Talisca Guangzhou 08062018

YORUM | Talisca neden mi Çin'e gitti? Brezilya - Çin işbirliği...


YORUM | Ali Umut Değirmen


Geçtiğimiz günlerde eski Beşiktaş futbolcusu Brezilya vatandaşı Anderson Talisca, Çin Süper Ligi takımlarından Guangzhou Evergrande ile 1 yıllık kiralık olarak anlaşmaya vardı.

Beşiktaş’ta kalacak mı kalmayacak mı, yoluna Manchester United’da mı yoksa Roma da mı devam edecek gibi iddialar devam ederken bu kararı alması spor camiasında şaşkınlıkla karşılandı. Yapılan ilk yorumlarda, “Kariyerini çöpe attı!” diyenlerin çoğunlukta olduğu gözle görülse de, aslında iş pek de öyle görünmüyordu.

Anderson Talisca Besiktas 472018AA
Haberin devamı aşağıda

Her şey üç yıl önce başladı: Brezilya - Çin işbirliği

Tarihleri günümüzden 3 sene geriye saracak olursak, Brezilya ve Çin devlet başkanlarının buluşması sonrası iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik anlaşmalar o günlerde ülke kanallarında ve küresel medya kanallarında gündeme gelmişti. Fakat bir konu medyada fazla konuşulmamış ve arka planda kalmıştı.

Sonradan içeriği açıklandığı kadarıyla iki ülke ‘’futbol sporu’’ üzerine yoğun bir şekilde fikir alışverişinde bulunmuşlar ve o zirveden bir futbol birlikteliği kurmaları üzerine birtakım yazılı olmayan anlaşmalarda bulunmuşlardı. Bu konu o günlerde çok basite alınmış ve ‘’Ehh işte 5–10 dakika gırgır şamata yaparlarken konuşulmuş şeylerden ibarettir.’’ diye fazla üzerinde durulmamıştı. Fakat son birkaç yılda gelinen nokta itibarıyla bunun 5–10 dakikalık bir sohbetten çok daha fazlasının olduğunu görmeye başlıyoruz.

Biyoloji eğitimi alırken mutualizm diye bir kelime hepimizin karşısına fazlasıyla çıkmıştır. Sosyal yaşamda ve başka bilim dallarında da sıkça kullanılan bu kelime, “Farklı türlerden iki canlının karşılıklı yardımlaşarak faydalarını maksimum etmeyi amaçlamaları” anlamına gelir.

Mutualizm kavramını, iki lider arasındaki zirvenin ve ele alınan futbol sohbetinin paraleline alacak olduğumuzda, “Çin, sönük olan Brezilya ekonomisini düzeltsin; Brezilya da, gelişmeye adım atan Çin futboluna bir el atsın.” şeklinde yorumlamamızın absürd bir yanı olduğunu düşünmüyorum.

İki ülkenin böylesine bir mutualist ilişkiye ihtiyacının ilk gerekçesi dediğimiz gibi Brezilyanın küçük çaplı ekonomik krizlerle süren bir toplumsal yaşama sahip olması ve ilerleyen tarihlerde gerçekleşebilecek güçlü bir evrensel krize kırılgan yapısıyla dayanamayacağı görüşüydü.

Ekonomik sebeplerle sokak çatışmalarının yoğun olarak görüldüğü ülkelerden birisi de olan Brezilya, o yıllarda çok net bir şekilde ekonomik bunalımdaydı ve ellerindeki en büyük doğal zenginliklerden birisi olan yetenekli futbolcularını pek tabii başka ülkelere ihraç ederek bir kazanç elde etme yoluna gitmeyi arzuluyordu.

Bir istatistik verecek olursam eğer, Brezilya en fazla lisanslı futbolcuya sahip olan ve dış ülkelere en fazla futbolcu gönderen ülke konumunda fakat bunu paraya çevirme konusunda Çin kulüpleri devreye girene kadar yetersiz kalmışlardı.

Çin ise günümüzde önemli bir propaganda ve küresel reklam görevi görmesi sebebiyle futbol sistemlerinin gelişmesi için keseyi sonuna kadar açacak bir devlet başkanına sahipti.

Xi JinpingGetty Images

Önce teknik direktörler, ardından futbolcular...

Çin Halk Cumhuriyeti devlet başkanı Xi Jinping futbola öylesine önem veriyor ki, başkanlığından bu yana ülkede yaklaşık 20 bin antreman sahası ve spor kompleksi açılmış durumda. 2011 yılında verdiği bir röportajda futbola dair hayalini açıklayan başkan, ‘’Çin Dünya Kupası’na katılsın. Çin, Dünya Kupası’nı düzenlesin. Çin, Dünya Kupası’nı kazansın. Bunun için ben ve arkadaşlarım elimizden gelen her şeyi yapacağız.’’ demişti.

Futbol zirvesinden çıkıldıktan birkaç ay sonra Luis Felipe Scolari, Mano Menezes ve Vanderlei Luxemburgo gibi ünlü Brezilyalı teknik adamlarını bir anda Çin Süper Ligi’nde görmeye başladık.

2010–2015 yılları arasında, Avrupa kulüplerinde misyonunu tamamlamış ve evlatlarına birikim elde etmek için yeteneğini paraya çevirmek isteyen 30 yaş üstü futbolcuları yüksek ücretlerle transfer eden Çin Süper Ligi profilinden, 2015 itibarıyla artık 20–25 yaş aralığında Avrupa kulüplerinde kendini kanıtlamış veya Brezilya Ligi’nde birkaç yıl içinde parlayacak ve Avrupa’nın gözde kulüplerine yelken açacak Brezilyalı yıldızları yüksek ücretlerle ikna etmeye başladılar.

Bu tarz genç sambacılara geçmişte Real Madrid, Milan ve Fenerbahçe gibi takımlarda fazlasıyla rastlarken, günümüzde Çin kulüplerinin gözdesi olmaları elbette bir tesadüf değildi.

2015 yılında Brasileirao Ligi’nin en iyi iki oyuncusu olarak gösterilen Atletico Mineirolu Diego Tardelli ve Cruzeirolu Ricardo Goulart’ı Çinlilere kaptırdıktan sonra Cruzeiro teknik direktörü Thiago Scuro, ‘’Brezilya’nın bununla yaşamayı öğrenmesi gerekiyor. Genç yıldızlarımızın Avrupa kulüplerine gitmesine alışmıştık ama Çin’e gitmeleri bizleri tümüyle şaşırtıyor. Ben bunun futbolla alakası olduğunu tabiki düşünmüyorum. Tümüyle ekonomik sebepler.’’ diyerek isyan ediyor ama elden bir şey gelmeyeceğini de biliyordu.

Bir lig düşünün ki, son 8 senedir maaşları tam zamanında ödenmeyen ve kontratlarını ödenmemiş maaşları üzerinden iptal eden futbolcularla dolu olsun. Ülke futbolunun kronikleşmiş sorunlarından biri olan bu durum 2015 yılını 12 puan farkla şampiyon tamamlayan Corinthians’ı da kalbinden vurmuştu. Copa Libertadores ve Dünya Kulüpler Şampiyonasına ulaşabilecekleri bir kadro kurmuşlardı. Taraftar ve kulüp hasret oldukları zaferin yakın olduğuna inanıyordu fakat hayallerin suya düşmesi fazla zaman almadı. Takımdan 8 oyuncu şampiyonluğun hemen ardından ayrıldı. Renato Augusto’nun da dahil olduğu 4 oyuncu yüksek ücretlerle, Çin ekipleriyle anlaştı.

Bu transferler sonrası Corinthians futbol direktörü Edu Gaspar ‘’Şampiyon olduğunuzda oyuncuların başka takımlara gitmesi doğaldır fakat Avrupa kulüplerine değil de Çin’e gidiyorlarsa işler ekonomik açıdan biraz ters gidiyor diyebiliriz.’’ demişti.

Hulk Elkeson Shanghai SIPGGetty Images

Talisca ile birlikte 21 Brezilyalı

Şimdi yazının başına dönecek olursak eğer, “Brezilya vatandaşı Anderson Talisca Çin Süper Ligi takımlarından Guangzho Evergrande ile 1 yıllık kiralık olarak anlaşmaya vardı.” demiştik.

Bu transferle birlikte halihazırda Çin Süper Ligi’nde 21 Brezilyalı futbolcu forma giymeye devam ediyor. Bir futbol liginde 21 Brezilyalı oyuncunun olması hangi şartlarda bir yazının konusunu oluşturabilir diye düşünebilirsiniz. Bunda haklı da olabilirsiniz ama, ligde her takımın en fazla 4+1 yabancı oyuncu bulundurabilecek şekilde kadrolarını oluşturduğunu ve ligde toplam 66 yabancı oyuncu olduğunu da bilseydiniz, bunun bir yazıya konu olabileceği düşüncesini kabul ederdiniz sanırım.

Hem de birkaç tanesi hariç, tamamı yıldız oyuncu olarak nitelendirebileceğimiz Brezilyalı futbolcu havuzundan bahsediyoruz. Hulk, Alex Teixeira, Ramires, Paulinho, Alexandro Pato, Elkeson, Diego Tardelli, Ricardo Goulart, Renato Augosto ve Oscar gibi onlarca futbolcu son 5 senede Çin Ligi’ni tercih eden yıldızlar oldu. Ama bunlar içerisinde en yüksek transfer ücreti ve sürpriz olarak karşılanan transfer ise Oscar’a aitti.

2017 Ocak ayında Chelsea’den ayrılarak, Andres Villa Boas’ın çalıştırdığı ve vatandaşı Hulk’un formasını giydiği Şangay ekibi Shangai SIPG kulübünün yolunu rekor bir transfer ücreti ile tutan Oscar, The Guardian'a verdiği röportajda ‘’Kariyerimden daha fazla ailemi düşünüyorum. Her futbolcu ya da çalışan herkes, ailelerine yardım etmek için para kazanmak ister. Brezilya’da çok fakir olan sosyal bir arka plandan geldim. Hiçbir şeyimiz yoktu. Bu konuma gelmem benim çalışmamın meyvesi ve bunu fark ettiğimde paraya neden çevirmeyeyim diye düşündüm. Buraya geldiğim gibi, yıllar sonra Avrupa’ya dönebileceğime inanıyorum. Çin inanılmaz bir mali güce sahip ve oyuncuların reddedemeyeceği teklifler sunuyor.’’ diyerek cebine girecek küçük bir miktar paranın kariyerinden önce geldiğini açık yüreklilikle söylüyordu.

Uzak kıtadan gelenler arasında en tartışılan transfer dediğim gibi Oscar’ın Çin’in yolunu tutmasıydı. Çünkü genç yaşında, Chelsea ve Brezilya milli takımının önemli figürlerinden birisi olmuş ve dahası da olacağı konuşuluyordu. Onun bu hareketinin etkileri Antonie Conte ve Arsene Wenger tarafından da dile getirilmişti. Çin zenginliğinin dünyanın dört bir yanındaki kulüpler için tehlike olduğunu iddia eden teknik adamlar, aynı hızla bu tarz transferler devam ederse Avrupa futbolunun prestije sahip olan kısmının, paraya sahip olan Çin tarafından sömürülebileceğini düşünüyorlardı.

Ama hiç de düşündükleri gibi olmadı. Çinli yetkililer her daim yüksek ücretlerle oyuncu transfer ederek Dünya Kupası'nda başarı elde edemeyeceklerini biliyorlardı. Son yıllarda yaptıkları hamleler ise Çin’i Katar, Rusya, ABD gibi yüksek ücretlerle transferler gerçekleştiren ülkelerden tümüyle ayırabileceğimiz noktalara gelmesine neden oldu.

Oscar Shanghai SIPGGetty Images

Hedefleri 'Dünya Kupası'

Çin Futbol Federasyonu’nun yaptığı hamlelerden ilki, ligdeki her takımın 17 yaş altı ve yedek takımının olması zorunluluğunu getirmek oldu. Eğitim Bakanlığı ise 2016’da futbolu üniversitelere giriş sınavında bir seçenek haline getirdi ve eğitim planının bir parçası olarak, futbola soğuk bakan ve çocuklarının futbolla ilgilenmesini istemeyen ailelerin düşüncelerini az da olsa değiştirebilmeyi arzu ettiler.

Çin futbolunun kalıcı başarısı için rol üstlenen sadece federasyon ve bakanlıklar da olmadı pek tabii. Çin Süper Ligi’nde yer alan takımlardan Guangzhou Evergrande oyuncu yetiştirme konusunda bayrağı taşıyan takımlardan en önemlisi. Ülkenin en büyük emlak şirketi “Evergrande” ve online perakende devi Alibaba’nın %50’şer hisselerine sahip olduğu kulüp, 2012’de ilk olarak takımın başına ünlü İtalyan hoca Marcelo Lippi’yi göreve getirdi. Kulüp ayrıca Real Madrid ile yaptığı anlaşma gereği, İspanyol ekibin bünyesinde bulunan ve bu akademide çalışacak altyapı antrenörlerini bünyesine kabul etti.

Evergrande’de oyuncular günde ortalama iki saatlerini sahada geçirirken geri kalan sürede eğitimlerinden geri kalmamaları için müfredat derslerini görüyorlar. Eğitimin koşulsuz şartsız verilmesinde ki amaç ise spor yapan çocuklarının okuldan bağlantısının kopmasından endişelenen ailelerin düşüncelerini olumlu yönde etkileyebilmek.

Açıkça görülüyor ki Çin Futbol Federasyonu uzun vadeli planlar yaparak futbolda iyi bir yere gelmeyi amaçlıyor. Devlet başkanları Xi Jinping’in hayalini gerçekleştirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Kim bilir, birkaç kuşak sonra Brezilya ile Dünya Kupası oynayan bir milli takıma sahip olurlar. Ne de olsa inadım inat ‘’komünist geleneğe’’ sahip bir futbol ülkesinden bahsetmekteyiz, değil mi?

Reklam