Jesse Lingard, Manchester United ve İngiltere'nin gözünden düştüğü günlerine geri dönerken karanlık zamanları atlattığı için mutlu.
28 yaşındaki oyuncu bir dönem yaşadığı sakatlıklar nedeniyle dibe vurdu ve eski antrenörü Jose Mourinho ile olumlu bir çalışma ilişkisine rağmen toparlanma dönemini kolay geçirmedi.
2020/21 sezonunu West Ham United'da kiralık olarak geçiren Lingard, Mourinho ile ilişkisine değinerek Portekizli menajeri anlattı.
Jesse Lingard ne söyledi?
Yaşadığı dönemleri The Players' Tribune'e anlatan Jesse Lingard, Jose Mourinho için dünya futbolunun en karizmatik antrenörlerinden biri olarak bahsetti:
"Jose ile genel olarak iyi bir ilişkimiz olduğunu söylemeliyim. Bana karşı iyiydi. Sakatlık olaylarından önce bana güvendi, beni önemli maçlara çıkardı. Kupalar kazandık ve o beni bir şampiyon yaptı."
"Ayrıca oyuncularıyla kişisel bir bağ kurmayı severdi. Bazen telefonuma bakardım ve ondan durduk yere bir FaceTime görüşmesi gelirdi. Birdenbire - sadece kontrol etmek için.
İlk başlarda bunu çok garip bulurdum. Arayıp 'Hey Jesse, ne yapıyorsun?' derdi. Ben de 'Eee, sadece üşüyorum, televizyon izliyorum… (garip bir sessizlik)… sen ne yapıyorsun?' Hahaha!
Komik bulurdum. Ve dürüst olmak gerekirse, bize ne kadar değer verdiğini gösterdi. Ama sakatlıklar açısından evet, zordu çünkü böyle bir şey duymak istemiyordu."
Lingard için karanlık günler
Lingard, 2018 ve 2019 yıllarında kasık, ve diz problemleri yaşadı. Sakatlıkları ise istikrarlı ilerlemesinin önüne geçti.
Yetenekli orta saha oyuncusu, kariyerinin o döneminden şu şekilde söz ediyor: "Fiziksel olarak olduğu kadar zihinsel olarak da mücadele veriyordum. Annem depresyonla savaşıyordu. Bundan daha önce bahsetmiştim ve bu hikayenin konusu bu değil - ama beni etkilemişti. O benim annem.
Oynamamak işleri sadece daha da kötüleştirdi. Oynadığımda, tekrar formda olduğumda bile ben, ben değildim. Ailem maçlara gelmeye devam etti ama beni izleyemediler bile. 'Bu sen değilsin' dediler. Bu senin auran değil. Maçlar sanki orada değilmişim gibi yanımdan geçip gidiyordu. Bir hayalet gibi.
Maçtan önce Bruno Fernandes'in yanıma gelip 'Bugün tanıdığım Jesse Lingard'ı görmek istiyorum' dediğini hatırlıyorum. Düşündüğüm tek şey şuydu: 'Dostum, yapamam, çünkü bu ben değilim!'
"Futbolu seviyorum. Ölümüne sevebilirsin ama 'Artık bunu yapamam' diye düşündüğüm zamanlar oldu."