YORUM | Yağız Okul|@okulyagiz
Yeniden yapılanma her zaman sahadaki futbolla başlar.
Mourinho gitmeli çünkü futbolcular ile ters düşüyor. Gitmeli çünkü futbolu keyif vermiyor, kulüp genlerine uymuyor. Gitmeli çünkü taktikleri ve planları tahmin edilebiliyor. Gitmeli çünkü artık sonuç alamıyor.
Ekim ayı başında Manchester United üzerine bu satırları yazmıştım.
Aralık ayı ortasında ise Manchester United oldukça ümitsiz ayrıldığı kuranın ardından Neymar'ı, Cavani'yi ve Mbappe'yi nasıl durduracağını, Avrupa'nın en formada üç takımından birine nasıl önlemler alınması gerektiğini düşünüyordu.
Kariyerindeki başarılarının büyük bölümünü oynamak yerine önlem alarak kazanan Jose Mourinho için de bu eşleşme belirleyici olabilirdi. Lig çoktan elden uçmuşken, olası bir Şampiyonlar Ligi zaferi de Jose Mourinho'ya bahane fırsatı sunabilirdi.
Kış transfer dönemi yaklaşırken, Paul Pogba ve Mino Raiola'nın cepleri dolmak üzereyken, Manchester'ın buğulu havasında Old Trafford'a güneş doğdu.
Ole Gunnar Solskjaer'in gelişi medya gözünde kulübü bilen, Alex Ferguson tedrisatından, sezon sonuna dek kulübü idare etmelik bir işe alımdı.
Solskjaer bir süre, futbolcularından keyif almalarını, hücum etmelerini ve diledikleri gibi oynayabileceklerini söylermiş gibi anlaşıldı. 10 maçlık namağlupluk serisinin ardından ise Zinedine Zidane benzetmeleri başladı ve aslında yelpazesinin ne kadar geniş olduğu görüldü.
Bu sürecin ortaısnda Ole Gunnar Solskjaer, Mauricio Pochettino'nun karşısına çıktı.
Jose Mourinho döneminin rotasyon oyuncusu Ander Herrera, sevdiği 6 numara pozisyonunda ne kadar iyi olduğunu gösterirken, Nemanja Matic eski formuna kavuştu. Özellikle bu ikilinin uzmanlığı ise Paul Pogba'yı ait olduğu seviyeye çıkardı.
Ben Davies ve Trippier'in hücum katkısına karşı Ashley Young ve Luke Shaw neredeyse hiç ileri çıkmadı.
Ole Gunnar'ın Park Ji-Sung'a benzettiği Jesse Lingard'ı 10 numara pozisyonunda kullanması ve Marcus Rashford ile Anthony Martial'in kanat forvet rolleri, Tottenham'ın 4-4-2'ye geçişi ile değişti.
Karşı hamle olarak Romalu Lukaku'yu oyuna süren Solskjaer, Diogo Dalot ile artmakta olan Son Heung-Min tehlikesini de bertaraf etti.
Bu maç ile Ole Gunnar Solskajer, yeteneklerini kabul ettirdi.
Bu maç, Jose Mourinho'nun son dönemde çok eleştirilen plan eksikliğini de ortaya çıkardı.
Peki Ole Gunnar gerçekten Zinedine Zidane mı?
Getty ImagesThore Haugstad, bu iddialı benzetmenin sahibi.
Real Madrid'in acil durum planı gibi takımın başına Zinedine Zidane'ı getirmesi ancak Fransız dahinin kısa sürede kulüp tarihine geçmesine benzetiyor Ole Gunnar Solskjaer'in durumunu.
Futbolculuk dönemlerinden olsa gerek Ole Gunnar Manchester United için, Zinedine Zidane ise Real Madrid diğer teknik adamlardan daha farklı.
Bu yüzden aslında Ole Gunnar Solskjaer'in ince dokunuşunu Paul Pogba'dan görmemek gerek. Biliyoruz ki Pogba burada olmasa başka bir kulüpte zirveyi zaten görecekti.
Kulübe zirve yıllarında gelmesine karşın, Fred transferine rağmen yerini yeni kabul ettirebilen Ander Herrera ile savunma merkezinde büyük sorunlar olmasına ve tecrübeli, lider bir isme ihtiyaç duyulmasına karşın transfer edilen, ancak Solskjaer ile parlayabilen Viktor Lindelöf, bahsettiğimiz ince dokunuşlar.
İki farklı profil, tek menajer ve başarı.
Solsjkaer, Herrera'nın Pogba ve Matic'ten fiziksel olarak farklı olduğunu söylüyor. Kör göze parmak. Ama ekliyor, "Koşuyor, koşuyor ve koşuyor, topu kapıyor, basit oynuyor, rakip ceza sahasına doğru koşular yapıyor.".
Böyle söyleyince Herrera'nın yaptıkları basit gibi gözüküyor tabii. Tıpkı Manchester United'ın bugünlerde oynadığı futbol gibi. Tıpkı Ole Gunnar Solskaer'in futbolculuk döneminde yaptıkları gibi.
Lindelöf ise kimilerine göre Avrupa futbolunda deneyim kazandıkça mevcut seviyesini görebilecek yetenekteydi. Kimine göre ise 35 milyon euro'luk transfer kazığı.
Gerçek olan ise adının artık esame listesine Chris Smalling, Eric Bailly ve Phil Jones'tan önce yazıldığı.
Lindelöf, Harry Kane karşısındaki performansı hala akıllardayken, 2-0 geriye düşülen Burnley maçında, 90+2. dakikada beraberliği getiren golü kaydetti. Solskjaer'in çok sevdiği 'Fergie Time' golü.
GettyOle Gunnar Solskjaer, SKY Sports'a verdiği ropörtajda Manchester United DNA'sını bildiğini belirtiyor. Bu DNA'nın ne olduğu sorulduğunda ise anlatıyor:
"Kazanan kimliği. Özgüven kimliği. Risk almak istiyoruz. İkinci, üçüncü ve dördüncü gole gitmek istiyoruz çünkü biz Manchester United'da böyle yaparız. Eğer bunu kaldıramıyorsanız, yanlış kulüptesiniz demektir."
Bahsettiğimiz ufak dokunuşlara da örnek veriyor.
"Gelişmek isteyen futbolcularla çalışmayı seviyorum. Futbolculara deneyimlerimi anlatmak, yardım etmeyi seviyorum."
"Yine de David de Gea'ya kalecilikle ilgili hiç bilmediği bir şeyi söyleyemem."
Real Madrid ve Manchester United gibi kulüpler her mevkinin en iyisini alabilecek düzeydeler. Belki de bu yüzden kulübün için iyi bilen ve küçük ama önemli dokunuşlarla futbolcuların potansiyellerini hızlıca yükseltebilecek isimlere ihtiyaç duyabiliyor.
Ole Gunnar Solskjaer şimdi, Neymar ve Cavani'den yoksun, savunma hattı ya ağır ya da tecrübesiz, orta sahası eksik bir PSG'ye karşı gövde gösterisine hazırlanıyor.
Belki Solskjaer'in 1999'da Bayern Münih'e uzatmalarda attığı ve Manchester United'a getirdiği Şampiyonlar Ligi kupasını yenileme vakti gelmiştir.
Bence geldi de geçiyor bile.




