İnsanlar, maddi ihtiyaçların yanında psikolojik ihtiyaçları da olan varlıklardır. Doyumsuz, sürekli daha fazlasını isteyen.
Hedeflediğimiz paraları kazandıktan sonra daha fazlasını isteriz çünkü ihtiyaçlarımızın seviyesi artmıştır. Bize sevgi gösterildiğinde bir süre sonra onunla yetinemeyip, daha farklı bir sevgi arayabiliriz.
Bazıları ise artık ihtiyaç olmaktan çıkmış, bağımlılık haline gelmiştir. Beyin, bazı bağımlılıklara tolerans geliştirir ve artık insan, o eylemden haz alamayacak noktaya gelir. Örnek; düzenli olarak alkol kullanmaya başlayan bir insan zaman geçtikçe daha fazla alkol tüketir ve artık beyin, tolerans geliştirdiği için bir süre sonra bu eylem ona eskisi kadar haz vermez. Aynı örneği seks için de verebiliriz. Fakat bazı bağımlılıklar vardır ki sonucu her seferinde belirsiz olduğu için, verdiği haz asla azalmaz.
Misal; kumar oynayan insanı düşündüğümüzde, o haz hiç eksilmez. Çünkü her defasında yeniden oynamaya başladığında sonucu belirsizdir. Beyin, tolerans geliştiremez ve haz hiç azalmaz.
Getty/Goal compositeBeynimizin tolerans geliştiremediği rekabet: Lionel Messi - Cristiano Ronaldo
Dünya futbolunda son 15 senedir bize en çok haz veren olay ise kuşkusuzLionel Messi-Cristiano Ronaldo rekabeti oldu. Artık bu rekabet bizi bağımlı bir hale getirdi. Üstelik tehlikeli olanından. Tıpkı kumar gibi, sonucu belirsiz…
Muhtemelen bu paragrafı okuyanlardan bazıları, “Hadi canım oradan! Bu rekabetin sonucu bariz bellidir. En iyi Lionel Messi” diyecektir.
Ama bazı okuyucular da bu cümlenin sonunu Messi yerine, Ronaldo olarak tanımlayacaktır.
Kanıtlanamaz, kısmen öznel bir durum. İşte belirsizliği ve bize verdiği haz da tam olarak buradan geliyor. Ömür boyu bu sorunun net bir cevabı olmayacak.
Dünya futbolunda yeni rekabet arayışları
Evet, Messi-Ronaldo rekabetine dair tartışmalar muhtemelen dünyanın sonuna kadar devam edecek fakat biz bir süre sonra bu tartışmaları alevlendirecek eylemleri göremeyeceğiz. Zira ikisi de artık 30’lu yaşını geçti ve bir yerde mutlaka futbolu bırakacaklar. Peki ondan sonra ne olacak? Bu rekabetin yeri doldurulabilecek mi? Bugünlerde futbol dünyasının en popüler sorularından biri bu.
Mbappe - Haaland dönemi mi başlıyor?
Yazının başında da bahsettiğim gibi sonucu tam olarak belli olmayan bağımlılıklar, insanın en zor vazgeçtiği bağımlılıklardır.
Bu yüzden dünya futbolunun, Messi-Ronaldo rekabetinin bir alternatifini üretmesi gerekiyordu ve artık sanırım buna yardımcı olacak muazzam bir ikilimiz mevcut. Kylian Mbappe ve Erling Haaland...
Bu iki çocuk gerçekten çok fena! Üstelik rakamlarına baktığımızda, ciddi anlamda dünya futbolunda yeni bir sayfa açacaklarının sinyallerini veriyorlar. Birisi salı gecesi Camp Nou’da acımasızca hat-trick yaptı, diğeri ise çarşamba gecesi Sevilla’yı iki gol ile bitirdi.
Messi ve Ronaldo’yu solladılar
Camp Nou’da şov tapan Mbappe, henüz 22 yaşında olmasına rağmen 41 Şampiyonlar Ligi maçında 24 gol atıp 16 asist yapmayı başardı. Messi, 22 yaşında Devler Ligi’nde 17 gol 7 asist ile oynarken Cristiano Ronaldo’nun ise 22 yaşındayken bu arenada golü yoktu. Portekizli, sadece 5 asist yapmıştı.
Haaland ise 13 Şampiyonlar Ligi maçında 18 gole ulaşarak bu alanda rekor kırdı. Norveçli oyuncu iki sezonda Şampiyonlar Ligi'nde en çok gol atan iki futbolcudan biri oldu. Haaland ile birlikte Robert Lewandowski 18 gole imza atarken bu sezon gol krallığı yarışında Haaland, zirvede tek başına.
Mbappe ile Haaland’ın geçen sezondan bu yana Şampiyonlar Ligi’nde attıkları gol sayısı 28’ken, Messi ile Ronaldo’da bu sayı 15’te kaldı.
Tabii ki takım kaliteleri, bireysel performansları etkiler. O yüzden sadece bu istatistik üzerinden bir şey söylemek zor. Fakat ‘en azından’ bize, yeni bir rekabetin doğabileceğinin sinyallerini vermiş durumdalar.
GettyMbappe ve Haaland, istikrarı koruyabilecek mi?
Mbappe ve Haaland’ın, bize çok farklı şeyler sunduğu artık yadsınamaz bir gerçek. Fakat bu iki ismin, Messi-Ronaldo rekabetine yaklaşması için yapması gereken önemli şeyler var. Bunların birincisi de istikrar.
Çok yetenekli olabilirsiniz, bir sezonda 30 gol de atmış olabilirsiniz fakat Messi ve Ronaldo’yu farklı kılan şey, onların bitmek tükenmek bilmeyen futbol aşkı ve sürekli olağanüstü rakamlara ulaşmaları. Mbappe ve Haaland’ın da bu istikrarı korumaları gerekiyor.
En iyi olmak için doyumsuz olmak, bıkmadan usanmadan aramak gerekir. Messi ve Ronaldo ile kıyaslandığı dönemlerde bu Sport/Foot’a bir demeç veren Eden Hazard, konuyu aslında çok iyi özetliyor: “Kendime sık sık ‘Messi ve Ronaldo gibi bir sezonda 50-60 gol nasıl atabilirim?’ diye soruyorum. Elbette bunu deniyorum ama onlar gibi gerçek bir golcü olmadığımın farkındayım. Buna uygun değilim. Bu mantaliteyle ilgili bir durum. Maç 2-0 olmuşken yetinmemek gibi. Mesela ben bazen gol attıktan sonra 'Bu yeterli' diye düşünüyorum. Her sezon 15-20 gol atsam bu bana yeterli gelir, mutlu olurum."
'Neymar sendromu' mu, Messi ile Ronaldo'nun yolu mu?
Mbappe ve Haaland, Messi ve Ronaldo kadar istikrarlı olurlarsa hiçbir sorun yok. Fakat diğer ihtimalleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Neymar, yakın dönemde Messi ve Ronaldo ile kıyaslanabilecek belki de tek isimdi. Kabul etmek gerekir ki Brezilyalı yıldızın özel yeteneği, bu şansı hak etmişti. Fakat o, kendisini tamamen futbola vermek yerine hep saha dışı olaylarıyla gündeme geldi. Daha çok reklam anlaşmaları, daha çok magazin ve basına daha çok malzeme. Hatta en son da, sürekli kız kardeşinin doğum gününde ortadan bir şekilde kaybolmasıyla gündeme geldi.
Getty ImagesBazı özel yetenekler, çok fazla sakatlık yaşadıkları için çok uzun süre zirvede tutunamazlar. Mesela Brezilyalı Ronaldo gibi. Bazıları ise futbolun verdiği şöhreti kaldıramaz, oyunu ikinci plana atar ve kariyeri bir anda tepetaklak olur. Ronaldinho gibi.
Neymar, ne Ronaldo kadar sakatlık yaşadı ne de Ronaldinho kadar futboldan koptu. Ama hiçbir zaman Messi ve Ronaldo seviyesine gelecek kadar da sahaya odaklanmadı. İşte Mbappe ve Haaland’ın yapması gereken de tam olarak bu.
Dünya futbolunda yeni bir sayfa açmak onların elinde
Mbappe ve Haaland, eğer ‘Neymar sendromu’ yaşamazlar ise, Messi-Ronaldo rekabetinin ardından bize o bağımlı olduğumuz hazzı vermeye devam edecek.
İkisi arasındaki tartışma da ömür boyu sürecek. Zaten bu sınırsız hazzın en büyük sebebi de bu…




