FenerbahçeAA

YORUM | Kaosun ortasındaki Kadıköy, iki ayda nasıl mutluluk merkezine dönüştü?


YORUM | Samet Çayır @sametcayir


Fenebahçe'de Vitor Pererira görevi bıraktıktan sonra hiç kimse, takımın nisan ayının ortasında çok az da olsa şampiyonluk umudunun olacağını düşünemezdi.

Fakat birçok etken bir araya geldi ve Fenerbahçe şu anda ligin öz güveni en yüksek ekibi olabilir.

Haberin devamı aşağıda

Çok değil, daha iki ay önce tamamen bir mutsuzluk hakimdi Anadolu yakasında.

Oyundan çıkarken tepki gösteren futbolcular, maçın büyük bir kısmında Ali Koç ve yönetimi istifaya davet eden taraftarlar ve Kadıköy'ün üzerindeki kara bulutlar.

Şimdi ise şaşırılacak şekilde bambaşka bir ruh halinin olduğunu görüyoruz. Bunun elbette önemli nedenleri var.

Olumlu hava ve pozitif enerjiyi Kadıköy'e ilk taşıyan kişi, henüz 17 yaşındaki genç, temiz yüzlü bir çocuk oldu.

Gerçekten de Fenerbahçelilerin o günlerde tutunması gereken bir dala ihtiyacı vardı. Takım şampiyonluktan mental anlamda kopmuş, her sezon olduğu gibi birçok transfer ve hoca değişimi yaşanmış ve yine başarıdan uzak bir sezon sonu onları bekliyordu.

İşte bu dalı, Fenerbahçe taraftarına ilk uzatan kişi Arda Güler oldu.

Birçok taraftar takımdan ziyade Arda Güler heyecanıyla stadyuma gitmeye başladı ve bu durum sayesinde negatif enerjinin ciddi bir kısmı dışarıya atıldı.

Tabii, sadece Arda değil.

Arda Güler, Fenerbahçe

Fenerbahçe'nin son mağlubiyetinin üzerinden iki, son puan kaybının üzerinden ise bir ay geçti. Ki bu iki maçtan biri Başakşehir, diğeri ise büyük bir kısmı 10 kişi oynanan Trabzonspor karşılaşmasıydı.

Özellikle Trabzonspor maçından alınan bir puan, ardından Alanyaspor deplasmanındaki beş gollü galibiyet ve dönemin lig ikincisi Konyaspor'a karşı 1-0 geriden gelinip 2-1 kazanılan maç, takımın öz güvenini iyice yükseltti.

Konyaspor maçının ardından, işler iyi giderken yönetim çok kritik bir hamle daha yaptı.

Kulüpten yapılan açıklamada Mesut Özil ve Ozan Tufan'ın kadro dışı kaldığı duyuruldu. Kuşkusuz, form durumu ne olursa olsun Özil gibi bir star için bu kararı almak bir hayli riskliydi.

Bunun saha içiyle alakası yok.

Bu tarz yıldız futbolcuların etkilediği alanlar çok büyüktür ve bu da takım içinde huzursuzluğu daha da artıracak bir sebep olabilir.

Fakat öyle olmadı. Gerçekten daha fazla huzur için alınan karar, daha fazla huzur getirdi. Diğer oyuncular, takıma bağlılıklarını ortaya koydu.

Bu süreçte İsmail Kartal'ın, Fenerbahçe camiasından biri olması ve kulübün yapısını iyi bilmesi de krizin minimum hasarla atlatılmasını sağladı.

Bununla birlikte, İsmail Kartal'ın tercih ettiği tüm oyuncuların kafası 'sadece' sahada oldu. Bu da taraftarın gözüne sempatik geldi ve tribünlerle bütünleşme sağlandı.

Mesut Özil & Ozan Tufan

Pelkas'ın Göztepe maçında sakatlandıktan sonra ağlaması boşuna değil.

Mevcut oyuncu grubu, şu anda takımı sahipleniyor ve bu da her taraftarın hoşuna gider.

İşin mental kısmı bir yana, Fenerbahçe'nin oyunu skorlardan bağımsız olarak her geçen hafta kalitesini artırdı.

Daha iyi bir takım savunması, alanların daha iyi kullanılmasının yanına bireysel performansların yükselişi de eklenince, takım büyük bir ivme yakaladı.

Crespo, Pereira'nın son zamanlarından bu yana yüksek standardını koruyor. Artık bir sağ bek olan Osayi-Samuel'in ayağı çok sıcak ve çok formda. Rossi, İsmail Kartal döneminin en formda oyuncusu.

Takımda hemen hemen her oyuncunun performansı şu anda maksimum seviyede. Bu da İsmail Kartal'ın en temel başarısı.

Kadıköy'deki hava değişiminin bu kadar keskin olmasının nedenlerinden biri de Trabzonspor'un son dönemdeki düşüşü.

Bordo-mavililer dört maçtır kazanamıyor ve Fenerbahçe'nin bu yükselişi, Fırtına'yı ufak da olsa baskı altına almış olabilir.

Sarı-lacivertli taraftarlara her sabah uyandıklarında 'Acaba?' dedirten şey, bu sezon gelebilecek mucizevi bir şampiyonluk ihtimali. Son maçlarda kaybedilen şampiyonlukların anıları hâlâ tazeyken, bu kez kendileri büyük bir sürprize imza atmanın hayali peşindeler.

Elbette Trabzonspor'un dört puan alıp şampiyonluğunu ilan etmesi hiç uzak değil.

Fakat umutsuz da yaşanmaz.

Şimdilerde Kadıköy'de akıllardaki en büyük soru da şu: Zeki Murat Göle'nin görevde olduğu dört maçta İsmail Kartal olsaydı, şu anda tablo nasıl olurdu?

9 kişi kalan Karagümrük maçından alınamayan galibiyet, iç sahadaki Adana Demirspor mağlubiyeti akıllarda.

Gerçekten de cumartesi akşamı Kadıköy'de tüm tribünler tarafından onurlandırılan ve gözleri dolan İsmail Kartal, birkaç hafta önce gelmiş olsa Fenerbahçe şu anda Trabzonspor'a çok daha yakın olabilirdi.

O halde Fikret Dedeoğlu'nun 'Keşkelere yer yok' isimli şarkısında farklı yerlerde geçen sözcükleri, İsmail Kartal'ın Ali Koç'a hediye etmesinin tam da sırası.

"Keşkelere yer yok ama, bence geç kaldın bana..."

Daha fazlası için:

Mert Hakan Yandaş, Nani'den sonra bir ilki başardı

Van Dijk, Ömer Bayram'a selam gönderdi

Trabzonspor şampiyonken Türkiye ve dünya nasıl bir yerdi?

Reklam