Beşiktaş, 1988 yılında İngiltere’nin Queens Park Rangers takımından kiralık olarak Les Ferdinand’ı transfer etti.
Türkiye’ye geldiğinde sadece bir yılda dev bir etki bırakacağı tahmin edilseydi, yüklü bir parayla bonservisi hiç düşünmeden alınabilirdi.
Çünkü, kısa sürede siyah-beyazlı ekipte bıraktığı büyük etkiye hala özlem duyuluyor.
GOAL Türkiye derledi.
Ferdinand, Beşiktaş’taki ilk maçına Ankaragücü deplasmanında çıkarken ilk golünü ligde oynadığı ikinci maçta Eskişehirspor ağlarına bıraktı.
Beşiktaş taraftarı, İngiltere’den gelen golcüsünün henüz iki maç oynamasına rağmen sakatlandığını öğrendi.
Bu haber, hem futbolcu hem de kulüp için en kötü senaryoydu…
Ferdinand, ayak bileğinden yaşadığı sakatlık sebebiyle ligde üst üste 4 maçta forma giyemediğinde, taraftarlar büyük bir hayal kırıklığına uğradı.
Ancak, onun kimseyi üzmek istemediği çok açıktı.
İngiliz golcü, oynamadığı dört maçın ardından Fenerbahçe maçıyla sahalara döndü. Sarı-lacivertli ekibe karşı iyi bir oyun sergileyen Ferdinand, 1 gol atmayı da ihmal etmedi.
Onun için umutsuzlanan herkes, sahadaki görüntüsüne baktıkça gelecek adına iyi hissetmekten başka bir duyguya kapılmıyordu.
Beşiktaş taraftarı, onun hakkında iyi düşünmekte çok haklıydı.
Ferdinand, Fenerbahçe maçının ardından üst üste çıktığı 6 maçta 7 gol atıp 4 asist katkısında bulundu.
Onun, artık Türkiye’de yıldız oyuncu diye anılması gayet normaldi.
Ancak, sakatlık bir kez daha onun peşine takıldı.
Tam da en iyi performansına ulaşmışken bu haber de moralleri bozdu.
İngiliz golcü, yine bir süre formasından uzak kalmak zorundaydı.
Ardından, sakatlıktan döndükten sonra üst üste oynadığı 3 maçta 3 gol ve 1 asist yaparak ne kadar etkili bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi.
Süper Lig’in sonuna doğur biraz sessizleşti, çünkü onun için iyi gitmeyen bir şeyler vardı.
Yıldız oyuncu, bu kez de ayak bileğinin burkulması nedeniyle sahalardan uzak kaldı.
Sezon sonu geldiğinde, Beşiktaş için tam olarak herkesin memnun olduğu bir sezon olmasa da Les Ferdinand’ı izlemek onlara iyi gelmişti.
Golcü oyuncu, sakatlıklarla geçmesine rağmen toplamda 32 maç oynadığı sezonu; 17 gol 10 asistle bitirmeyi başardı.
Siyah-beyazlı ekip Türkiye Kupası’nı müzesine götürerek o sezonu bir şekilde taçlandırdı.
Ferdinand’ın, Türkiye Kupası’ndaki performansı da çok etkileyiciydi. O, 4 maça ilk 11’de başlarken 4 gol atıp 2 asist yaptı.
Bu kupa, herkes için her şeye rağmen bir teselli olmuştu.
Artık sezon bitmişti ve ayrılık vakti geldiğinde Ferdinand’ın gidiyor olması, sadece Beşiktaşlıları değil Türk futbolseverleri de üzdü.
O, tam anlamıyla ‘tadı damakta’ kalan futbolculardan birisi olduğunu gösterirken siyah-beyazlı formaya veda ederek İngiltere’nin yolunu tuttu.
Türkiye’den ayrılırken onun için de bazı şeyleri bırakmak zordu. Türkiye’yi ve Beşiktaş’ı sevdiği belliydi.
AA-GOALFerdinand, yıllar sonra Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Beşiktaş, benim adam olduğum kulüptür.
"Futbolculuğum orada şekillendi. Beşiktaş'ta olgunlaştım.
“Yıllar geçse de beni unutmadıklarını biliyorum. Siyah-beyazlı taraftarların, hala bana gösterdikleri destek için teşekkür ediyorum” diyerek karşılıklı sevginin devam ettiğini gösterdi.
Kısa, ancak öz geçen bir Beşiktaş kariyerinde Les Ferdinand, siyah-beyazlı taraftarların gönlünde tatlı bir his, yüzlerinde kocaman bir gülümseme bırakmayı her zaman başaracak.
Daha fazlası için:


