YORUM | Samet Çayır @sametcayir
Türkiye'nin en kariyerli teknik direktörü Fatih Terim, yavaş yavaş hocalık kariyerinin sonlarına doğru yaklaşırken bir yandan da onun varisi aranmaya başlandı.
Bu, doğaldır.
Çünkü böylesine büyük figürler yolun sonuna yaklaştıklarında futbolseverler hep yeni bir efsane yaratmak ister.
Okan Buruk şu anda Galatasaray'ın yeni teknik direktörü ve geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Terim'in, onu aradığını ve her zaman arkasında olduğunu söyledi.
Bu hamlenin ardından birçok taraftar, Buruk'un yeni 'Terim' olacağına inandığını yazdı çizdi.
Fakat Terim, kendisinin yerine geçebilecek kişinin farklı bir isim olduğunu ortaya koydu. Bu kişi, Arda Turan'dan başkası değil.
Arda Turan, geçtiğimiz günlerde TV 100'de katıldığı programda Terim'in kendisi için, "Beni bir tek sen geçebilirsin" dediğini söyledi ve bu sözün, onun heyecanını artırdığını vurguladı.
Arda, kuşkusuz Türk futbol tarihinin en kariyerli oyuncusu. Atletico Madrid'de ve tarihin en iyi Barcelona kadrolarından birinde azımsanacak bir şey değildi.
Hangi futbolcu Lionel Messi'den, 'Leo' diye bahsedebilir?
Fakat bu büyük futbolculuk kariyeri, Arda'nın teknik direktörlük kariyerinin gölgesinde kalabilir. Neden mi? Çünkü millî oyuncu, katıldığı programda buna dair büyük ipuçları verdi.
Öncelikle Terim'in, onu bu şekilde övmesi boşuna değil. Ondaki büyük teknik direktörlük potansiyelini görmüş olmasaydı Terim gibi iddialı biri, bunu söylemezdi.
Arda'nın Terim'i haklı çıkardığı yerler var. Tabii bu şu an için sadece teoride. Çünkü henüz işe başlamadığı için pratiğe dökme şansı yok.
Bir kere oyuna bakışı çok farklı. Takıntıların hocalara verdiği zararın farkında ve ülke futbolunun taktiksel anlamda ne kadar geride olduğunu biliyor.
O halde biraz, onun sözlerine kulak verelim.
"Türkiye’deki futbolun gerektiği gibi ilerlemediğini düşünüyorum. Bir kaleden çıkma oyunu var. (Geriden kısa paslarla çıkma üzerine kurulu oyunlar). Tabii ki çok değerli ve çok kıymetli.
"Ama Manchester City, Bayern, Barça gibi takımlar bu oyunu 600 milyon dolar'lık takımlarla oynuyor. Bizde her takım pas oyunu oynayıp geriden oyuna başlamayı hayal ediyor.
"Bunu, saat 14.00’te oynanan bir maçta, kuru zeminde yapamazsınız. Oyunun gerçeğinden asla uzaklaşamazsınız. Şut, orta, pas, zaman zaman uzun top… Bunlar, futbolun çok değerli gerçekleri.
"Bunlardan kaçamazsınız. Bu pas oyunu ve geriden oyun kurma neden var? İlerideki yetenekli oyuncularınızı geniş alanda rakiplerle bire bir bırakmak için. Rakip takım sana yedi kişiyle pres yapıyor, hâlâ geriden oyun kurmaya çalışıyorsun."
"Neden bel hizası veya boy hizasında bir uzun top ile bu hattı geçmeyi düşünmüyorsun? Türk futbolunun bu realiteden vazgeçmemesi ve oyunun gerçeğinden uzaklaşmaması lazım.
"Volkan Demirel’i tebrik ediyorum. ‘Bu oyun artık fanteziye kaçıyor’ dedi ve buna katılıyorum."
Getty ImagesAvrupa futbolu ile Türk futbolunun arasındaki seviye farkı her zaman konuşuldu. Hâlâ da konuşulmaya devam ediyor.
Arda ise bu konuya oldukça farklı açıdan ve temelden bakıyor. Hem de bu farkı, futbolun oynandığı yerden okuyor.
"Birinci fark çok basit. Çimin güzel kesilmesi, zeminin güzel olması ve ıslanması ile alakalı. Bunun ne kadar büyük bir fark olduğunu anlayamazsın. Bu, oyunun yüzde 50’sidir. Oyuncunun iyi hissetmesini sağlar.
"Türkiye’de bunu sağlamalıyız. Barcelona’da zeminle ilgili en ufak bir rahatsızlık olduğunda hemen başka sahaya geçerdik. Pas kalitesi, zeminle çok alakalıdır."
Türkiye'de en yaygın olan dizilişin 4-2-3-1 olduğunu biliriz. Bir kısım bunu değiştirmek istiyor. Bazıları ise sabit. Arda, bu noktada esnekliğe ve oyuncuya göre oyun inşasının önemine vurgu yapıyor.
"Oyunu doğru oynamıyoruz. Doğru insanlarla oynamıyoruz. Yanlış insanlarda ısrar ettiğimizi düşünüyorum. Elinde Mesut Özil varsa, Bakasetas varsa, neden sistemini bu oyunculara göre yapmıyorsun?
"3-4-1-2 de bir sistem, 4-2-3-1 de bir sistem. Oyuncuya göre sistem kurup oyunu güzelleştirebilir ve eğlenceli hale getirebilirsin."
"Avrupa'daki iyi sistemleri kopyalamak bence aslında bize uyar. Mesela Pep Guardiola’nın sistemi bence muhteşem. Ama Pep, takımı çok geniş alana yayıyor.
"Half space’i çok iyi kullanıyorlar. 4-3-3 sisteminin ana hatlarını uygulamak çok zordur. Bunu yapabilmek için çok özel oyuncular lazım.
"O yüzden bu, Türk futbolu için gerçek bir örnek değil. Bir kısmını elbette alabiliriz, ama karıştırmak zorundayız. Türkiye’de o kadar geniş alanda oynarsan golü yersin.
"Jürgen Klopp’un oyun tarzı bizim ülke futboluna daha gerçekçi. Ancak onlar çok yetenekli oyunculara sahipler. Bunu kabul etmemiz lazım.
"Türk futbolu şu anda daha doğaçlama, daha gerçekçi olmalı. Hocalarıma tavsiyem, iyi örneklerin karışımını alalım. Duran toplara, uzun toplara önem verelim. Ali Sami Yen’de Barcelona’ya eleniyoruz, hâlâ pas yapıyoruz.
"Biz Barça’yı eleyebilirdik. Frankfurt’un oynadığı kadar Galatasaray da oynadı. At bakalım uzun topu, düşenleri al, bir faul kazan, eliyor musun Barcelona’yı elemiyor musun…"
Getty ImagesGalatasaray efsanesi, duran topların futboldaki öneminin de farkında.
"Oyunda gollerin yüzde 30’u duran toplardan atılıyor. Hatta iyi takımlarda bu oran yüzde 40. Peki biz 10 antrenmanın dördünü neden duran toplara ayırmıyoruz?
"Türkiye’de hangi antrenör 10 antrenmanın dördünü duran topa ayırıyor? Onu geçtim, birini bile ayırıyorlar mı acaba?"
Teknik direktörlük ile ilgili konuşulduğunda Arda Turan'ın gözlerinin parladığı apaçık ortada.
Modern futboldaki sistemlere hakim, pragmatizmin öneminin farkında, başarı için gidilecek yolları çok iyi biliyor.
Ayrıca kariyeri boyunca birçok büyük hoca ile çalıştı. Fatih Terim, Diego Simeone, Luis Enrique bu listenin başında geliyor.
Teknik direktörlükte adam yönetiminin önemi de ortada.
Arda, kariyeri boyunca magazine konu oldu. Belki de geriye baktığında bu yaşananlar, onun daha iyi teknik direktörlük yapmasına neden olacak.
Hayatta nelerin iyi, nelerin kötü sonuçlar doğuracağını bilemezsiniz.
O halde tüm bunlara bakıldığında, Arda Turan'ın 'Yeni Fatih Terim' olmaması için herhangi bir engel var mı?
Daha fazlası için


