Şampiyonluk yarışının büyük bir heyecana sahne olduğu Süper Lig'de 22 hafta geride kalırken, ligin zirvesinde İstanbul'un şampiyonluk özlemi en uzun olan büyüğü Fenerbahçe yer aldı. Geçtiğimiz sezonlarla bu sezonu kıyasladığımız istatistiklerde bu sezonun 40 hafta üzerinden oynanamasının getirdiği özel durumu göz önünde bulundurmamız gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla geride bıraktığımız hafta sayısından ziyade önümüzdeki hafta sayısına yoğunlaşmak elimizdeki verileri daha sağlıklı okumamızı sağlayabilir.
Sezonun bitmesine hala 18 hafta var ve bunu göz önünde bulundurduğumuzda geride bıraktığımız 22 hafta 34 maçlı bir Süper Lig takviminin 16 haftasına tekabül ediyor. Son 10 sezonu incelediğimizde Fenerbahçe'nin 16'ncı haftada ya da bir başka deyişle sezonun bitmesine 18 hafta kala puan durumunun zirvesinde yer aldığı sadece iki sezon görüyoruz.
Sarı-lacivertli takım Ersun Yanal ile son şampiyonluğunu kazandığında ligin bitimine 18 hafta kala en yakın rakibinin altı puan önünde olduğu ligi Galatasaray'ın dokuz puan önünde zirvede tamamlamıştı. Bir sonraki sezonun 16'ncı haftasında ise İsmail Kartal yönetiminde en yakın rakibinin bir puan önünde olan Fenerbahçe, bu defa sezonu Galatasaray'ın ardında ikinci sırada bitirdi.
| Sezon | 18 Hafta Kala Sıra | Zirveyle / İkinciyle Fark |
| 19-20 | 4 | -6 |
| 18-19 | 17 | -19 |
| 17-18 | 2 | -1 |
| 16-17 | 4 | -5 |
| 15-16 | 2 | -1 |
| 14-15 | 1 | +1 |
| 13-14 | 1 | +6 |
| 12-13 | 3 | -5 |
| 11-12 | 2 | 0 |
| 10-11 | 3 | -9 |
Bütün bu veriler bize Erol Bulut'un takımının şampiyonluktan uzak geçen sezonlara nispeten ne denli iyi bir durumda olduğunu net bir şekilde gösterir nitelikte. Sezon başından bu yana yapılan çok sayıda transferin getirdiği yüksek beklentiyi en azından oyun olarak pek de karşılayamamış gibi görünen Fenerbahçe açısından puan tablosunun bu durumu, Bulut'un tartışılmasının önüne geçiyor.
Geçtiğimiz sezonlarda Kadıköy'de kaybetmeme serisini korumak için Galatasaray derbilerine kazanmaktan çok kaybetmemeye çıkan Fenerbahçe'de bu serinin baskısı takıma yadsınamaz bir stres yüklüyordu. Kadıköy'de yenilmeme serisinin geçtiğimiz sezon alınan 3-1'lik yenilgiyle bozulmasıyla birlikte Fenerbahçeli futbolcuların daha rahat bir derbi oynayacaklarını söylemek mümkün.
Üç puanlık farkın karşılaşmanın kazanılmasıyla birlikte altı, hatta ikili averajı da düşündüğümüzde yediye çıkacağını göz önünde bulundurursak derbiyi kazanmak Fenerbahçe adına Galatasaray'a karşı oldukça önemli bir avantaj yakalamak anlamına gelecek. Bununla beraber Fenerbahçe'nin derbiyi kaybetmesi halinde ise şampiyonluk yarışında çok büyük bir yara almayacağı aşikar.
Derbinin psikolojik tarafında rakibine göre daha rahat ve avantajlı olan tarafın Fenerbahçe olacağını düşünüyorum ancak saha içi anlamında daha hazır görünen taraf Fenerbahçe olmayabilir. Hatayspor karşılaşmasının ilk yarısında sakatlanan ve devre arasında yerini Samatta'ya bırakan Luiz Gustavo'nun derbide forma giyememesi Fenerbahçe'yi oldukça zorlayacaktır.
Depo PhotosGeçtiğimiz sezon Kadıköy'de oynanan ve Galatasaray'ın 3-1'lik üstünlüğüyle sona eren derbide cezalı olması nedeniyle forma giyemeyen Gustavo'nun yarın da sakatlık engeline takılması oldukça güçlü bir ihtimal gibi görünürken ben de Erol Bulut'un bu olasılığın gerçekleşmesi halinde sahaya süreceği alternatif kurguları düşünüp, maçı Mustafa Denizli gibi kafamda oynamaya çalıştım.
Fenerbahçe'nin bu sezon oynadığı 22 maçın 21'ine ilk 11'de başlayan Luiz Gustavo zengin bir orta saha rotasyonuna sahip olan Erol Bulut'un vazgeçemediği oyuncuların başında geliyor. Fenerbahçe Gustavo'nun cezası nedeniyle forma giyemediği Denizli deplasmanında Ozan-Sosa-Mert Hakan orta sahasını tercih ederken, maçın ikinci yarısı büyük bir Denizli baskısıyla geçmişti.
Bu sezon oynadığı 1980 dakikanın sadece 155 dakikasını Luiz Gustavo sahada olmadan oynayan Fenerbahçe bu 155 dakikada rakiplerine 37 şut çektirirken, rakiplerine yaklaşık her dört dakikada bir şut imkanı tanımış oldu. Gustavo'nun sahada olduğu 1825 dakikada kalesinde 202 şut gören Fenerbahçe'nin yıldız oyuncunun sahada olduğu bölümlerde rakiplerine ortalama dokuz dakikada bir şut imkanı tanıması Gustavo'nun varlığıyla yokluğu arasındaki farkı da net bir şekilde ortaya koydu. Hatayspor maçı sonrası Brezilyalı oyuncunun önemine değinen Bulut da, "İkili mücadeleleri kaybetmemiz baskı yememize neden oldu" ifadelerini kullanmıştı.

Gustavo'nun takım için ne denli önemli ve vazgeçilmez bir oyuncu olduğuna değindikten sonra gelelim tecrübeli oyuncunun yokluğunda yapılabileceklere... Denizlispor maçında olduğu gibi Gustavo'nun yokluğunda Sosa-Ozan-Mert merkeziyle başlamak halihazırda gerçekleşmesi en muhtemel senaryo gibi görünüyor ancak Mert'in Hatayspor maçı performansı büyük bir soru işareti olarak duruyor.

Hatayspor maçında yaptığı altı top kaybıyla Valencia ile birlikte Fenerbahçe'nin en fazla top kaybı yapan oyuncusu olan Mert'in bu top kayıpları Hatayspor adına oldukça net gol şanslarını da beraberinde getirmişti. Ligin ilk yarısındaki Galatasaray derbisinde en uçta Ozan'ı kullanıp daha çok 4-4-2 ile sahada yer alan Fenerbahçe, benzer bir dizilişi bir kez daha deneyebilir.

Gerçekleşirse büyük bir sürpriz olur ve kendi adıma da çok şaşırırım ama Gustavo'nun yokluğunda iki stoperin yanına Lemos'u da ekleyip üçlü oynamak da Fenerbahçe adına alternatiflerden biri olabilir. Üçlü oynama tercihi geçtiğimiz sezonki derbiye damga vuran Onyekuru'nun oyundaki etkinliğini de minimuma indirebilir ve topun Fenerbahçe'de daha fazla kaldığı bir oyunu getirebilir.
AAFenerbahçe'de Mesut Özil de ikinci yarıda süre alacaktır ancak Erol Bulut'un yıldız oyuncuyu bu defa Hatay'da olduğu gibi oyuna almış olmak için almaktan ziyade güçlü bir planın içerisinde sahaya süreceğini düşünüyorum. Hatayspor Mesut'un oyuna girdiği 77'nci dakikadan maç sonuna kadar olan sekansta Fenerbahçe kalesine 10 şut göndermişti ve Fenerbahçe'nin bu süredeki şut sayısı sadece birdi. Derbi öncesi böyle bir maç yaşamanın Fenerbahçe adına önemli bir ders olması kuvvetle muhtemel ve öyle zannediyorum ki orta sahada her zaman güçlü kalmaya gayret eden bir Fenerbahçe göreceğiz bu doğrultuda Mesut ve Mert'in derbide herhangi bir sakatlık olmaması halinde aynı anda sahada olacağını pek zannetmiyorum.




