Mario Gomez Beşiktaş AA-GOAL

RÜZGÂR GİBİ GEÇENLER | Beşiktaş'ın ve Bayern Münih'in unutulmaz yıldızı Mario Gomez

Takvim yaprakları 2015 yılının temmuz ayını gösteriyordu ve her yıl olduğu gibi Türkiye transfer pazarında birçok yıldız oyuncunun adı geçiyordu. 

Gazetelerin manşetini süsleyen en önemli iki futbolcu, diğer oyuncuları gölgede bırakıyordu.

Hollandalı Robin van Persie ve Alman golcü Mario Gomez… 

O dönem bu iki yıldızın adı hem Fenerbahçe hem de Beşiktaş ile anılıyordu. Ayrıca, her farklı haberde takımların ve oyuncuların ismi değişiyordu. 

Aslında tam da düşünüldüğü gibi oldu ve Van Persie Fenerbahçe’yle bir araya gelirken Alman yıldız Gomez ise Beşiktaş’ın yolunu tuttu.

GOAL Türkiye, Beşiktaş’ın Alman yıldızı Mario Gomez’i detaylandırıyor.

O dönemlerde, Manchester United’dan Fenerbahçe’ye transfer olan Van Persie’nin Türkiye’ye gelişi çok daha büyük bir yankı uyandırdı, çünkü Gomez’in kariyeri düşüşe geçmişti. 

Tabii ki futbol, neden bu kadar sevilen ve takip edilen bir oyun olduğunu yine kanıtlayacaktı. 

Gomez, İtalya’dan Türkiye’ye doğru yola çıktığında Fiorentina formasıyla 2 yıl geçirmiş ve 20 Serie A maçında sadece 4 gol atabilmiş, hanesine 2 asist yazdırmıştı. 

Ama ne olursa olsun Siyah-Beyazlı ekibin ondan beklentileri fazlaydı. 2015 yazında, Beşiktaş ile 1 yıl kiralık olarak sözleşme imzaladı. 

Mario Gomez Beşiktaş havaalanı karşılama AA-GOAL

Beşiktaş taraftarının coşku ile karşıladığı Gomez, Türkiye’deki ilk açıklamalarında şöyle konuştu: 

“Türkiye’nin en büyük kulübüne geldim ve burada olduğum için çok mutluyum. Yeniden şampiyonluğa oynayacak bir takıma geldiğim için iyi hissediyorum. 

“Futbolda bazen hava ve mekan değişikliğine ihtiyacınız vardır ve ben, bazı değişikliklere uyum sağlamak için elimden geleni yapacağım.

“Hocamız Şenol Güneş bana güveniyor ve iletişimi çok iyi. Benden beklentisinin farkındayım. Bütün bunlar olduğu devam ettiği sürece iyi bir sezon geçireceğimi düşünüyorum.”

O günlerde bu sözler, 7 sezondur şampiyon olamamış ve şampiyonluğa adeta susamış bir camianın gururunu okşuyordu. 

Beşiktaş taraftarı, Gomez’in kendisine ve takıma olan güveninden etkilenmişti. 

Alman yıldız, Süper Lig’deki ilk maçına Mersin İdman Yurdu deplasmanında yedek kulübesinde başladı ve sadece 17 dakika sahada kalabildi. 

Daha sonra oyun süresini artırmayı başaran Gomez, lige dair farklı işler yapacağının işaretini veriyordu. 

Alman yıldızın bu konudaki sinyali oldukça dikkat çekiciydi. Bu sinyali sadece Beşiktaşlılar değil, tüm futbolseverler alıyordu. 

Verdiği sinyal, uygulamaya geçecekti…

Beşiktaş formasını sırtına öyle bir geçirdi ki artık onun elinden Siyah-Beyaz renkleri almak mümkün değildi, çünkü en çok arkasında durması gerekenler onunlaydı. Beşiktaş taraftarı, onu bağrına basmıştı bile. 

Alman golcü, kendisine gösterilen sevginin farkına vardı ve form grafiğini iyiden iyiye yükseltti. Artık, tam anlamıyla en iyi düzeyinde olduğunu gösteriyordu. 

Mario Gomez Beşiktaş AA-GOAL

Golle tanıştığı ilk maç olan Başakşehir’e duble yaptı, ardından sırasıyla Fenerbahçe derbisi ve Eskişehir deplasmanında da ikişer gol kaydetti. 

Artık onu durdurmak imkansızdı…

Herkese ne kadar iyi bir golcü olduğunu göstermişti, ancak ondan beklentiler artık hep daha fazlasıydı. 

Gomez; tam da o dönemlerde yaptığı açıklamada, “Gol kralı olup ikinci olmaktansa, takıma katkı sağlayıp şampiyonluk yaşamak isterim” diyerek Siyah-Beyazlı ekibin taraftarlarına güçlü bir mesaj gönderdi. 

Alman yıldız artık açılmıştı bir kere ve gollerini sıralamayı sürdürüyordu. Kale önündeki bitiriciliği ve tek vuruşta başarılı gol ortalaması onun değerini gözler önüne seriyordu. 

Adeta “leblebi” gibi gol atıyordu. 

Kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda, kaleye bakmaksızın topu en iyi noktaya gönderiyordu ve “çivi” gibi ağlara çakıyordu. 

Sadece Beşiktaşlılar değil, tüm futbolseverler onu izlemekten büyük bir keyif duyuyordu. 

Alman golcü de Türkiye'deki hayatından fazlasıyla memnundu.

Mario Gomez Beşiktaş AA-GOAL

Böylece Gomez, sezon başında sıkça tekrarladığı şampiyonluk kelimesini gerçeğe dönüştüren ekibin bir parçası oldu. 

Alman yıldız, sezon sonu geldiğinde o çok istediği şampiyonluk kupasını kaldırırken Beşiktaş kariyerine gol krallığı apoletini de eklemişti. 

Süper Lig’de çıktığı 33 maçta 26 gol atıp 6 asist yapmayı başardı.

Sezon sonundaki yüzündeki rahatlık; mutluluk ve gururun yansımasıydı. 

Mario Gomez Beşiktaş AA-GOAL

Beşiktaş için 2015-16 sezonu harika geçti. Tüm sezon, adeta Siyah-Beyazlı taraftarların “tadı damağında” kaldı. 

Ancak, en çok dikkat çeken oyuncularının kiralık olması ve takımdan ayrılma ihtimali bulunması bile onları düşündürmeye yetiyordu.

O dönemlerde Alman yıldız, Beşiktaş’ta kalmak istediğini ancak bir şartı olduğunu söylemeyi de ihmal etmedi: 

“Başkanla yaptığımız konuşmada gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağımızı ve yatırım yapılması gerektiğini söyledim. 

“Gelecek sezonun planlaması, transfer politikası beni tatmin ederse burada kalmak istiyorum.”

Beşiktaş’ta kaldığı süre içerisinde takımdan ne kadar etkilendiğini ise şu sözlerle anlattı:

“Bayern Münih ile Beşiktaş aynı seviyede, çünkü nereye gidersek gidelim her yerde taraftarlarımız var. 

“Türkiye’ye geldikten sonra görüşlerim çok olumlu oldu.”

Gomez, o kadar iyi bir performans sergiledeki ki 2016 yılında yeniden Almanya Milli Takımı’na seçildi ve EURO 2016 kadrosundaki yerini aldı.

Beşiktaş’ta kalıp kalmayacağı yılan hikayesine döndü ve en sonunda İstanbul’dan ayrılmayı seçti. 

Bundesliga ekiplerinden Wolfsburg’a transfer olan Gomez, Beşiktaş’ta futboldan yeniden keyif aldığını ve çok iyi zaman geçirdiğini söylese de ayrılık nedenini şöyle açıkladı: 

“Beşiktaştan ayrıldım, çünkü Bundesliga en iyi lig ve yeniden orada olmak istedim.” 

Mario Gomez Beşiktaş AA-GOAL

Böylece, Beşiktaş tarihine adını altın harflerle yazdırdı ve sadece bir yılda, Süper Lig’in en iyi golcülerinden birisi oldu. 

Beşiktaşlılar onu hem çok sevdi hem de ayrılmasından duydukları üzüntüden dolayı nefret ettiler. 

Çünkü Gomez, sevgi ve nefret arasındaki o ince çizgide Siyah-Beyazlılara karmaşık duygular yaşattı. 

Alman golcü, Wolfsburg formasını giymesinin ardından son olarak Stuttgart’ya oynadı ve 2020 yılında futbolu bıraktı. 

O, futbol tarihinin en iyi forvet oyuncularından birisi olduğunu gösterdi.

Ve Beşiktaş ile arasında tam anlamıyla bir aşk ilişkisi vardı, çünkü Siyah-Beyazlıların hem aşkını hem de nefretini kazandı.

Daha fazlası için:

Manchester City efsanesi Sergio Agüero, Pep Guardiola'nın Phil Foden'ı oynatmasında kilit rol oynadığını düşünüyor: "Pep, beni dinledi ve Foden'ı oynattı"

Reklam