Galatasaray, sezona Burak Elmas önderliğinde yeni bir yapılanma planıyla başlarken Fatih Terim de hiç alışık olmadığı bir kurguda ilk kez yer alacaktı.
Öyle ki genellikle kadro kurmada değil kadrodan verim almada daha başarılı olan Galatasaray efsanesi, taraftardan 3 yıl istiyordu.
UEFA Avrupa Ligi gruplarındaki liderlik, sarı kırmızılılar için önümüzdeki 3 yıla bakacak olursak umut vaat edebilirdi ancak durumlar hiç de öyle gelişmedi.
Ziraat Türkiye Kupası’nda PTT 1. Lig takımı Denizlispor’a elenme ve Süper Lig’de üst üste alınamayan galibiyetlerle birlikte 4. Fatih Terim döneminin sonu geldi.
Galatasaray Yönetim Kurulu’nun Fatih Terim ile çalışmak istemediği ve hatta o görevdeyken hoca çalışmalarına başladıkları basında sıkça yer alıyordu. Bazı kesimlerde ise Fatih Terim’in yardımcılığına Selçuk İnan veya Necati Ateş gibi isimler yerine daha tecrübeli yardımcılar getirmek düşüncesi vardı. Yardımcılar için ismi çıkan adayların başında Pep Guardiola ile uzun süreler çalışan Domenec Torrent geliyordu: Evet, Galatasaray’ın yeni teknik direktörü Torrent.
Psikolojik boyut
Yazının ilerleyen bölümlerinde Fatih Terim ve Domenec Torrent arasındaki oyun farklılığını inceleyeceğiz. Ancak bu oyun farkını irdelemeden önce süreçin psikolojik olarak nasıl yönetilemediğine bakmamız gerekiyor. Öyle ki bir değişiklikten bahsediyorsak salt saha içine bakmamamız gerekiyor.
Işıtan Gün, Terim-Torrent değişiklği döneminde basına verdiği demeçte şunları söylemişti.
"Guardiola'nın yardımcısıyla ilgili... Evet, doğrudur. Başkanımızla birlikte görüştük. Başkanımızın talimatıydı. Florya'daki teknik ekibi güçlendirme adına bir hamleydi. Başkanımız da hocamıza bilgi vereceğini söylemişti. Guardiola'nın yardımcısı, teklifimizi kabul etti. Buradaki son karar başkanımızın.
"Ben, Fatih Terim'in görevden ayrılmasını istediğim yönünde çıkan haberleri hayretle karşılıyorum. Başkanımıza sürekli, 'Fatih Hoca ile devam etmeliyiz' diyen benim. Ben Fatih Terim’in görevi bırakması yönünde bir söylemde bulunmadım. Fatih Hoca ile devam etmemiz gerektiğini söyleyen kişi de benim! Guardiola’nın yardımcısını Fatih Terim’in yardımcısı yapmak için görüştüm.”
Bu açıklamada iki farklı sorun yatıyor. İlk olarak yardımcı olarak düşündüğünüz bir ismi neden 10 gün geçmeden takımın başına getiriyorsunuz? İkincisi yanına yardımcı getirmeyi düşündüğünüz teknik direktörünüzle neden bu konuyu konuşmuyorsunuz?
Domenec Torrent ile bir projeye başlamak isteyebilirsiniz, bunda hiçbir sorun yok. Ancak yerine getirdiğiniz isim Fatih Terim ise üzerinde biraz daha düşünmeniz gerekiyor. Öyle ki Galatasaray, sonuç anlamında iyi günler geçirmiyor ve Torrent bundan önce böyle bir ortamda çalıştı mı bakmak gerekiyor.
Olması gereken bence şuydu:
Galatasaray, Fatih Terim ile sezon sonuna kadar devam etmeliydi. En azından UEFA Avrupa Lİgi son 16 turuna Terim ile çıkılmalıydı.
Sene sonunda karne ortaya konulur: Süper Lig’deki başarısızlık ve Türkiye Kupası’ndaki elenme de düşünüldüğünde pek tabi Terim ile yollar ayrılabilirdi.
Domenec Torrent ile de yeni sezona tertemiz başlayabilirdiniz. Galatasaray’da aslında sorunlar bitmiyor. Burada bir başka sorun da yönetimin önce teknik direktörü sonra sportif direktörü getirmesi oldu. Yeni sezonda Pasquale Sensibile, Torrent ile çalışmak istemezse ne olacak? Beraber çalıştıklarında ne gibi bir uyum sağlanabilir?
Oyunsal farklılık
Fatih Terim ile Domenec Torrent arasında sonuçsal anlamda bir fark olmadığını istatistikler de doğruluyor. Öyle ki Terim, son 10 maçında 2 galibiyet alırken Torrent de çıktığı ilk 8 maçta 2 galibiyet alabildi.
Ancak iki teknik direktörün oyunlarına baktığımızda gece ile gündüz gibi bir fark görüyoruz.
Terim’in Avrupa’da başarılı olup Türkiye’de başarısız olmasının temel sebebi geçiş hücumlu bir savunma takımı yaratmasıydı. Fatih Terim ile birlkte Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi gruplarında sadece 6 maçta 3 gol yiyerek grubu lider tamamlamıştı. Ancak öte yandan Süper Lig’deki sorun üretim bazlıydı. Terim ayrıldığında 20 haftası geride kalan ligde Galatasaray sadece 24 gol atabilmiş ve kalesinde 24 gol görmüştü.
Süper Lig’de şampiyonluk yaşamak isteyen bir takım için oldukça kısır bir sayı bu. Sezon başında kurulan kadronun az çok üretim problemi yaşayabileceği tahmin edilebiliyordu. Çünkü Galatasaray’ın forvetleri, (Halil ve Mohamed) 10 numarası (Cicaldau) ve merkezi (Berkan-Taylan) hiçbiri skorer oyuncular değildi, olmayacaklar da. Bunun üzerine bir savunma takımı yaratmak mantıksız değildi ama Süper Lig’de işlemesi zordu.
Sonrasında Torrent ile birlikte Galatasaray kabuk değiştirdi ve sarı kırmızılı takımın her maç gol yediğini görüyoruz. İspanyol teknik direktör ile çıktığı 8 lig maçında toplam 17 gol yedi. Üstelik Tuzlaspor hazırlık karşılaşmasını da sayarsanız 9 maçta 23 gol demek oluyor.
Tüm bu gol yeme sorunu devam ederken Galatasaray’ın hücumda da artı şeyler gösterdiğini düşünmüyorum. Belki van Aanholt’un kullanımı ve hücumda merkezi bir rol oynaması liste başı olabilir.
Galatasaray’ın Fatih Terim ile birlikte her maçı 0-0'a kitlenmeye adaydı ancak Torrent ile sarı kırmızılı takım her maça 1-0 yenik başlıyor.
Domenec Torrent bu sorunu çözebilir mi emin değiim ama açıklamalarından eldeki oyuncu kadrosu ile bu sorunu çözemeyeceği anlaşılıyor:
"Bu takımı, bu kadroyu ben yapmadım. Bu kadro bana kaldı. Meydan okumayı kabul ettim. Burada olmaktan çok memnunum ama ne bulduysak o."
Sonuç olarak Fatih Terim ile yolları ayırmak mantıksız değildi. Ancak Galatasaray, özellikle de kriz dönemindeyken yerine getirdiği teknik direktör konusunda daha dikkatli olması gerekiyordu.
.jpg?auto=webp&format=pjpg&width=3840&quality=60)

