YORUM | Samet Çayır @sametcayir
Futbolda, "Atanın ve tutanın iyi olacak!" söylemini sıklıkla duyarız. Mahalle aralarında, kahvehanelerde halk; televizyonda ise futbol yorumcuları bunu sıklıkla dile getirirler.
Aslında doğrudur da. Kalecinin ve santrforun, oyundaki önemini apaçık ortadadır. Fakat bu söylemler yapılırken unutulan bir şeyler var, o da futbolun tamamen bir takım oyunu olduğu. Özellikle de modern futbolda.
Orta sahayı almak olarak adlandırılan tabir, bir takımın orta alanda diğer takıma fiziksel ve teknik olarak üstünlük sağlamasıdır. Bu da en az yukarıdaki iki söylem kadar değerlidir.
Peki orta sahayı alırsanız ne olur? Rakibe karşı oyunu domine edersiniz, istediğiniz zaman tempoyu düşürür, dilediğiniz zaman da topu hızlı çevirirsiniz. Rakibin teslimiyetini izlemek oldukça keyiflidir, öyle değil mi?
İşte tüm bunlar için ilk gereken şey takım uyumudur. Oyuncuların birlikte olabildiğince fazla oynaması, bu takım uyumunu hızlandırır ve oyun planlarına dair yapılacak ezberleri kolaylaştırır.
Peki Stefan Kuntz ile yeni bir döneme başlayan ve cuma akşamı Norveç ile 1-1 berabere kalan Türkiye'de orta saha istikrarı ne durumda?
Bu duruma göz atmanın zamanı geldi, hatta geçiyor bile.
Türkiye'nin Euro 2020'deki orta saha belirsizliği
Şenol Güneş yönetiminde tam anlamıyla hayal kırıklıkları ile dolu bir Euro 2020 geçiren A Millî Futbol Takımı, özellikle merkez üçlüdeki değişimlerin sıkıntısını yaşadı.
Burada bir türlü yakalanamayan istikrar, takımın oyun kalitesini de etkiledi ve karşımızda oyun ezberi olmayan bir millî takım göründü.
Turnuvada üç grup maçı oynayan Türkiye; bu üç maçın hiçbirinde aynı orta saha üçlüsüyle oynamadı ve sadece Hakan Çalhanoğlu, üç karşılaşmanın birinde 90 dakika sahada kalabilen orta saha oyuncusu oldu.
Diğer beş futbolcu, karşılaşmanın ikinci yarısında oyundan alındı.



Yukarıda da görüldüğü üzere Şenol Güneş, Euro 2020'de orta saha oyuncularına bir hayli güvensizdi ve bu da kötü sonuçları beraberinde getirdi.
Dünya Kupası Elemelerinde durum değişti mi?
Sancılı geçen Euro 2020'nin ardından evine erken dönen Türkiye, kötü formunu 2020 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde yükseltmek istedi fakat bunda başarılı olamadı.
Bununla birlikte yaz aylarında başlayan orta saha istikrarsızlığı, eylül ve ekim aylarında da devam etti.
Bu süreçte Şenol Güneş ile üç, Stefan Kuntz ile de bir resmî maça çıkan A Millî Takım, dört maçın hiçbirinde aynı orta saha oyuncuları ile maça başlamadı.
Aynı zamanda söz konusu oyunculardan hiçbiri, tıpkı Euro 2020'de olduğu gibi maçı başladığı partneri/partnerleri ile tamamlayamadı.




Görüldüğü gibi A Millî Takım'ın orta sahası, Euro 2020'den sonra da henüz bir netlik kazanmış değil. Bu da Türkiye'ni hali hazırdaki en büyük sorunlarından biri olarak göze çarpmakta.
Stefan Kuntz özelinde bu anlamda henüz bir değerlendirme yapmak zor çünkü Alman hoca, millî takımın başında henüz sadece bir kez görev yaptı.
Fakat Kuntz'un da Kadıköy'de Ozan Tufan'ı 58. dakikada, Berat Özdemir'i de 70'te oyundan aldığını vurgulamak gerek.
Sonuç olarak Türkiye, gerek Euro 2020'de gerekse 2022 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde istikrarsızlığın, güvensizliğin ve kararsızlığın kurbanı oldu.
Stefan Kuntz'un neler değiştireceğini gösterecek tek şey ise zaman.
Daha fazlası için:
Hangi takımlar 2022 Dünya Kupası'na katılabilecek?
