Abdullah Avci Senol Gunes Basaksehir Besiktas Turkish Super League 11/03/18AA

YORUM | Avcı, Güneş'in hamlesini gördü ve yine kazandı


YORUM | Onur Özgen @ozgenonur

Beşiktaş, Şenol Güneş’in ilk sezonunda sadece şampiyon olmamış, aynı zamanda pas oyunuyla ligin açık ara zirvesinde yer almıştı. Aradan geçen üç sezondaysa Abdullah Avcı’nın Başakşehir’i belki şampiyonluk tacını takamadı, ama oyun anlamında büyük bir dönüşüm geçiren Beşiktaş’tan ligin en iyi pas takımı unvanını almayı başardı.

Fakat Güneş, son iki sezondur Avcı’yla her randevusunda bu gerçeği göz ardı etti. Başakşehir’i topa daha fazla sahip olarak geçebileceğini düşündü. Her maça merkezde en az bir ofansif oyuncunun olduğu 4-2-3-1 ile çıktı ve son dört maçın üçünde topa %60’tan fazla sahip oldu. Ligde son iki sezonun topla en fazla oynayan takımı Başakşehir ise her Beşiktaş maçında Avcı’nın ilk sezonlarını andıran yüksek baskı ve direkt oyun anlayışıyla sahaya çıktı. Ve iç sahadaki iki maçı da kazanırken, Vodafone Park’taki iki karşılaşmayı da kaybetmedi.

Enteresan olan ise, Avcı’nın bu karşılaşmaların hem öncesinde hem de sonrasında Beşiktaş’a karşı nasıl üstün geldiklerini açıkça anlatması, ama Güneş’in her seferinde aynı planla karşısına çıkmasıydı. Oysa pas odaklı takımlara karşı uygulanabilecek birçok farklı yöntem vardı.

Haberin devamı aşağıda
Senol Gunes Abdullah Avci Basaksehir Besiktas Turkish Super League 11/03/18

Geriyi üçlemek bunlardan biri. Örneğin pas oyununu kusursuza yakın icra eden ve bu şekilde 2008’den sonra dünya futboluna damgasını vuran İspanya, 2014 Dünya Kupası’na grup aşamasında Hollanda ve Şili’nin 3-5-2’sine karşı aldığı iki mağlubiyetle veda etmişti. Euro 2016’da da yine İtalya’nın 3-5-2’sine karşı boyun eğerek son 16’da elenmişti.

Beşiktaş da üç yıl boyunca Avrupa’nın pas oyunu konusunda zirvedeki takımı Napoli’ye karşı içerdeki maçta bunu uygulamıştı. Güneş, o maçta geriyi üç stoperle kurgulamış ve Napoli’ye karşı geniş alanı daha kalabalık bir şekilde savunmayı tercih etmişti. Nitekim istediğini de almıştı. Ama nedense benzer bir oyun stiline sahip Başakşehir’e karşı bu seçeneği hiç düşünmemişti.

İlk defaysa bu akşam Avcı’nın karşısına farklı bir planla çıktı: Merkezde iki defansif orta sahanın olduğu, kontratak odaklı bir 4-4-2.

Gary Medel Basaksehir Besiktas Turkish Super League 11/03/18AA

Maçın ilk dakikalarında özellikle Başakşehir’in kale vuruşu anlarında ve geriden oyun kurma esnasında Beşiktaş’ın ön alanda yaptığı şiddetli baskı ve henüz 3. dakikada Jeremain Lens’in direkt hücumla yakaladığı ilk pozisyon, Beşiktaş’ın planını açıkça gösteriyordu. Nitekim ilk 45 dakika sonunda Beşiktaş bu sezon Süper Lig'de ilk yarılarda rakip ceza sahasında en fazla topla buluştuğu deplasman maçını oynayacaktı (19). Ve siyah-beyazlılar bunu aynı zamanda ilk yarılarda en az isabetli pas attıkları deplasman maçında başaracaktı (155).

İlk 15 dakikadaysa Başakşehir’in %67’lik bir topla oynama oranı vardı ki, iki takımın karşılaşmalarında ilk defa böyle bir şey yaşanıyordu.

Geçtiğimiz sezon Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’si de Başakşehir deplasmanına neredeyse aynı oyun planı ve takım şekliyle çıkmış, çok baskın bir oyunla istediğini de almıştı. Fakat bu oyun tarzının bir ön koşulu vardı: İlk golü atan taraf olmak. Fenerbahçe bunu ilk yarıda başarmış ve oyunun geri kalanı da başlangıç planına uygun şekilde geçmişti. Beşiktaş ise ön koşulu gerçekleştiremedi.

Zira üstün olduğu ilk 15 dakikalık dilimde zayıf noktasını gösterdi: Edin Visca – Adriano eşleşmesi. Visca’nın Adriano’yu önde yakaladığı ilk pozisyonda Eljero Elia’ya yaptığı asist, ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. İkinci pozisyondaysa yine Adriano’ya üstün geldi ve takımına köşe vuruşu kazandırdı. Ardından kullandığı kornerde de Alexandru Epureanu’ya golü attırdı. Loris Karius ise VAR dolayısıyla iptal edilen gol de dahil olmak üzere her iki pozisyonda da reaksiyon gösteremedi.

Adriano Epureanu Manuel da Costa Atiba Hutchinson Basaksehir Besiktas 1132018

Golün ardından Visca’ya daha fazla dayanamayan Adriano, yerini Caner Erkin’e bıraktı. Ama Güneş’in bu zorunlu oyuncu değişikliğinin ardından bir de oyun değişikliği yapması gerekiyordu. Zira Beşiktaş’ın sahadaki on birinin set oyununu oynayamayacağını bilen Avcı, takımını geriye çekti, topu da Beşiktaş’a verdi.

Fakat aynı şekilde pragmatist düşünemeyen Güneş, başlangıç planından vazgeçemedi. İkinci yarıya da iki defansif orta sahalı düzenle çıktı. Adem Ljajic’i ancak 65’te oyuna alabildi. Onu da Lens’in yerine sağ kanata yerleştirdi. Merkezden yaratamayınca ve bir şekilde ceza sahasına getirdiği topları bitirecek santrforlara da sahip olamayınca, Beşiktaş’ın tabiri caizse tek kale oynadığı, ama hem çok fazla üretemediği hem de sonuç alamadığı bir ikinci yarı yaşandı.

Beşiktaş, önceki Başakşehir maçlarının aksine bu maçtan puansız ayrılmayı hak etmedi. Çünkü teknik direktörü ilk defa farklı bir şey denedi. Ama yine olmadı. Maç içinde değişen senaryoyu lehine çevirmeyi bilen Avcı, bir kez daha kazandı.

Reklam