Avrupa Ligi'ndeki ilk maçına Eintracht Frankfurt deplasmanında çıkan Fenerbahçe, erken bulduğu golle öne geçmesine rağmen bir puana razı oldu. Geride kalan maçlarda özellikle orta saha ve hücum hattındaki kadro zenginliğini verimli kullanabilmek adına sık sık rotasyona giden Vitor Pereira, bugün de Sivasspor maçının kadrosunda dört değişiklik yaparak sahaya çıktı. Bu tercihin takımda istikrar ve uyum problemi yaratmasından endişe edenler vardı. Ancak Pereira'nın Fenerbahçe'si, sırtını sağlam savunmasına yaslayarak zorlu bir deplasmandan iyi bir sonuç ve ümit veren bir oyunla dönmeyi başardı.
Mesut çok farklıydı
Bir Alman ekibine karşı, Almanya’da oynamak Mesut Özil’e gözle görülür şekilde ekstra motivasyon sağlamıştı. Deneyimli oyuncu adeta tüm Almanya’ya, ‘Ben hala buradayım, eski Mesut’um’ mesajı vermek ister gibiydi. Elbette bugünkü maça bir etkisi yok, fakat Mesut’un kariyeri boyunca Frankfurt maçlarında çok iyi bir performans sergilediğini de ilgi çekici bir not olarak düşelim. Mesut, bugüne kadar Frankfurt’a karşı çıktığı altı maçta bir gol ve beş asistle oynamıştı. Bu karşılaşmalar arasındaki en özel performans ise 2009’da geldi. Mesut, Werder Bremen’in Frankfurt’u deplasmanda 5-0 yendiği maçta üç asist yaparak yıldızlaşmıştı. Bugün de golünü atan Mesut, Avrupa kupalarındaki üç yıllık gol özlemine son verdi. Mesut, Avrupa arenasındaki son golünü Eylül 2018’de Arsenal formasıyla Vorskla Poltava ağlarına göndermişti.
AAFrankfurt deplasmanında beraberlik iyi sonuç
Kendi liginde sezona istediği gibi giremeyen Frankfurt, teknik direktör değişikliğinin ve yeni sisteme adapte olma çabasının sancılarını yaşıyor. Üç yıl Frankfurt’u çalıştıran ve takımı geçen sezon ligde beşinci sıraya kadar taşıyan Adi Hütter’in Borussia Mönchengladbach’a gitmesiyle kulübeyi Oliver Glasner devraldı. Ancak her şeye rağmen, Bundesliga’da Haziran 2020’den bu yana iç saha maçı kaybetmeyen bir takımdan bahsediyoruz. Ön alandaki pres ve hızlı çıkılan hücumlar hala Frankfurt’un en tipik özellikleri olarak dikkat çekiyor. Zira golü de korner dönüşü gelen kontratakla buldular. Fenerbahçe’nin kornerde üç stoperi de rakip ceza sahasına göndermesi, bu tip bir rakibe karşı gereksiz bir riskti. Kontrada adam paylaşımını iyi yapamayan Fenerbahçe, bu hata neticesinde golü kalesinde gördü.
Bu pozisyon haricinde Fenerbahçe savunması gerçekten muazzam bir iş çıkardı. Özellikle saha yerleşimini ve alan paylaşımını harika yapan savunma hattı, sık sık ofsayt taktiğine başvuran ve riskli gibi gözüken bu anlayışı büyük ölçüde kusursuz uyguladı. Frankfurt gibi zorlu bir deplasmandan bir puanla dönmek kesinlikle kötü bir sonuç değil. Son dakikalarda kaçan penaltı farklı hissetmemize neden olsa da, maçın hakkının beraberlik olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Temponun bedelini ikinci yarıda ödedi
Fenerbahçe maça yüksek tempoyla fırtına gibi girerek etkili olmuş ve golü de bulmuştu, ancak ilk yarının ortalarından itibaren dengelenen oyunda ibre, ikinci yarıyla birlikte ev sahibi ekibe döndü. İlk yarıda topla oynama yüzdelerinde 53’e 47 üstün olan ev sahibi, ikinci 45 dakikada arayı açarak topa sahip olma oranını %61’e çıkardı. Fiziksel açıdan Fenerbahçe’ye net bir üstünlük sağlayan Frankfurt, maçın başındaki acımasız tempoyu sürdüremeyen sarı lacivertlilerin etkisini bir hayli kısıtladı. Yine ilk yarıda rakip kaleye dördü isabetli 10 şut gönderen Fenerbahçe, Frankfurt kalesindeki bu etkinliğini ikinci yarıya taşıyamadı. İkinci yarıda sadece iki şut çekebilen Fenerbahçe için belki de tek teselli, Frankfurt’u maç boyunca dört şutta tutmuş olmasıydı.
AAMert Hakan yetersiz kaldı
Pereira bugün Luiz Gustavo’nun orta sahadaki partneri olarak Mert Hakan Yandaş’ı seçti. Miha Zajc’ın Sivasspor maçında sergilediği vasat performansın ardından bu bölgede farklı bir tercih doğaldı, ancak Mert Hakan da beklentileri karşılayamadı.Girdiği yedi ikili mücadelenin altısını kaybeden Mert Hakan, hücumda da istenen katkıyı veremedi. Çoğunlukla kanatlardaki eksiklikler gündeme gelse de, gerçekleşmeyen Morita ve Estaquio transferlerinin şimdilik Fenerbahçe’nin planlarını sekteye uğrattığını söyleyebiliriz. Bu noktada üçüncü alternatif olarak transfer edilen Diego Crespo’nun nasıl bir katkı vereceği önemli olacak.
Pelkas aldı, Pelkas geri verdi
Sarı lacivertli taraftarların, sakatlığı nedeniyle bir süre takımdan ayrı kalan Pelkas’ın dönüşünü neden hasretle beklediğini bugün gördük.Oyuna 76. dakikada Mesut Özil’in yerine giren Pelkas, 90. dakikada savunma arasına yaptığı harika koşuyla Fenerbahçe’ye penaltı kazandırdı. Diego Rossi’nin attığı nefis ara pasının hakkını vermeden de geçmeyelim. Ne yazık ki Pelkas, penaltıyı alırken gösterdiği beceriyi beyaz noktada sergileyemedi. Kalecinin kurtardığı topu Berisha tamamlasa da, hakem VAR’dan gelen uyarıyla Alman forvetin ceza sahasına erken girdiğini belirledi ve golü iptal etti.
Daha fazlası için:
"Haaland'dan forma istedim, gülüp uzaklaştı"
Messi, Neymar ve Mbappe, Club Brugge'a karşı neden başarısız oldu?




