Ada Hegerberg Lyon medal 2022Getty Images

Lyon, Avrupa'nın zirvesine göz diken Barcelona'yı Kadınlar Şampiyonlar Ligi finalinde devirerek hala bir numara olduğunu gösterdi

Bir kadın futbolu maçında taraftarların rakip tribünler önünden polis eskortuyla geçirildiğini kaç kere gördünüz?

Çok nadir olduğu kesin, ama Cumartesi gecesi Torino'da yaşanan tam olarak buydu. Ve bu sahne, Barcelona ile Lyon arasındaki Kadınlar Şampiyonlar Ligi finalinin en akılda kalıcı anlarından biriydi.

2019'da Lyon'a 4-1 kaybettikleri finalin verdiği motivasyonla zirveye yürüyen Katalanlar, geçen yıl Mayıs ayında Avrupa şampiyonu unvanını elde etmişti.

Bu kez de Lyon'dan rövanşı almak istiyorlardı, ama bu kupayı sekiz kez kaldıran Lyon geçen yıl yaşananların bir tesadüf olduğunu kanıtladı.

Maça fırtına gibi giren ve 33 dakikada üç gol bulan Lyon, İtalya'da 3-1 kazanarak Avrupa'nın zirvesindeki yerini geri aldı.

Ancak Barcelona'nın gücünü tek bir maçla kenara atmak doğru olmaz.

Evet, bu maçta Lyon'un seviyesinde değillerdi. Lyon, Barcelona'yı yenmenin yolunu herkese gösterdi: önde pres yap, rakibi paniğe sürükledi ve yakaladığın şansları gole çevir.

Yine de Barcelona'nın neredeyse kusursuz bir sezonu geride bıraktığını hatırlamak gerek. Bu maça; hanedanlığın sahibiyle çıkıştaki bir ekibin mücadelesinden çok, yıllarca sürecek yeni bir rekabetin doğuşu gözüyle bakılıyordu.

Lyon'un maç öncesinde favori olarak görülmediği açıktı. Barcelona'nın son bir yıldaki başarıları, Lyon'un yıllar süren tekrarlanması güç dominasyonunu unutturmuş gibiydi.

Lyon'un forveti Ada Hegerberg kısa süre önce L'Equipe'e yaptığı açıklamada sitemkar sözler kullanmıştı:

"Barcelona'dan önce de kadın futbolu vardı ve yıllardır burada oynanıyordu."

GOAL'e konuşan orta saha oyuncusu Damaris Egurrola ise Hegerberg'in görüşlerini tekrarlamış ve "Bunu unutmamuz gerekmiyor" diye eklemişti.

Kaptan Wendie Renard maçtan önceki basın toplantısında Barcelona'nın favori olduğu fikrine karşı çıktı.

"Favori olmadığımızı söyleyen gazeteciler. Çok iyi oynayan iki takım arasında bir final olacak. Bana göre şanslar eşit. Favori yok."

İki takım oyuncularının da birbirine sonsuz derecede saygı duyduğuna şüphe yok. Fakat bu kadar konuşulan bir maçın biraz tansiyon yaratması normal.

Yapılan yorumların ve medyada söylenenlerin yanı sıra, iki takımın ateşli taraftar kitlesi de buna katkıda bulundu.

Cumartesi günü Torino'ya akın eden Barcelona tarafarları sokakları bayraklarla ve davul sesleriyle doldurdu. Lyon taraftarı da sayıca daha az olmasına rağmen sesini duyurmayı başarıyordu. Kendilerine ayrılan bölümde takımın yıldızı Hegerberg'e ithafen Norveç bayrakları dalgalandırdılar.

Lyon kalecisi ısınmaya çıkarken maç Barcelona'da oynanıyormuşçasına ıslıklandı. Oyuncuların isimleri okunurken de durum aynıydı.

Bu atmosfer sahadaki oyuna da yansıdı. Hakemin sertliğe izin vermesi oyunun fiziksel yönünü öne çıkardı.

Amandine Henry'nin nefis golüyle öne geçen Lyon, Hegerberg'in kafası ve Catarina Macario'nun yakın mesafeden yaptığı vuruşla 3-0'ı buldu. Devre arasına girilmeden önce Barcelona, Alexia Putellas'ın harika golüyle ümitlendi.

Ballon d'Or'u kazanan Putellas, topu hızla filelerden aldı ve orta yuvarlağa taşıdı. Ardından topu, 'maç daha bitmedi' dercesine santrada bekleyen Hegerberg'e fırlattı.

Ama bu gol teselliden öteye gitmedi. Barcelona ısrarla gol aramaya devam etti. Bir dakika bile oyunu bırakmadılar, fakat Patri Guijarro'nun orta sahadan yaptığı muazzam vuruş direğe takıldı.

İkinci yarıda Claudia Pina sakatlanıp yerde kalan Griedge Mbock Bathy'i saha dışına taşımaya çalıştı. Bathy kenara gelirken Putellas da sağlık ekibinin çantasını dışarı çıkarıyordu. Birkaç dakika önce ise, Christiane Endler ile Asisat Oshoala arasında bir itiş kakış yaşandı.

Maç boyu süren bu gerilim, son düdüğün ardından yerini karşılıklı saygıya bıraktı.

Putellas maçın bitimiyle Barcelona tribünlerinin önündeki penaltı noktasına çöküp kaldı. Takım arkadaşları ve ardından teknik ekip onu teselli etmeye çalıştı. Putellas'ın kendini toplayıp yerden kalması birkaç dakika sürdü.

Kalktığındaysa kendisi gibi Ballon d'Or apoletli Hegerberg'in yanına gitti ve onun kulağına bir şeyler fısıldadı.

Bu kare, iki takım arasındaki rekabetin saygı temelleri üzerine oturduğunun kanıtıydı. Birbirini yukarı iten iki olağanüstü takımdan bahsediyoruz. Lyon için yıllarca Wolfsburg'un gördüğü bu görev artık Barcelona'nın.

Putellas aradaki rekabeti şu sözlerle anlatıyor:

"2019 finalinin hatırası çok acı. Can yakan bir finaldi. İlk finalimiz olabilecek en kötü şekilde bitmişti."

"Kısa vadede acı vericiydi, ama uzun vadede bazı açılardan iyi oldu, çünkü bize takım olarak hangi noktada olduğumuzu ve Avrupa şampiyonu olmak için çıkmamız gereken seviyeyi gösterdi."

Putellas ve Barcelona o yenilginin üstesinden geldi, bunun üstesinden de gelecek. Ve böylece Avrupa'nın en iyi iki takımı arasında muazzam bir mücadele başlayacak.

Şimdilik; kupa sekizinci kez Lyon'un müzesine gidiyor. Kupayı oradan çıkarmak için ise özel bir performans gerekecek.

Daha fazla okuma
Reklam
0