İNCELEME HABER | Samet Çayır @sametcayir
Türkiye'de futbol kulüpleri, son yıllarda artan borçlarla mücadele etmeye devam ediyor.
Gelirlerin üzerinde harcama yapılmasına döviz kurunun artışı da eklenince, borçlar giderek artıyor ve bu artışın devam etmesi kaçınılmaz.
Yıllardır dillerden dile dolaşan "Battık" söylemleri artık somut hale gelmek üzereyken, buna rağmen yüksek maliyetli transferler devam ediyor.
Bu rahatlığın en büyük sebebi de kulüp başkanlarının, mali tablolardan sorumlu olmamaları. Borçlanmaların ardından kulüp başkanları, siyaset kanadından yardım istiyor ve borçların sürekli yapılandırılmasını talep ediyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ise bu kısır döngüyü ve problemi gidermek için yıllardır konuşulan yeni spor yasasını yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın eski futbolcusu olan MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, 7 Aralık'ta TBMM'de yapılan açıklamada, "Bütçe görüşmelerinden sona bu yasayı genel kurul salonuna getirip inşallah oy birliğiyle çıkaracağız. Bu yasa siyasi bir çalışma değil, Türk sporunun geleceğidir" açıklamasını yaptı ve bu yasanın önemine değindi.
Yasanın, meclisteki bütçe görüşmelerinin ardından yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Yasanın amacı ne?
Yeni yasanın temel amacı kulüplerin mali yapılarını, gereksiz harcamalardan ve borçlanmalardan koruyup şeffaf bir hale getirmek.
Yasada yer alan, "Kulüp başkanları ve yöneticiler, bulundukları dönemden sorumludur" maddesi, aslında birçok şeyi özetliyor.
Bu sorumluluk ise bilgilendirme ile olacak. Yasa yürürlüğe girdikten sonra tüm kulüplerin mevcut borçları hesaplanacak. Mevcut yönetim, görevi bırakırken bu borç arttığı takdirde aradaki farkı söz konusu yönetim ödeyecek.
Tabii bu süreçte sadece döviz kurundan kaynaklı artışlardan, kulüp yönetimlerinin sorumlu olamaması bekleniyor.
Yasada, kulüplerin ciddi anlamda denetleneceğine dair bir madde de bulunuyor. Bununla birlikte yasada, kulüplere yatırımcı olanağı sağlanacağına dair bir madde de var. Bu madde de kulüplere şirketleşme yolunu açacak cinsten.
AAYeni dönemde Türk futbolunu neler bekliyor?
Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra futbol kulüplerinde birçok taşın yerinden oynayacağı aşikâr.
Çünkü artık başkanlar ve yönetimler, kulüpleri kendi şirketleriymiş gibi yönetmek zorunda kalacak ve minimum harcamadan maksimum faydayı sağlamaya çalışacak.
Bu da yönetimlere bir anlamda liyakat zorunluluğunu getirecek. Yıllardır dillere pelesenk olan "Futbol aklı" kavramı, belki de yeni yasa ile birlikte somut bir hale dönüşecek ve muhtemelen her kulübün liyakat sahibi bir sportif direktörü olacak.
Yeni yasa, ülke futbolundaki transfer stratejilerini de bir hayli etkileyecek. Mevcut döviz kuru sebebiyle yabancı oyuncuların sayısı bir hayli azalabilir. Pazara yerli futbolcuların hakimiyetinin gelmesi kaçınılmaz.
Tabii bu da yerli oyuncuların bonservislerinin otomatik olarak artmasını sağlayacak. Bu yasa, Türk futbolcu sayısının artmasında, yabancı oyuncu sayısının düşürülmesinden yani sürekli revize edilen yabancı oyuncu kuralından bile daha etkili olacak. Bu, kaçınılmaz bir gerçek.
Yasa, aynı zamanda sportif tabloyu da değiştirebilir. Özellike borcu yüksek olan dört büyükler, kadrolarında revizyon yapmak zorunda kaldıktan sonra mali yapıları daha güçlü olan bazı Anadolu kulüpleri, kadro kalitesi farkını kapatıp zirveye oynama şansı elde edebilir.
Yabancu oyuncu sayısı mecburen azaldıktan sonra, altyapıdan oyuncu çıkarmanın önemi bir kez daha anlaşılır hale gelecek. Bu da kulüpleri, altyapıyı yeniden revize etmeye yönlendirebilir.
Bu durumda altyapısı zaten kuvvetli olan kulüpler birkaç adım avantajlı olacak.
Sonuç olarak yeni spor yasasından sonra Türk futbolunda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Daha fazlası için:
Türkiye'nin Uluslar Ligi'ndeki rakipleri belli oldu
