GOAL 50

2016 yazında Caen’den Monaco’ya transfer olan Thomas Lemar, geride bıraktığımız 12 ay içerisinde kendisini en heyecan verici kanat oyuncularından biri olarak kabul ettirmeyi başardı.

Fransız futbolcu, takımının sürpriz Ligue 1 şampiyonluğuna dokuz golle katkı sunarken, Premier Lig ekibi Arsenal, transferin son gününde kendisi için 100 milyon euro’luk bir teklifte bulundu. Monaco’nun bu teklifi geri çevirmesi, 21 yaşındaki futbolcunun ne kadar değerli olduğunun bir göstergesi.

2016-17 sezonunun en iyi transferlerinden biri olan Bas Dost, Sporting Lizbon formasıyla çıktığı 31 maçta 34 gol attı ve Portekiz ekibinin kendisi için Wolfsburg’a ödediği 11 milyon euro’nun ne kadar az olduğunu ispatlamış oldu.

Hollandalı futbolcunun adı artık Everton’la anılıyor. Goal 50’ye ilk kez giren Dost’un değeri her geçen gün artmaya devam edecek.

Dünya futbolunun en önemli sıçrayışlarından birine imza atan Naby Keita, RB Leipzig’in geride bıraktığımız sezonda Bundesliga’yı sürpriz bir şekilde ikinci sırada tamamlamasında başrol oynarken, sekiz gol ve yedi asistlik bir performans ortaya koydu.

Öyle ki Liverpool, 22 yaşındaki oyuncuyu bir sezon geç oynatabilecek olmasına rağmen, 70 milyon euro’luk serbest kalma bedeliyle kadrosuna katmaktan çekinmedi.

Diego Costa, Antonio Conte ile ayrı düşmüş ve bunun sonucunda Atletico Madrid’e geri dönmüş olabilir ama hırçın golcünün Chelsea’nin 2016-17 sezonunda elde ettiği Premier Lig şampiyonluğuna sunduğu katkı görmezden gelinemez.

Brezilya asıllı İspanyol forvet oyuncusu, geçen sezon ligde 20 gole imza atarak, Goal 50 listesine üçüncü kez dahil olmayı sonuna kadar hak etti.

Belki de son beş yıldır en göze hoş gelen kalecilik performanslarının altına imzasını atan David De Gea’nın kıymeti yeterince bilinmiyor olabilir.

Manchester United’ın file bekçisi, üst üste üçüncü defa Goal 50’ye girmesini sağlayan bir sezon geçirdi. 2016-17 sezonunda Premier Lig’de çıktığı 35 maçta sadece 29 gol yedi.

Juventus’un 2016-17 sezonunun ilk yarısında zorlandığı unutulmamalı. Ocak ayından itibaren 4-2-3-1 dizilişine geçilmesi ve Mario Mandzukic’in sol kanatta oynamaya başlamasıyla birlikte işler düzeldi ve Juve uçuşa geçti.

Hırvat futbolcu, tam bir takım oyuncusu olduğunu gösterdiği sezon boyunca hem savunmada hem de hücumda harika işler yaptı. Juventus, Serie A ve İtalya Kupası dublesi yaparken, Mandzukic Şampiyonlar Ligi’nde yarı final ve final aşamalarında goller attı. Finali Real Madrid’e kaybettiler.

Sağ bekte ya da stoperde fark etmiyor; Cesar Azpilicueta her zaman Chelsea’nin en güvenilir oyuncularından biri ve özellikle geçen sezonun ikinci yarısında takım için hayati öneme sahipti.

28 yaşındaki oyuncu, bu sezon da vatandaşı Alvaro Morata ile çok iyi bir uyum yakaladı. Hücum yetenekleri tartışılmaz olan Azpilicueta, Goal 50 listesinde ilk kez yer alıyor.

Philippe Coutinho, 2013 yılında Inter’den transfer edildiğinden bu yana Liverpool’un en değerli oyuncularından biri oldu ama son 12 ayda bambaşka bir seviyeye yükseldiğini söylemek lazım. Barcelona’nın kendisi için gösterdiği amansız ilgi de bunun kanıtı.

Hücuma dönük orta alan oyuncusu, 2016-17 sezonunda ligde attığı 13 golle Liverpool’un Şampiyonlar Ligi’ne dönmesinde büyük pay sahibiydi ve bu esnada Premier Lig tarihinde en çok gole imza atan Brezilyalı futbolcu olma unvanını da eline geçirdi.

Benjamin Mendy'nin hızlı bir şekilde dünyanın en iyi sol beklerinden biri haline gelmesinin en iyi göstergesi, sadece bir yıl önce 13 milyon euro’ya Marsilya’dan Monaco’ya transfer olmuşken, bu yaz Manchester City’nin kendisi için 57.5 milyon euro ödemiş olması.

Fransız oyuncu şu sıralar çok şanslı değil çünkü yaşadığı çapraz bağ sakatlığı nedeniyle, muhtemelen, sezonu Eylül ayında kapatmış oldu. Fakat o zamana kadar başardıklarıyla – geçen sezon tüm kulvarlarda 11 asist yaptı - Goal 50 listesinde olmayı hak etmişti bile.

Bir zamanlar umut vadeden bir sağ bekti, artık çok daha iyi bir defansif orta saha oyuncusu. Fabinho, Monaco’nun Ligue 1 şampiyonluğunda ve Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale ulaşmasında büyük pay sahibi olan oyuncuların başında geliyor.

Uzun, dinamik ve soğukkanlı bir oyuncu olan 24 yaşındaki Brezilyalının adı uzun süre Manchester United’la anıldı. Şu sıralarda ise PSG ve Juventus’un kendisi için devrede olduğu söyleniyor.

Juventus, ezeli rakibi Napoli’ye 90 milyon euro ödeyerek Gonzalo Higuain’i kadrosuna kattığında büyük bir tartışma ortamı söz konusuydu ama Arjantinli oyuncu, bu yüklü fiyat etiketinin altında ezilmedi.

Juventus’un duble yaparak tamamladığı sezonda Gonzalo Higuain tüm kulvarlarda toplam 32 gol attı. Bu gollerin beşini Şampiyonlar Ligi’nde kaydetti.

Alex Sandro, Goal 50’de ilk kez yer alıyor. 2016-17 sezonunda Real Madrid’li Marcelo’dan sonra dünyadaki en iyi sol bek performansını o ortaya koydu.

Hücum bindirmeleri, Juventus’un elde ettiği başarının en önemli anahtarlarından biriydi. İtalyan devi, Brezilyalı futbolcu için Chelsea’den gelen 70 milyon euro’luk teklifi reddetti.

Gareth Bale’ın takımdan gönderilme ihtimalinin, Real Madrid taraftarını endişelendirmiyor olmasının bir nedeni var: Marco Asensio.

İspanya’nın son yıllarda yetiştirdiği en heyecan verici futbolcu olan Asensio, 2016-17 sezonunda Real Madrid adına 10 gole imzasını attı. Yeni sezona Barcelona’ya Süper Kupa’da attığı iki golle başlayan 21 yaşındaki futbolcu, ilerleyen yıllarda daha üst basamaklarda yer alacağı Goal 50’ye ilk kez dahil oluyor.

Dele Alli, 2015-16’da kazandığı Yılın En İyi Genç Futbolcusu ödülünü geçen sezon da kapmayı başardı. Üstelik bunu yaparken ilkinden daha etkileyici bir performans ortaya koydu ve Premier Lig’de 18 gol kaydetti.

Tottenham’ın 2016-17 sezonunda elde ettiği ikincilikte en önemli paylardan birine sahip olduğu düşünüldüğünde asıl sürpriz olan şey, Dele Alli’nin İngiltere Yılın Futbolcusu ödülü adayları arasında gösterilmemesiydi.

Geride bıraktığımız yıl boyunca birçok sakatlık geçiren Manuel Neuer’in sezonu hayal kırıklıklarıyla geçse de, yüzde 100 durumda olduğu zaman günümüz futbolundaki en önemli libero-kaleci olduğunu bir kez daha dünyaya gösterdiğini söylemek gerek.

Alman oyuncu, Bayern Münih’in Bundesliga şampiyonluğunda büyük pay sahibiydi ve bu nedenle üst üste beşinci sezonunda Goal 50’ye girmeyi başardı – golcülerle saplantılı bir çağda, bir kaleci için hatırı sayılır bir başarı.

Modern futbolda değeri en az bilinen futbolcuların başında Christian Eriksen geliyor. Danimarkalı futbolcu, ilk kez Goal 50’de yer alıyor.

Premier Lig’de geçen sezon kaydettiği 15 gol, sekiz asistlik performansıyla Tottenham’ın beyni olan Eriksen, Danimarka adına üst üste altı eleme maçında gol atarak ülkesini Dünya Kupası’na da götürmeyi başardı.

Romelu Lukaku, her daim, futbolun en büyük kulüplerinde forma giyecek kapasiteye sahip olduğuna inandı ve bunu 2017 yılı itibariyle kanıtlamış durumda.

Everton’daki son sezonunda 25 gol atan Belçikalı forvet oyuncusu, 75 milyon poundluk fiyat etiketiyle geldiği Manchester United’la çıktığı ilk yedi Premier Lig maçında yedi gol attı.

Dani Carvajal, Real Madrid kadrosundaki en etkileyici futbolcu olmaktan çok uzakta ama kadrodaki önemi gözden kaçırılmamalı.

Defansif olarak harikulade olması bir yana, beşi Şampiyonlar Ligi’nde olmak üzere tüm kulvarlarda yaptığı 12 asistle hücumda da ne denli etkili olduğunu gösterdi. Kulübün sözleşmesini 2022 yılına dek uzatmış olmasına şaşmamalı.

Liverpool 2016 yazında Sadio Mane için Southampton’a 41 milyon euro ödediğinde bundan şüphe eden çok sayıda taraftar vardı fakat Senegalli oyuncu, kendinden şüphe edenleri kısa sürede yanılttı.

Sahada adeta ışık hızında hareket eden Mane, Anfield’daki ilk sezonunda 13 gole imza attı ve Kırmızılar’ın Şampiyonlar Ligi’ne dönmesinde büyük pay sahibi oldu. Goal 50’de üst üste ikinci kez yer alıyor.

105 milyon euro’luk fiyat etiketinin altını doldurmak Paul Pogba için her zaman çok zor olacaktı ama Manchester United’lı oyuncunun, Juventus’tan geri döndüğü eski evinde iyi bir sezon geçirdiği söylenebilir.

Fransız oyuncu tüm kulvarlarda dokuz gol atıp sekiz asist yaptı, Manchester United’ın Lig Kupası ve Avrupa Ligi’ni kazanmasını sağladı. Üstelik Avrupa Ligi finalinde Ajax karşısında golünü de attı.

Radamel Falcao'nun kariyeri, Manchester United ve Chelsea’deki facia kiralık günlerinin ardından sona ermiş gibi görünüyordu ama kendini Monaco’da buldu.

Kolombiyalı futbolcu, 2016-17 sezonunda çıktığı 29 lig maçında 21 gole imza atarken, 2013’ten bu yana ilk kez, toplamda ise dördüncü kez Goal 50 listesine dahil olmaya hak kazandı.

Fiziğinden ziyade tekniğine bel bağlayan o eski dönem futbolun son temsilcilerinden biri Bernardo Silva. Monaco’nun şok Ligue 1 şampiyonluğuna sekiz gol ve dokuz asistle katkı verdi.

23 yaşındaki futbolcunun yetenekleri herkesin dikkatini çekti ama onun aklını çelmeyi başaran isim Pep Guardiola oldu ve 50 milyon euro karşılığında Manchester City’nin yolunu tuttu.

Chelsea’nin David Luiz’i 34 milyon pound karşılığında bir kez daha kadrosuna katma kararı İngiltere’de olumsuz anlamda büyük yankı uyandırdı çünkü taraftarlar Brezilyalı futbolcuyu topla iyi oynayan ama pozisyon bilgisi zayıf bir stoper olarak görüyorlardı.

Ancak, Antonio Conte ne yaptığını çok iyi biliyordu ve Brezilyalı futbolcuyu savunma üçlüsünün ortasına yerleştirdi. Sonuç olarak Luiz, Premier Lig şampiyonluğunun en önemli aktörlerinden biri haline geldi.

Arsenal’in Manchester City’nin çabalarına neden son derece ısrarlı bir şekilde direndiğini anlamak güç değil. Alexis Sanchez, geçen sezonun neredeyse tamamında Arsenal’in hücumunu taşıyan isimdi.

Takım Premier Lig’i 5. sırada bitirmiş olsa da Şilili futbolcu son derece iyi bir sezon geçirdi ve 24 gol 11 asistlik performansıyla İngiltere’de Yılın Futbolcusu adayları arasına girdi. Ayrıca FA Cup finalindeki performansıyla da Maçın Adamı seçildi.

Luka Modric ve Toni Kroos, Real Madrid orta sahasında en büyük alkışı toplayan iki isim olabilirler ama onlara başarılı olacakları platformu sağlayan ana aktör Casemiro.

Takımın savunma dörtlüsünün önündeki sigorta olması bir yana, Brezilyalı futbolcu geçen sezon attığı gollerle de ön plana çıktı. Bu gollerin en önemlisi Şampiyonlar Ligi’nde Juventus ağlarına gönderdiği toptu.

Napoli Teknik Direktörü Maurizio Sarri’ye göre Dries Mertens’in bir 9 numaraya evrilmesindeki tek üzücü kısım, kimsenin Belçikalı kanat oyuncusundaki gol atma potansiyelini daha erken fark etmemiş olması.

Arkadiusz Milik’in Ekim 2016’da yaşadığı sakatlığın ardından santrfor oynamaya başlayan Mertens, 29 lig maçında 26 gol atarken sezonu tüm kulvarlarda 28 golle bitirdi.

Ousmane Dembele'nin yıldızlık mertebesine ulaşması oldukça hızlı gerçekleşti. Yaz döneminde 105 milyon euro karşılığında (bonuslarla 140’ı bulabilir) Dortmund’dan Barcelona’ya transfer olması da bunun bir neticesi. Dortmund kendisini sadece 15 milyon euro’ya almıştı.

Bu parayı birçok futbolsever fazla bulabilir ama 20 yaşındaki kanat oyuncusunun Signal Iduna Park’taki ilk sezonunda altı gol atıp 13 asist yaptığını düşünürsek, çok da absürt görünmüyor. Barcelona’yla ilk sezonunda ciddi bir sakatlık geçirmesi ise şanssızlık.

Griezmann üst üste üçüncü defa Goal 50’de yer alıyor. Atletico Madrid’i sırtında taşıma görevini hâlâ başarıyla yürüttüğünü söylemek yanlış olmaz.

26 yaşındaki oyuncu, Manchester United’ın yoğun ilgisine rağmen kalmayı tercih ettiği Atletico Madrid’de geçen sezon 26 gole imzasını attı. Fransa’nın Dünya Kupası’na katılmasında da en büyük pay Griezmann’a aitti.

Edinson Cavani, Zlatan Ibrahimovic’in gidişinden sonra PSG’de hak ettiği ilgiyi görmeye başladı ve bu durum sahaya yansıdı.

Uruguaylı futbolcu 50 maçta 49 gol atarken bu gollerin sekizini Şampiyonlar Ligi’nde kaydetti. Uruguay’ın Dünya Kupası bileti almasında da Cavani’nin çok mühim katkıları vardı.

Zlatan Ibrahimovic zamana meydan okumaya devam ediyor. Dokuzuncu kez Goal 50’ye giren Ibrahimovic, bu alanda sadece Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi’nin gerisinde.

36 yaşındaki oyuncunun Manchester United’la geçirdiği sezon talihsiz bir sakatlıkla erken sona ermiş olsa da bu süreçte bir Lig Kupası kazandı ve rakip filelere 28 gol gönderdi. Öyle ki ağır sakatlığına rağmen, Jose Mourinho ona yeniden kontrat önerdi.

Luis Suarez 2016 yılında Goal 50’nin ikinci sırasındaydı. Artık o zirveden uzakta belki ama Barcelona ve Uruguay hâlâ ona fazlasıyla bel bağlıyor.

30 yaşındaki futbolcu, geride bıraktığımız sezonda tüm kulvarlarda 37 gol attı. Uruguay’ın Bolivya’yı 4-2 yenerek Dünya Kupası bileti aldığı maçta iki gol atan Suarez, yavaş yavaş formunu buluyor.

Bayern Münih geçen sezon form grafiği olarak yeterli seviyede değildi ama Robert Lewandowski kendi standardını korudu. Sonuç olarak da toplamda altıncı defa Goal 50 listesine girdi.

33 maçta 30 gol atan Robert Lewandowski, 2018 Dünya Kupası Elemeleri’nde rakip fileleri 16 kez havalandırarak, bu alanda Cristiano Ronaldo’yu geride bıraktı.

Yaz transfer döneminin en garip olaylarından biri, ortalara saçılan milyonlarca euro’ya ramğen, hiçbir takımın Aubameyang için kesenin ağzının sonuna dek açmaması oldu.

Üst üste ikinci kez Goal 50’ye giren Aubameyang, 32 lig maçında 31 gol atarak Robert Lewandowski’yi geçti ve Bundesliga’da gol kralı oldu.

Bir zamanlar ‘tek sezonluk harika’ diye nitelendirilen Harry Kane’e artık Avrupa’nın en önemli golcülerinden biri olarak bakılıyor.

Üst üste üç sezon Premier Lig’de 20 gol barajını geçen Kane, 30 maçta 29 gol attı. Başarılı futbolcunun piyasası o kadar yükseldi ki, Real Madrid’in devreye girdiği söyleniyor.

Carlo Ancelotti, Bayern Münih kariyeri boyunca birçok hata yapmış olabilir ama Thiago Alcantara’yı forvete daha yakın oynatmak onlardan biri değildi.

Sakatlıklardan yana çok çeken Thiago, geçen sezon 10 numara pozisyonunda kariyer yılını geçirdi. Bundesliga’da o sezon, rakip yarı sahada hiçbir oyuncu Thiago Alcantara’dan daha fazla pas (1393) yapmadı ve bu pasların yüzde 87.3’ü başarılıydı!

Leonardo Bonucci, Milan kariyerine beklendiği kadar etkileyici bir başlangıç yapmamış olabilir ama 2016-17 sezonu boyunca neredeyse kusursuz oynadı.

Muhteşem pas yeteneğiyle savunmadaki oyun kurucu olması bir yana, rakip filelere sezon boyunca beş gol gönderen İtalyan yıldız, bu gollerden birini Coppa Italia finalinde Lazio’ya attı. Barcelona’dan iki maçta gol yemeyen Juventus, geçen sezonki başarısının büyük bölümünü ona borçlu.

Barcelona belki de tarihindeki en büyük transfer hatasını Dani Alves’in bedavaya takımdan ayrılmasına izin vererek yaptı.

Goal 50’ye toplamda altıncı kez giren Brezilyalı sağ bek oyuncusu Juventus’un 2016-17 sezonundaki iki kupa zaferinde de önemli işler ortaya koydu. Coppa Italia finalinde ve Şampiyonlar Ligi yarı finalinde attığı goller de cabası. Artık PSG için ter döküyor.

Top cambazı Isco geçen sezonun ikinci yarısında Real Madrid adına o kadar iyi bir performans ortaya koydu ki, Gareth Bale sakat olmasa bile ondan formayı alamazdı.

Ligde Sporting Gijon, Şampiyonlar Ligi’nde Atletico Madrid’e attığı goller ve geçenlerde milli formayla Marco Verratti’yi aciz durumlara düşürmesi, Isco’nun Dünya Kupası’nda İspanya adına önemli bir koz olacağını gösteriyor.

2015-16 sezonunun ikinci yarısında, Jose Mourinho kovulduktan sonra göreve gelen Guus Hiddink’le yeniden yükselişe geçen Eden Hazard, Antonio Conte’nin önderliğinde kariyer sezonunu yaşadı.

Belçikalı kanat oyuncusu, 2016-17 sezonunda 16 gol atıp beş asist yaparken, hak ettiği bir şekilde toplamda beşinci kez Goal 50 listesine girmeyi başardı.

Modern futbolda kanat beklerinin ne kadar önemli olduğunu kanıtlayan bir oyuncu varsa, o oyuncu Marcelo.

Brezilyalı futbolcu sadece ligde 10 asist yaptı ve bu gol paslarının dördü Cristiano Ronaldo’ya gitti. Lig şampiyonluğuna giden yolda Valencia’ya attığı gol de oldukça büyük bir öneme sahipti.

Toni Kroos henüz 27 yaşında ve muhtemelen futbol tarihinin en önemli transferlerinden biri. Pep Guardiola’nın Bayern Münih’inde kendine yer bulamadıktan sonra sadece 25 milyon euro karşılığında Real Madrid’e transfer olmuştu. Bugünlere kıyasla, ne kadar düşük bir fiyat etiketi, değil mi?

Kroos, geçtiğimiz sezon, UEFA Şampiyonlar Ligi’ni üç defa kazanan ilk Alman oyuncu oldu. Luka Modric ve Casemiro ile orta alanda kurduğu bağ, futbol dünyasında eşsiz.

Alman yıldız, lig zaferinde de çok önemli bir paya sahipti. 12 asistin yanı sıra, ligin sonlarına doğru Sevilla ve Celta Vigo maçlarında çok önemli gollerin altına imzasını koydu.

Uzun süredir Lionel Messi’nin Arjantin Milli Takımı’ndaki varisi olarak gösterilen Paulo Dybala’nın gerçek anlamda sahne alması, 2016-17 sezonunda gerçekleşti. Hem de Messi’nin formasını giydiği Barcelona’yı, Juventus formasıyla 3-0 mağlup ettiği Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında.

O maçta iki muhteşem gole imza atan Dybala, hızı, çalımları ve sihirli sol ayağıyla Barcelona savunmasını aciz durumlara düşürdü.

Serie A ve Coppa Italia dublesinde başrol oynayan Dybala’nın Goal 50’yi gelecek yıllarda kazanması gayet olası.

N’Golo Kante’nin iki yıldır ortaya koyduğu performans, Premier Lig’de şampiyonları belirledi: Leicester City ve Chelsea.

Öyle ki, Chelsea, Leicester bu transfer için onlardan sadece 32 milyon pound istediğinde buna inanamamıştır bile. Kante’nin orta sahadaki dominant futbolu, Eden Hazard ve arkadaşlarının hücumda uçuşa geçmelerini sağladı.

2016-17 sezonu sona erdiğinde Profesyonel Futbolcular Birliği, Futbol Yazarları Birliği ve Premier Lig tarafından verilen sezonun en iyisi ödüllerini Kante’nin süpürmesi doğal bir sonuç oldu.

Kylian Mbappe, Monaco’nun resmi maça çıkan en genç oyuncusu (Aralık 2015) ve en genç skoreri (Şubat 2016) unvanlarını Thierry Henry’den ele geçirdiğinde, çok özel bir yetenek olduğunu göstermişti.

Ama bu özel yeteneğin ne boyutlarda olduğunu bize 2016-17 sezonu gösterdi. Kulübü 17 yıl aradan sonraki ilk Ligue 1 şampiyonluğuna taşıyan Mbappe, bu süreçte 15 gol atıp 11 asist yaparken, Şampiyonlar Ligi’nde eleme turlarında çıktığı ilk altı maçta altı defa rakip fileleri havalandırdı.

Louis Saha’ya göre PSG’nin yeni forveti, Henry’nin 18 yaşındaki halinden daha iyi. Ludovic Giuly ise, Mbappe’nin aynı yaştaki Messi’den daha olgun bir futbolcu olduğunu savunuyor. Ama bu konuda en doğru yaklaşıma Andrea Barzagli sahip: “Mbappe gibisini daha önce hiç görmedim!”

Üst üste ikinci defa Goal 50’ye altıncı sırada giren Neymar, toplamda yedinci defa dünyanın en iyi 50 futbolcusundan biri olma onuruna erişiyor.

Yaz döneminin en büyük transfer hikâyesinin başkahramanı olan Brezilyalı yıldız, 222 milyon euro’luk etiketiyle futbol tarihinin en pahalı oyuncusu oldu. Artık forma giydiği takım, 2016-17 sezonunda Şampiyonlar Ligi tarihinin en unutulmaz geri dönüşüyle kalbini kırdığı Paris Saint-Germain.

Camp Nou’da hücum üçlüsünün kısa adı MSN (Messi, Suarez, Neymar) idi; şimdilerde ise MCN’in (Mbappe, Cavani, Neymar) bir parçası. Tek fark var: Artık patron o.

Dünya tarihinde çok az sayıda savunmacı, oyunun her iki bölgesinde de bu kadar etkili olmayı başarabilmiştir. Sergio Ramos, geçtiğimiz sezon 10 gol atarak Real Madrid’i 1958 yılından bu yana ilk defa La Liga ve Şampiyonlar Ligi dublesine taşıdı.

Real’in 40 maçlık yenilmezlik serisi yakaladığı dönemde Camp Nou’da attığı son dakika golü ve Real Betis ile Napoli ağlarına yolladığı goller, takımı adına son derece kritikti.

31 yaşındaki Ramos, kariyerinin en iyi döneminden geçiyor. Bu yıl Goal 50’de elde ettiği beşincilik, şimdiye kadarki en iyi derecesi. Toplamda ise yedinci defa bu listede – bu bir savunma oyuncusu için rekor.

Lionel Messi bir kez daha Goal 50’de ilk üçe girmeyi başaramadı ama Arjantinli yıldızın bireysel anlamda harika bir yılı daha geride bıraktığını unutmamak gerek.

2017 yılında hiçbir futbolcu Messi’den daha çok gol atmadı. Hafızalardan silinmeyecek iki performans da cabası: Santiago Bernabeu’da, biri son dakikada olmak üzere, Real Madrid’e attığı iki golle gelen zafer ve Ekvador deplasmanında yaptığı hat-trick ile Arjantin’i tek başına Dünya Kupası’na taşıması.

Barcelona sezonu sadece bir kupa ile tamamladı: İspanya Kral Kupası. Fakat Messi, hem bu kupada (5 gol) hem de La Liga’da (34 maçta 37 gol) gol kralı olarak Altın Ayakkabı ödülünü evine götürdü.

Andriy Shevchenko, Luka Modric’i “tarihin en iyi orta saha oyuncularından biri” olarak tanımlıyor. Milan efsanesinin bu savına karşı çıkmak çok zor.

2012 yılında 30 milyon euro karşılığında Real Madrid’e transfer edilen Modric, modern dönemin en iyi oyun kurucularından biri. O kadar önemli ki, takım, o sahada yokken hücumdaki akıcılığını kaybediyor.

Modric’in takıma katkısını en iyi gösteren örnek, Şampiyonlar Ligi finaliydi. İlk yarıdan sonra oyunun kontrolünü eline geçiren Hırvat futbolcu, 1-1’lik skorun 4-1’e gelmesinde en büyük paya sahipti.

Goal 50 podyumu, sahadaki her futbolcudan daha farklı bir seviyede oynayan Modric için sonuna kadar hak edilmiş bir yer.

Gianluigi Buffon, Goal 50 tarihindeki en yüksek pozisyonunu bu yıl elde etti.

Juventus efsanesi, takımının üst üste altıncı Serie A şampiyonluğunda parlayan isimlerden biri oldu.

Ocak ayında 39 yaşına basmış olmasına rağmen zamana meydan okuyan Buffon, Juve’yi son üç yıldaki ikinci Şampiyonlar Ligi finaline taşıdı ama kupayı kazanma sevincini yine yaşayamadı.

Juventus, Cardiff’teki finale giderken Buffon turnuva boyunca sadece üç gol yemişti. Öyle ki bir ara 600 dakika boyunca gol yemedi ve bu süreçte, Lyon’da Alexandre Lacazette’in penaltısını kurtardığı harika bir maç oynadı – o maçı 1-0 kazandılar.

Buffon, kariyerindeki Şampiyonlar Ligi zaferi eksiğini bu yıl tamamlamaya çalışacak. Bizler de onu hayranlıkla izlemeye devam edeceğiz.

Tam anlamıyla bir gol makinesi. Cristiano Ronaldo, üst üste ikinci, toplamda beşinci defa Goal 50’nin zirvesinde.

2017 yılını toplam beş kupa ile tamamlayan 32 yaşındaki oyuncu, Real Madrid’in La Liga zaferine giden yolda çıktığı 29 maçta 25 gol attı. Fakat her zaman olduğu gibi, asıl şovunu Şampiyonlar Ligi’nde yaptı.

Devler Ligi’nin eleme turunda, Bayern Münih ve Atletico Madrid maçlarında üst üste gerçekleştirdiği hat-trick performanslarına finalde Juventus ağlarına yolladığı iki golü de ekleyince, Real’in turnuvayı kazanması kaçınılmaz oldu.

Ronaldo, bu sezon sonunda üst üste üçüncü defa Şampiyonlar Ligi’nde zaferi elde etmeye, Portekiz’i Dünya Kupası’nda da zafere taşımaya ve bir kez daha Goal 50’nin zirvesinde yer almaya çalışacak. Onu bu yolda tutabilene aşk olsun!