Fenerbahçe'de Jorge Jesus döneminin ikinci transferi Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Portekizli kanat oyuncusu Bruma oldu. Kariyerindeki ilk büyük transferi Galatasaray'a imza atarak yapan 27 yaşındaki oyuncu, performansıyla Süper Lig'i aşınca, Julian Nagelsmann'ın dönemindeki Leipzig'e transfer olarak Bundesliga'nın yolunu tutmuştu.
Bruma'nın Fenerbahçe'ye transferi birçok futbolseverin aklına sarı-lacivertli takımın 2019-2020 sezonu başında yaptığı Garry Rodrigues transferini geri getirirken, akıllarda oluşan soru Bruma'nın performansının Fenerbahçe macerası pek de beklendiği gibi gitmeyen Rodrigues'in ikinci Türkiye macerasındaki performansının üzerine çıkıp çıkmayacağı.
Futbol, tenis değil
Bu soruya Bruma sahaya çıkmadan cevap vermek bir hayli zor... Ama belki Garry Rodrigues'in Fenerbahçe'de beklentileri neden karşılayamadığını düşünürsek belki daha mantıklı bir akıl yürütme yapabiliriz. Oyuncuların performanslarını değerlendirirken futbolu, tenis gibi bireysel bir spor olarak düşünmek ve takım bağlamından kopartıp, tek değerlendirmek bana doğru bir yaklaşım gibi gelmiyor.
Diğer yandan teknik direktörlerin saha içerisinde oluşturmak istedikleri düzeni irdelerken de birazcık büyük resme bakıp, olandan ziyade olması istenene odaklanmakta fayda var. Rodrigues Fenerbahçe'ye transfer olduğunda Fenerbahçe'nin teknik direktörü sarı-lacivertli takımdaki ilk sezonunda 10 numara kullanmadan şampiyonluk yaşayan Ersun Yanal'dı.
Mehmet Topal'ın Egemen ve Bruno Alves'in arasına girdiği bir takımla teoride 4-3-3, pratikte ise 3-4-3 oynatan Yanal taraftarlara yine coşkulu bir futbol sözü vermişti ancak Moussa Sow ve Dirk Kuyt gibi skorer kenar oyuncularının olmaması deneyimli futbol adamını skorer 10 numara kullanımına itmişti. Bu doğrultuda takıma eklenen isim ise Max Kruse'ydi.
Kağıt üstünde net bir 4-2-3-1 takımı olan Fenerbahçe'nin ileri ucu Moses, Kruse, Rodrigues ve Muriqi olarak şekillenirken, yapılan bu planlama bu planlama sonucunda bu oyuncuların tamamının ilk 11'de başladığı ilk haftadaki Gazişehir karşılaşması 5-0'lık net bir galibiyetle sonuçlanmış, dörtlünün sahada olduğu 70 dakikanın skoru ise kaçan bir penaltıya rağmen 3-0 olmuştu.
Yanal'ın çarkı işlemedi
Ne yazık ki sezonun ilk haftası dışında bu dörtlü bir daha hiçbir zaman yan yana gelemeyince yapılan planlama taca çıkmış ve işleyen bir çarkın en değerli parçalarından biri olması beklenen Garry Rodrigues, çark işlemeyince oldukça eleştirilen bir oyuncuya dönüşmüştü.
Taraftarların ve basının sorguladığı ana konu ise çarkın neden işlemediği değil, Rodrigues'in enden bekleneni veremediğiydi.
Bright Osayi Samuel'in artık bir sağ bek olduğunu düşünürsek, Fenerbahçe'nin ön hattında Diego Rossi dışında topla mesafe kat edip etkili olabilecek herhangi bir oyuncunun olduğunu söylemek zor ve Bruma bu doğrultuda yapılmış değerli bir takviye. Oyuncunun ismini bir kenara bırakacak bile olsak sadece profil olarak bakıldığında oldukça doğru bir hamle.
Bruma daha yüksek profil
PSV'de geçirdiği geçtiğimiz sezon Hollanda Ligi'nde önündeki beş santrfor ve Dusan Tadic'ten sonra rakip ceza sahasında en fazla topla buluşan oyuncu olan Bruma'nın Rodrigues'ten ayrılan bir diğer özelliği ise yüksek profili. Rodrigues 29 yaşında Fenerbahçe'ye transfer olduğunda en yüksek transferini 9 milyon euro ile Galatasaray'dan Suudi Arabistan'a yapmış ve kariyeri boyunca toplam 15.5 milyon bonservis ödenmiş bir oyuncuydu.
27 yaşındaki Bruma ise şimdiden 42 milyon euro transfer bedeli ödenmiş bir isim ve Galatasaray'ın yanı sıra Sporting Lizbon, Leipzig, PSV gibi önemli takımların formasını giyerek bu takımların kültürlerini benimsemiş bir oyuncu. Bruma'nın Fenerbahçe'deki performansı Fenerbahçeli taraftarları tatmin edecek mi bunu elbette zaman gösterecek ancak bu noktadaki belirleyici tek faktörün Bruma olmadığını da bilmek gerekiyor.
Jorge Jesus'un Fenerbahçe'de işletmeye çalışacağı çark dönerse Bruma bu yapının değerli bir parçası haline gelebilir ancak kendisini Garry Rodrigues'in yaşadığı problem gibi işlemeyen bir çarkın içinde bulursa, tıpkı kendisiyle aynı yoldan geçen Rodrigues'in yaptığı gibi zaman zaman yaptığı dikkat çeken parlamaların dışında etkili olması oldukça zor.
Daha fazla okuma