Jose Mourinho Roma GFXGetty/GOAL

Roma'nın yeni kralı? Mourinho, Dybala & Roma'nın Serie A'da yeniden şampiyonluk adayına dönüşmesi

Roma'yı fethetmek hiçbir zaman kolay olmadı. Rudi Garcia bir açıklamasında şehrin üç kralı olduğunu söylemişti: Papa, kötü şöhretli suç patronu 'Libanese' ve Francesco Totti. Fakat Jose Mourinho dördüncüsü olmaya doğru gidiyor.

Bir yılda şehri bambaşka bir havaya soktu. Serie A'ya dönüşündeki ilk sezonu artık karakteri halinde gelen hakem ve rakip eleştirileriyle geçse de sahada gösterilen gelişim ve kazanılan Avrupa kupası göz ardı edilemez.

Evet, kazandıkları kupa ilk kez düzenlenen Avrupa Konferans Ligi'ydi, ama bu zaferin Mourinho için anlamı büyüktü. Yarı final rövanş maçındaki Leicester City galibiyetinin ardından gözyaşlarına hakim olamayan Mourinho yeni kupasını koluna dövme yaptırdı.

Article continues below

Finaldeki 1-0'lık Feyenoord galibiyeti ise taraftarlar için paha biçilemezdi. 2001'deki lig şampiyonluğundan bu yana çok acı çekmişlerdi.

Bu yüzden Mourinho'yu bir mesih gibi karşıladılar. Geçen yaz Roma'ya geldiğinde onu yüzlerce taraftar selamladı.

Paulo Fonseca'nın yerine onun geleceğini kimse tahmin etmiyordu. 'Special One'ın' takımın başına geçmesi Roma'nın eski yöneticisi Walter Sabatini'nin deyimiyle başkentte bir 'duygusal deprem' yarattı.

Lazio efsanesi Paolo Di Canio'nun telefonu Romalı arkadaşlarının mesajlarıyla dolup taştı. Di Canio ise bu mesajlardan birine Mourinho'nun 'bitik' ve 'kötünün kötüsü' olduğunu söyleyerek yanıt verdi.

Fakat Mourinho'nun yöntemleri Roma'da yeniden işe yarıyor. Her zaman üzerine yakışan sürpriz takım rolünü yeniden benimsedi.

Portekizli Adrien Silva, GOAL'e şöyle açıklamıştı:

"Bir açıdan sürpriz denebilir, çünkü Roma zor günler geçiriyordu. Rakiplerin seviyesinden uzaktaydılar, ama Mourinho'yla arayı kapatıyorlar."

"Öte yandan bu kadar iyi iş çıkarıyor oluşu sürpriz değil, çünkü o Jose Mourinho! Kariyeri boyunca birçok kulüpte dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri olduğunu gösterdi."

"Bazen işleri yoluna koymak için doğru zamanda doğru teknik adama ihtiyacınız olduğunu gösteriyor."

Mourinho ve Roma müthiş bir uyum yakaladı. Önceki sezon ligi yedinci bitiren kadronun kalitesine bakıldığında beklentiler düşüktü.

Sık sık öfkesiyle gündeme gelen Mourinho karanlık günleri geride bıraktığını ve hem teknik direktör, hem insan olarak olgunlaştığını söylemişti. Fakat daha ilk basın toplantısında rakiplere sataşmaya başladı.

Genelde hedefi hakemlerdi, ama Konferans Ligi'nde karşılaştıkları Bodo-Glimt'in teknik ekibiyle çirkin bir söz dalaşına da girdi.

Buna rağmen, Mourinho denenmiş ve kanıtlanmış yöntemlerini kusursuz biçimde kullandı. Sezon başında ihtiyaç duymadığı oyuncuları acımasızca bir kenara attı ve soyunma odasında birlik duygusunu oluşturdu.

Taraftarlar ilk günden itibaren arkasındaydı. Vespa'ya binerken görüldüğü bir duvar resmi imzasından birkaç gün sonra Testaccio'yu süslüyordu.

Jose Mourinho Roma Vespa GFXGetty/Goal

Ortaya çıkan 'aile havası' ortalama kalitedeki kadroyu Konferans Ligi şampiyonluğuna taşıdı.

Şimdi soru, Mourinho'nun bu momentumu kullanarak daha büyük bir yapı inşa edip edemeyeceği.

2000/01'deki şampiyonluğun mimarı Fabio Capello, Roma'nın ilk dört yarışı vereceğine inananlardan. Yine de uyarmadan edemiyor.

"Roma'daki risk her zaman aynı; haddinden fazla coşku."

Ama yelkenler çoktan açıldı. Konferans Lig zaferi ve heyecan yaratan transferler taraftarları iyimserliğe yöneltti.

Juventus'tan gelen Paulo Dybala, Palazzo della Civilta' Italiana'daki karşılamayı görünce adeta büyülendi.

Geçen hafta Shakhtar Donetsk'le oynanan hazırlık maçı öncesinde kulübün marşını hep bir ağızdan söyleyen 65 bin taraftar karşısında aynı duyguları yine yaşadı.

Şimdiden 'Fantastik Dörtlü' lakabı takılan Dybala, Tammy Abraham, Lorenzo Pellegrini ve Nicolo Zaniolo'nun 5-0 kazanılan maçta sergilediği performans, Mourinho'nun Serie A'da iddialı olabilecek bir kadro kurduğu tezini güçlendirdi.

Nemanja Matic ve Gigi Wijnaldum transferleri orta sahaya istikrar katarken, Leonardo Spinazzola'nın sakatlıktan dönüşü takıma itici güç sağlayacak.

Yine de bu kadronun şampiyonluk mücadelesi verip veremeyeceği konusunda şüpheler mevcut.

Geçen sezonu altıncı bitiren takımın ileri adım attığı doğru, ama hala kadro derinliği konusunda sorunları var, özellikle de savunma hattında.

Matic ve Wijnaldum'un Manchester United ve PSG'de yaşadıkları düşüşün ardından eski günlerine dönüp dönemeyecekleri de soru işareti.

Bunlara ek olarak adı Juventus ve Tottenham ile anılan Nicolo Zaniolo'nun kulüpten ayrılma ihtimali taraftarların uykularını kaçırıyor.

Yine de Roma'nın önünde bir fırsat var. İtalyan futbolu kötü bir dönemden geçiyor. Transfer döneminde Premier Lig'in devleriyle yarışamayacakları bir kez daha görüldü.

Fakat Roma'nın sahibi olan Amerikalı şirket Friedkin Group, büyük paralar harcamadan da kadronun takviye edilebileceğini gösterdi.

Transfer döneminin bitimine iki hafta kala Roma sadece tek bir oyuncuya bonservis ödedi. Zeki Çelik için kasadan 7 milyon euro çıkarken, Dybala, Wijnaldum, Matic ve Mile Svilar bedelsiz olarak kadroya katıldı.

Roma'nın en ciddi rakipleri Milan, Inter ve Juventus ise pek de sükseli sayılmayacak transfer dönemleri geçirdi.

Romalılar fazla mı iyimser? Muhtemelen. Roma yeni transferleriyle 'büyük üçlüyle' arasındaki farkı azalttı, ama bu onları şampiyonluk adayı yapmak için yeterli değil.

Serie A'nın en büyük, ama en kırılgan kulüplerinden biri olan Roma söz konusu olduğunda Capello'nun uyarısına kulak vermek gerek. İşler bir anda tersine dönebilir.

Ama Olimpico'da müthiş bir enerji patlaması yaşanıyor ve bu enerji takımı ilk dört sıraya taşıyıp, Mourinho'yu Roma'nın dördüncü kralı yapabilir.

Advertisement