YORUM | Samet Çayır @sametcayir
Yönetici olmak zor iştir.
Hele bir de bir ülkenin en büyük futbol kulüplerinden birini yönetiyorsanız, alacağınız kararlar milyonlarca insanın uykusunu kaçırabilir ve bu da büyük bir sorumluluk ve büyük bir zorluktur.
Bazen risk almamak aslında bir yandan risk almak mıdır? Belki de değildir. Ya da öyledir. Zor soru!
Fakat şu bir gerçek ki Ali Koç’un risk almamak adına yazın aldığı Emre Belözoğlu ile ayrılık kararı, aslında daha büyük bir riski almaktan ibaretti.
Fenerbahçe'nin mevcut oyun sistemi ideal mi?
Pazartesi akşamı evinde Adana Demirspor’u 2-1 mağlup eden Başakşehir, Emre Belözoğlu ile üçte üç yapmayı başardı. Üstelik Aykut Kocaman dönemine göre daha dominant, top için daha talepkâr ve daha üretkenler.
Aslında bu hiç şaşırtıcı değil. Zira geçen sezon Fenerbahçe’nin başında 10 maça çıkan Emre Belözoğlu, Kadıköy’de özlenen oyunu getirmiş ve şampiyonluğu sadece bir maçla kaçırmıştı.
Kuşkusuz Fenerbahçe yine çalkantılı günlerden geçiyor ve hedefteki isim, en azından medyanın ve taraftarların önemli bir kısmı için Vitor Pereira. Süper Lig’de üst üste alınan üç mağlubiyet Portekizlinin oyun ve oyuncu tercihlerinin iyice sorgulanmasına sebep oldu.
Bunun yanında bir de Mesut Özil problemi var. Çanlar, Pereira için çalmaya başlamış gibi görünüyor.
Aslında Fenerbahçe bu sezon Konyaspor ve Başakşehir maçları haricinde hiçbir karşılaşmada galibiyeti hak etmeyen oyunlar oynamadı. Fakat Alanyaspor maçında son vuruşlardaki beceriksizlikler, Trabzonspor maçında da erken gelen bir kırmızı kart işleri kötüye götürdü.
Fakat yine de şunu sormak gerekebilir; Fenerbahçe’nin mevcut oyun felsefesi doğal şampiyonluk adayı olan bir takım için ideal midir?
Doğal şampiyonluk favorisi takımlar için ideal oyun nedir?
Modern futbol, şampiyonluk adayı kulüplere şunları emreder: Topa sahip ol ve onu hızlı çevir, üçüncü bölgede oyna, ezberlenmiş set oyunların olsun ve topu kaybettiğinde çabuk geri kazan!
Bu sezonki Fenerbahçe’ye baktığımızda yukarıdaki emirlerden bazılarını farklı maçlarda gördük elbette. Fakat asla yeterli olmadılar.
Bir maçta 2-3 net gol fırsatı harcayabilme ihtimaline karşılık, maçı kazanmak için girmeniz gereken net pozisyon sayısı minimum 5-6’dır. Bayern Münih’in attıklarına bakın, sonra bir de kaçırdıklarına. Keza Manchester City’nin de öyle. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Pozisyonların kaçması kadar normal bir şey yoktur. Önemli olan bir maçta kaç net pozisyona girdiğinizdir. İşte bu, Fenerbahçe’de pek yeterli değil.
Geçen sezon Emre Belözoğlu’nun takımı ile bu sezon Vitor Pereira’nın takımını kıyasladığımızda, geçen sezonki takımın hem daha başarılı hem de doğal şampiyonluk adayı bir takıma daha uygun bir oyun felsefesine sahip olduğunu görüyoruz.
AAEmre Belözoğlu dönemindeki 10 maçın istatistikleri
| Galibiyet | Beraberlik | Mağlubiyet | Puan ort. | Topa sahip olma ort. | Rakip ceza sahasında topla buluşma |
| 7 | 2 | 1 | 2.30 | %61.8 | 327 |
Vitor Pereira'nın bu sezonki istatistikleri
| Galibiyet | Beraberlik | Mağlubiyet | Puan ort. | Topa sahip olma ort. | Rakip ceza sahasında topla buluşma |
| 6 | 4 | 4 | 1.69 | %52.2 | 258 (10 maç) |
Bu verilerden anladığımız şey, Emre Belözoğlu'nun Vitor Pereira'ya göre daha dominant, topa daha fazla sahip olan ve üçüncü bölgede rakibi kapatarak daha çok oynayan bir takım ortaya çıkardığı.
İdeal oyunun hangi tarz oyuncularla oynanması gerekir?
Topun sahibi olmak istiyorsanız ve bu oyunu rakip kalede oynamayı amaçlıyorsanız, takımdaki teknik kalitesi yüksek oyuncuların hepsinden faydalanmanz gerekir.
İşte Emre Belözoğlu da kısa vadede bu oyunu inşa etmek için bu tarz futbolculardan hiç vazgeçmedi.
Belözoğlu bu oyunu Jose Sosa, Mert Hakan Yandaş, İrfan Can Kahveci, Dimitris Pelkas ve Mesut Özil üzerine kurdu.
Özil varken İrfan Can'ı sağ içte oynatan genç teknik direktör, Özil yokken ise İrfan'ı sağ kenarda oynattı.
Belözoğlu döneminde Özil, sakat veya cezalı olmadığı tüm maçlarda ilk 11'de forma giydi. Pelkas sadece bir kez yedek kalırken, Jose Sosa ise iki kez yedek kulübesinde oturdu.
İrfan Can Kahveci 10 maçın yedisinde ilk 11'de yer alırken Mert Hakan Yandaş da 10 maçın altısında ilk 11'deydi.
Depo PhotosBelözoğlu döneminde beş oyuncu, kadroda olduklarında kaç kez yedek kaldılar?
| Mesut Özil | Pelkas | Sosa | İrfan Can | Mert Hakan |
| 0 | 1 | 2 | 3 | 4 |
Pereira döneminde beş oyuncu, kadroda olduklarında kaç kez yedek kaldılar?
| Mesut Özil | Pelkas | Sosa | İrfan Can | Mert Hakan |
| 5 | 4 | 4 | 3 | 6 |
Bu karşılaştırmada, oyuncuların aldıkları süreyi kıyaslamıyor olmamızın sebebi, bu sezon birçok sakatlığın yaşanmış olması.
Fakat görünen o ki Pereira, bu beş oyuncuyu Belözoğlu'na göre çok daha az tercih ediyor ve oyunu bu futbolcular üzerine kurmuyor.
Bu sezon beş oyuncunun da ilk 18'de olduğu tek maç Alanyaspor karşılaşması. Fakat Pereira söz konusu dört futbolcudan sadece Pelkas'ı oynatıp Özil, Sosa, Mert Hakan Yandaş ve İrfan Can Kahveci'yi yedek bıraktı.
Özellikle Sosa, Mesut Özil ve Pelkas, Portekizli hoca tarafından genel olarak çok fazla tercih edilmiyor ve bu da Fenerbahçe'nin topa çok daha fazla sahip olmasını, üçüncü bölgede çok daha fazla üretken olmasını engelliyor olabilir.
Belözoğlu ile yolların ayrılması yanlış mıydı?
Sivasspor maçını kaybetmese şu anda Emre Belözoğlu muhtemelen Fenerbahçe'nin başındaydı ve şampiyon bir hoca olarak uzun vadeli sözleşmeyi imzalamıştı.
Görünen o ki genç teknik direktör, Pereira ile kıyaslandığında hem ideal oyun hem de sonuç olarak önde.
Bu, Pereira'yı tabii ki kötü hoca yapmaz fakat Belözoğlu'nun gözden çıkarılma kararının yanlış olduğunu da kanıtlayabilir.
Ali Koç, yaz aylarında Belözoğlu ile yola devam etmeme sebebini açıklarken şu yorumu yapmıştı:
"Bize göre 5-10 yıl içinde Türkiye'nin açık ara en iyi teknik direktörü Emre Belözoğlu olacak. Ancak bugün tecrübe çok önemli. 2-3 sene şampiyon olsaydık öyle bir riske girme imkânımız olurdu.
"Ancak içinde bulunduğumuz durumda bu tercihi yapmanın bizim için çok büyük risk, Emre Belözoğlu için de haksızlık olacağını düşünüyoruz."
Evet Belözoğlu'nun çok fazla hocalık tecrübesi yok fakat teknik direktörlük yeteneği anlamında da tavanı yok gibi görünüyor.
O halde, risk alma konusunda merhum Amerikan kimyager ve yazar James Bryant Conant'ın sözünü hatırlamanın tam zamanı.
"Kaplumbağaya dikkat edin. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebilir."
