Ersun Yanal Abdullah AvciAA

YORUM | Topa hükmeden değil, alanları zapt eden kazanır


 YORUM | Onur Özgen @ozgenonur

Süper Lig’de topa en fazla sahip olan ve maç başına en fazla isabetli pas yapan iki takımın karşılaşması öncesinde yazılan bir yazı için biraz tuhaf bir başlık seçimi olduğunun farkındayım. Daha fazla topa sahip olan ya da pas yapan taraf olmak, büyük takım olmanın ve proaktif oyunun alâmetifarikalarındandır. Ligde bu iki temel verinin lideri ve ikincisi olan iki takımın maçında da normalde topa daha fazla sahip olan ve daha fazla pas yapan tarafın kazanmaya bir adım daha yakın olması beklenir. Ama Süper Lig’de öyle değil.

Opta’nın geçtiğimiz günlerde paylaştığı bir veriye göre; bu sezon Avrupa liglerinde topla oynama oranı %50’nin üstünde olan takım sayıları esas alındığında, altı takımın %50’den fazla topa sahip olduğu Süper Lig yalnızca Avrupa’nın beş büyük liginin değil; Portekiz, Hollanda, Belçika ve hatta Yunanistan Ligi’nin dahi gerisinde kalmış durumda.

Yine birkaç gün önce Goal Türkiye’de yayımlanan bir analiz raporunda belirtildiği üzere; Süper Lig'de bu sezon oynanan 269 maçta en fazla topla oynayan 20 takımın yalnızca 6'sı sahadan üç puanla ayrılabildi. İlk 10 takım arasında ise galip gelebilen tek takım var; o da ligin ilk haftasında Gaziantep FK’yi mağlup eden Fenerbahçe.

%63,4’le ligin topa en fazla sahip olan takımı konumundaki Fenerbahçe, yedi kez bu listeye girerken, bu maçların ise sadece ikisini kazanabildi. Galip gelemediği beş maçın ikisi ise Kadıköy’deydi. %60,5 ile Fenerbahçe’nin ardından ligin topa en fazla sahip olan ikinci takımı olan Beşiktaş’ta da durum bundan farklı değil. Ligde bir takımın topa en fazla sahip olduğu 20 maçın beşinde Beşiktaş’ın adı yazıyor. Siyah-beyazlılar bu beş maçın üçünü kazandı, iç sahadaki iki maçtan birinde Çaykur Rizespor’la berabere kaldı, diğerinde ise geçtiğimiz hafta Yeni Malatyaspor’a mağlup oldu.

Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın geçen hafta aldığı mağlubiyetler birbirine benzerdi. Evet, Yeni Malatyaspor daha fazla geriye yaslanmış; Sivasspor ise Fenerbahçe’yi orta blok presiyle durdurmayı tercih etmişti. Ancak temelde iki takımın da planı topsuz oyun üzerineydi ve sonucunda %33’lük topla oynama yüzdeleriyle hedeflerine ulaşmayı başardılar.

Emre Belozoglu Sivasspor Fenerbahce 12/15/19Depo Photos

Dolayısıyla bu durum, hem Ersun Yanal hem de Abdullah Avcı’yı ligdeki üst üste ikinci mağlubiyetlerini bir derbi maçında almak istemeyecekleri için daha kontrollü olmaya itecektir. Bunun için de zaaflarını gizlemek isteyeceklerdir.

Fenerbahçe’nin Sivas’ta ortaya çıkan en önemli zaafı merkeziydi. Şurası kesin ki, sakatlıktan döndüğünden beri fiziksel olarak daha da geriye giden Max Kruse’yi 39 yaşındaki Emre Belözoğlu ve 32 yaşındaki Luis Gustavo taşıyamıyor. Dahası, Kruse’den bağımsız olarak da Emre - Gustavo ikilisi uyumlu bir ikili değil. Birbirine benzer özelliklere sahip oldukları için birbirlerini tamamlayamıyorlar ve eksiklikleri daha çok ortaya çıkıyor. Sivasspor, orijini sol bek olan Ziya Erdal ve stoperden orta sahaya devşirilen Fatih Aksoy’la bu ikiliye fiziksel olarak büyük bir üstünlük kurmayı başarmıştı; Beşiktaş ise Atiba Hutchinson ve Mohamed Elneny ikilisiyle bunu çok daha rahat yapabilir. Dolayısıyla Yanal’ın derbide bir tercihte bulunması gerekiyor.

Ya Kruse’den vazgeçip Ozan Tufan, Tolga Ciğerci ya da Jailson’dan birini merkeze çekip daha sert bir üçlü orta alan yaratacak ya da Gustavo - Emre ikilisinden birini Ozan, Tolga ya da Jailson’la değiştirip savunma önündeki ikiliden en azından birinin daha dinamik olmasını sağlayacak. Tüm bunların dışında bir ihtimâl daha var; Gustavo, Emre ve Kruse’yi yine birlikte kullanıp, her iki kanadı Ozan ve Tolga’ya emanet etmek.

Fenerbahce Besiktas TacticsOnur Ozgen

Yanal bunu bir başka büyük maçta daha test etme imkânı bulmuş ve istediğini de almıştı. Üç ay önceki Galatasaray derbisinde Garry Rodrigues ve Victor Moses yine yoklardı ve Yanal böyle bir çözüm bulmuştu. Topu çoğunlukla bırakıp, iki dörtlü blok hâlinde rakibi zaman zaman önde, zaman zaman da ikinci bölgede ve derinde karşılayıp alan vermemeyi amaçlamış; takımı da bu planını lâyığıyla yerine getirmişti. Ancak elbette o maç Galatasaray’ın sahasındaydı ve savunma ağırlıklı olarak niteleyebileceğimiz topsuz oyun odaklı bu planın neticesinde elde edilen bir puan, Fenerbahçe’yi mutlu etmişti. Bu defaysa maç Fenerbahçe’nin sahasında olacak ve aynı netice sarı-lacivertlileri tatmin etmeyebilir.

Fakat her hâlükârda Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ın karşısına topu alarak, rakip yarı sahaya yerleşip pas yaparak bir çözüm üretebilmesi mümkün görünmüyor. Tıpkı Beşiktaş’ın olduğu gibi.

Avcı, özellikle Başakşehir’deki son iki sezonunda olgunlaştırdığı topa sahip olma oyununu Beşiktaş’a bire bir olarak taşımaya çalışmış; fakat bu girişiminin ardından ilk 6 haftada aldığı felâket sonuçların neticesinde heybesini karıştırmak zorunda kalmış ve daha önce de takımlarına uygulatmış olduğu geçiş odaklı planlara yönelmişti. Bu tarza daha uygun bir takıma sahip olan Beşiktaş da buna çabuk cevap vermiş ve son Yeni Malatyaspor maçına kadar ligde çıktığı 8 maçın 7’sini kazanarak ikinciliğe kadar tırmanmıştı.

Ancak skor olarak işlerin iyi gittiği bu dönemde dahi, maçların büyük bölümünde rakiplerin katı reaktif anlayışlarını kıramadığı için topa daha fazla sahip olan, set oyununa mecbur kalan ve ilk golü bulana kadar zorlanan taraf Beşiktaş’tı. Nitekim geçtiğimiz pazar akşamı Sergen Yalçın’ın kurguladığı ultra defansif yapıyı zorlasa da açamayınca, bu defa maçın sonlarında giderek kendisi rakibin geçişlerine açık hâle gelmiş ve nihayetinde kaybetmişti.

Burak Yilmaz Besiktas Yeni Malatyaspor 12/15/19Depo Photos

Avcı, Kadıköy'deyse karşısında daha yüksek profilli bir takım bulacak ve bu onun daha çok işine gelebilir. Her ne kadar idealinde topa sahip olan, rakip yarı sahada oynayan ve savunmayı kendi kalesinin uzağında kuran bir takım olsa da böyle bir takım yaratmak için gereken şartlar ne Beşiktaş’ta ne de ülke futbolunda mevcut. Dolayısıyla Avcı’nın taktisyenliği, kendi takımına denk ya da kendisinden kuvvetli rakiplere karşı daha fazla öne çıkabiliyor. Son yıllarda daha top odaklı bir plana yönelse de ligin dominant takımlarına karşı sık sık topsuz oyun kartını da öne sürebildiğini gördüğümüz Avcı, bu sayede son üç sezonda Başakşehir’in başındayken dört büyüklerle yaptığı 27 maçta sahadan yalnızca beş kez yenik ayrıldı, 14'ünde ise kazanan taraftı.

Taktisyenliğine daha çok ihtiyaç duyulan bu maçları oynamayı ve hatta zaman zaman kilitlemeyi de iyi bilen Avcı, büyük ihtimalle hatları birbirine yakınlaştırıp, Fenerbahçe’yi orta blokta durdurmayı ve kazanacağı toplarla geçiş fırsatları yakalamayı planlayacaktır. Tıpkı Sivasspor’un yaptığı gibi. Üstelik Avcı bunu daha üst seviyede yapabilecek oyunculara da sahip.

Beşiktaş’ın bilhassa hücum hattı, rakip derinde beklediğinde yaratıcılık sorunu yaşayan ve dar alanda kaybolan oyunculardan oluşuyor. Ancak aynı oyuncular daha az beceri isteyen topsuz oyunda ise birlikte hareket etmeyi, rakibi sıkıştırmayı ve geniş alanları kullanmayı iyi biliyorlar. Dolayısıyla Avcı Fenerbahçe’ye önce merkezde üstünlük kurup, ardından oyunu hızla geniş alanlara taşımaya çalışacaktır.

Jeremain Lens Abdoulay Diaby Ankaragucu Besiktas 10/19/19Depo Photos

Açıkçası bu anlamda on birde de bir değişiklik görebiliriz. Merkezde daha rahat eden Abdoulay Diaby, Adem Ljajic’in yerine forvet arkasına geçebilir; geniş alanları iyi kullanabilen Jeremain Lens de sağ kanatta yer alabilir. Ljajic, topun kullanımı açısından Diaby’ye göre elbette daha güvenilir bir seçenek; ama Beşiktaş’ın daha çok topsuz oyun odaklı bir planla sahaya çıkacağını düşündüğümüzde, Diaby’nin Ljajic’e göre maç başına 0,7 daha fazla top kapması ve 2,9 daha fazla ikili mücadele kazanması Beşiktaş’ın daha çok işine yarayabilir.

Sonuç olarak ise her iki takımın da top kendisindeyken değil, rakipteyken daha fazla çözümünün olduğu bir derbi bizi bekliyor gibi görünüyor. Opta’nın gelişmiş ölçümlerindeki PPDA (defans aksiyonu başına yaptırdığı pas) metriğine göre de Fenerbahçe ligin ön alanda rakiplerine en fazla baskı uygulayan takımıyken, Beşiktaş da bu kategoride üçüncü sırada yer alıyor. Kadıköy’de yaşanması kuvvetle muhtemel görünen bu pres savaşının kazananı olmak için gereken başlıca şeyler ise şimdiden belli; soğukkanlılığını korumak ve mümkün olduğu kadar az hata yapmak.

Reklam

ENJOYED THIS STORY?

Add GOAL.com as a preferred source on Google to see more of our reporting

0