Fenerbahçe 12, Beşiktaş ise 15 puan geride. Zirvenin bu denli uzağında olmak takımların motivasyonunu nasıl etkileyecek?
"Türk futbolunun bulunduğu durum itibarıyla Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın ilk dörtte olmaması oldukça ilginç bir durum.
Trabzonspor'un sezon başından bu yana yaptığı doğru planlama ve doğru oyun tercihi fark yaratan bir unsur oldu ve ligi domine ettiler. Önümüzdeki süreçte yaşanan sakatlıklar ve performans düşüklükleri olacaktır ama yine de bu şekilde devam edeceklerini düşünüyorum."
"Fenerbahçe ve Beşiktaş'a gelince, bu takımların zirvenin uzağında olması oyuncuları tabii ki etkileyecek çünkü bu takımların Avrupa kupalarının dışında kalma ihtimali oyuncuları her zaman etkiler.
"Yine de Dört Büyüklerin kendi aralarında oynadığı maçlarda motivasyonsuzluk maç haftasından itibaren ortadan kalkar. Oyuncular bu maçı önceden yaşamaya başlar ve buna göre oynarlar. Bu yüzden ben motivasyon açısından bir sorun yaşanacağını sanmıyorum.
"Fenerbahçe kalan haftalarda puan farkını tek hanelere düşürmeye çalışacak, Beşiktaş ise teknik direktör değişimi sürecini iyi bir skorla kapamak isteyecektir.
İkinci sırada Konyaspor, üçüncü sırada Hatayspor var. Anadolu takımlarının son dönemdeki çıkışında belirleyici faktör nedir?
"Ülke futbolunda plan ve istikrar üzerine kurulu düşünceler bundan sonraki süreçlerde her zaman başarılı olacak. Buna oyun sisteminden tutun da taktik anlayışa ve transfer planlamasına kadar her şeyi dahil edebilirsiniz.
"Sürekli teknik direktör değiştiren kulüplerin, sürekli yönetim değiştiren kulüplerin bundan sonra Türk futbolunda barınma durumunda olmayacak. Buna büyük takımlar da dahil. Konyaspor ve Hatayspor'un bu başarısının ardında yatan şey hoca, oyun ve transfer istikrarı.
"Eksik olan mevkilere eksik olan oyuncuları transfer ediyorlar ve doğru transferlerle doğru oyunu oynamaya çalışıyorlar. Bunları doğru yaparsan zaten Türk futbolunda fark yaratmaman kaçınılmaz.
"Kulüplerin bir oyun kültürü olmalı ve isim transferlerinden ziyade rollere uygun oyuncular alınmalı. Hatayspor en önemli oyuncusu Boupendza'yı sattı ve çok sayıda alt lig oyuncusuyla yola devam etti ama şu an ligin en üst sıralarında yer alıyor.
Vitor Pereira sıklıkla önemli olanın dizilişler olmadığını ve esas önemli şeyin oyuncuların sahada olan bitene verdiği reaksiyon olduğunu söylüyor. Bununla beraber üçlü savunmanın takımın kötü gidişatında önemli bir etken olduğu yorumları da devam ediyor. Dizilişler gerçekten de Pereira'nın dediği gibi abartılıyor mu? Fenerbahçe üçlü savunmaya mı yoksa dörtlü savunmaya mı daha uygun bir kadro?
"Günümüzde elit teknik direktörler aynı dizilişi farklı takımlarda farklı şekilde kurgulayabiliyor. Oyun anlayışı ve dizilişi takımlara ve oyunculara göre değişkenlik gösterebilir. Burada ön plana çıkan şey oyuncu özellikleri. Bir takıma teknik direktör olduğunuzda oyuncu yapısına, ligin kalitesine ve takım yapısına bakmanız lazım.
"Sizin kafanızda bir oyun anlayışı, sistemi, planı olabilir. Buna hiçbir şey söyleyemeyiz ama transferler buna göre mi yapıldı, oyuncularınız buna uygun mu, istediğiniz taktiksel değişiklikleri elinizdeki kadroyla yapabilir misiniz? Bir de futbolda kazanım dediğimiz geçmişten gelen alışkanlıklar var.
"Özellikle Türk oyuncuların geçmişten gelen alışkanlıkları değiştirmesi çok zordur. Pereira'nın gerçekleştirmek istediği değişim sürecine ayak uyduramayan bir oyuncu grubu görüyorum. Yapılan transferler de bu sisteme uygun değil.
"3-4-3 oynayan ama iki beki devşirme bir takımdan bahsediyoruz. Guardiola 4-3-3'ü Barcelona'da sahte 9 ile oynattı, Bayern'de sahte bek kullandı, City'de ise farklı bir tarzda oynatıyor. Her biri farklı 4-3-3'ler çünkü bu takımlarda sahip olduğu oyuncular farkı.
"Barcelona'da Messi'nin oyun kuruculuğunu kullanırken, Bayern'de farklı bir yapı kurdu. Pereira'nın oynatmak istediği oyuna uygun oyunculara sahip olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe'nin sistemi kadar taktiğinde de sorun var.
"Fenerbahçe sezon başında maçları kazanıyordu ama kırılma anlarında şans Fenerbahçe'nin yanındaydı. Bir de işin antrenman yönü var. Artık dünya futbolu oynamak istediğiniz oyuna uygun antrenmanları gerektiriyor.
"Artık dünya futbolu güce ve hıza dayalı antrenmanlara dönmeye başladı. Oyuncu yapılarına bağlı olarak bunların Fenerbahçe'de ne kadar olduğuna dair de soru işaretlerim var. 3-4-3 oynayan bir takımın topu kaybettiği an baskı yapması lazım.
"Bunun için de yüksek presli antrenmanlar gerekiyor. Fenerbahçe'de hıza ve yüksek şiddette dayalı antrenmanlara dayanabilecek oyuncu sayısı kaç? Elinizde 60-70 milyon euro'luk oyuncular yok. 100 milyon euro'ya bek satın alamıyorsunuz.
"Antrenman dizaynı da önemli 6v4, 8v6, 4v2, nerede baskı yapacaksınız, topu nerede kazanacaksınız bunların hepsi çok önemli. Pereira bir pedagojik formasyon hocası. Yani elindeki süreci uzun yıllara dayalı antrene edebilecek bir kapasiteye sahip ama oyuncuların taktiksel yeterliliklerini ortaya çıkartacak bir kapasiteye sahip olduğunu düşünmüyorum.
3-4-3 oynayan bir takımın topu kaybettiği anda çok ani baskı yapması gerekiyor. İki devşirme kenar bekine sahipsiniz ve takımın topa göre pozisyon alma sıkıntısı var.
"İki bekin top rakibe geçtiğinde geriye yeterince çabuk dönememesinden dolayı Fenerbahçe adına sonlanamayan her atak kontra atak tehlikesine dönüşebiliyor.
"Burada temel faktör de takımın aynı tip orta sahalara sahip olması. Merkez orta sahada top kaybedildiğinde iki ceza sahası arasında gidip gelebilecek, yüksek şiddetli koşular yapabilecek tek oyuncu Mert Hakan ama onun da sakatlık problemleri oluyor.
"Hep aynı tip ve aynı tempoda oyuncular. Fenerbahçe'nin bu kadroyla oynaması gereken oyun topa sahip olma oyunu. Fenerbahçe topa sahip olursa sorun yaşamaz ama takımın ritim problemi de var.
"3-4-3'ü dünyada en iyi oynayan takımlardan biri Atalanta. Bu dizilişle çok sayıda oyuncuyu parlatıp iyi bonservis geliri elde ettiler. Atalanta'nın kadrosunda Duvan Zapata gibi bir pivot var ama Fenerbahçe bu tarzın uzağındaki Mergim Berisha'yı aldı.
"Buna takım mühendisliği deniyor. Oynatmak istediğiniz oyuna uygun transferler yapmanız gerek.
Beşiktaş'ın geçen sezonki başarısını tekrarlayamamasının tek sebebi Şampiyonlar Ligi yorgunluğu mu yoksa Aboubakar'ın yerinin doldurulamamış olması da etkili oldu mu?
"Rosier, Welinton, Ghezzal, Vida, Souza takımda aldı. Bu isimlerin yanına önemli takviyeler yapıldı. Beşiktaş'ın kadrosu geçen sezonun üzerinde. Bir takım bir oyuncu gitti diye dağılıyorsa o takımın planı programı yoktur. Aboubakar gitti Beşiktaş bitti diyemeyiz.
"Bir takım bir oyuncu üzerinden kurulamaz. İki kupalı takımın bu sezon bu hale düşmesinin bir numaralı nedeni oyun anlamında geçen sezonun üstüne konulamaması. Şampiyonlar Ligi yorgunluğunu bahane etmemek gerekiyor.
"Beşiktaş'ın kadrosu buna uygun bir kadro. Beşiktaş oyuncuların bireysel özellikleriyle oynamaya çalışan bir takım olmaya başladı. Pjanic'in bireysel yeteneklerine kalan, topu kaybettiğinde baskı yapamayan, alan daraltamayan bir takım görüyoruz. Topu kaybettiğinde çözüm üretemezsen bireysellik ön plana çıkar.
"Hızlı atağa çıkıp bireysellikten dolayı boş alan bulamıyorlar. Uzun bir takım boyu var ve bu durum sıkıntılara neden oluyor. Beşiktaş'ta teknik direktör ve oyuncular arasında iletişim problemi de yaşandığını düşünüyorum.
"Sergen hocanın oyuncuları basın önünde eleştirmesinden sonra ipler koptu.
Sizi yakalamışken bunu sormamak olmaz; teknik direktörlüğün sizce yüzde kaçı taktik bilgisi ve yüzde kaçı iletişim becerisi? Pereira'nın hem ilk döneminde hem de ikinci döneminde yıldız oyuncularla yaşadığı problemleri göz önünde bulundurunca bunu sormamız gerekiyordu.
"İletişim çağında yaşıyoruz. Günümüz dünyasına her şey iletişim üzerine kurulu. Aklınızdaki taktiği, yapmak istediklerinizi anlatmak için iletişime ihtiyacınız var. Tabii ki oyuncularla iletişiminizin üst düzey olması gerekiyor.
"Bunu sayılar verip söyleyemem ama başarının yüzde 100'ünü iletişim becerisi oluşturuyor. Bunun yanında alt faktörleri sayacak olursak, taktiksel yeterlilik, oyuncu tercihleri, oyun sisteminin ve oyun kültürünün oluşması da elbette ki etkiliyor.
"İletişim bir teknik direktörün başarısında yüzde yüz etkili ama taktiksel bilgi birikimini de bir kenara bırakamayız. Öyle bir an gelir ki yüzde 100'ü iletişim çözersini öyle an gelir ki yüzde 100'ü taktikle çözersin.
Beşiktaş'ta Önder hocanın muhtemelen takımın başında yer alacağı son karşılaşma Fenerbahçe maçı olacak. 47 yaşındaki teknik direktör için hayatı boyunca unutmayacağı bir karşılaşma olacağı aşikar. Yurt dışında alt liglerde görev yapan teknik direktörlerin ya da altyapılardaki hocaların birkaç sezon sonra büyük takımların başına geçtiğini görebiliyoruz ama Türk futbolu bu tarz yeniliklere kapalı gibi görünüyor. Bunun sebebi nedir?
"Bu problemden ben de muzdaripim. Önder hoca Türk futbolu için önemli bir değere sahip. Türk futbolunda hak ettiği değeri bulamayan teknik direktörlerden biri. Beşiktaş'ın bundan sonraki sürecini çok iyi planlayacak bilgi birikimine sahip olduğuna inanıyorum.
"Bizim problemimiz bilgi ve birikime değer vermemek. Türk futbolunda hayranlık beslenen insanların bilgi birikimine bakılmıyor. Popüler olan insanlar bilgisine, birikimine bakılmadan en iyi kulüplere taşınıyor.
"Sırf televizyonda tanındıkları, taraftarların önünde albenileri oldukları için bunlara bakılmadan görev alıyorlar. Ülkemizde liyakat önemsiz olduğu için bu tercihler kişisel düşüncelerle şekilleniyor. Ne takım yapısına bakılıyor ne de kulübün ekonomik durumuna.
"Önder hoca bu görevi layıkıyla yerine getirebilecek kapasiteye sahip. Sözleşmesi yabancı hoca standartında yapılsa ona da sabır gösterilir.
"Bir Türk teknik direktör olarak Önder hocanın derbiyi kazanmasını ve Beşiktaş'ın başında devam etmesin diliyorum. Bunu Fenerbahçelileri karşıma almak için söylemiyorum yanlış anlaşılmasın ama bir Türk teknik direktöre Portekiz'in Estoril takımını çalıştıran Bruno Pinheiro kadar şans verilmiyorsa Önder hoca inşallah kazanır ve sezon sonuna kadar devam eder.
"Ayrıca Portekizli hocaların Türkiye'de başarılı olamadıklarını da unutmamak gerekiyor. Avrupa'da başarılılar ama en başa dönüyoruz, bizim ekolümüz ya da sistemimiz yok. Oyuncularımız taktiksel açıdan yetersiz.
"Avrupa'daki oyuncular bu açıdan hazır. Bizde anında başarılı olmak zorundasın.
"Ülkede antrenörlük mesleğini değerli hale getirmemiz lazım.
"Abdullah Avcı milli takım hocalığı yaptı neden düzeltmedi? Ersun Yanal Türk futbolunu eleştiriyor. 2-3 sene Türk boyunca Türk futbolundaki en yetkili kişiydi neden düzeltmek için bir adım atmadı? Şenol hoca Türk futbolunu eleştiriyor ama niye bir adım atmadı?
"Teknik direktörlük kariyerinin yarısı milli takımda geçen Fatih Terim Türk futbolunu eleştiriyor. Hocam niye düzeltmedin görevdeyken?
"Bütün bu kanunlarda bu isimlerin fikirleri alındı. Türkiye Futbol Federasyonu lisans veriyor ama verdiği lisansın değerini korumuyor.
"Volkan Demirel hangi kritere ve geçmişe sahip olarak Süper Lig'de bir takımla başlıyor?
"Nuri Şahin hangi yeterliliğe sahip olarak Süper Lig'de takım çalıştırıyor? Buna hangi Avrupa ülkesinde izin verirler? Bence TFF diploma yeterliliği mevzusunu kaldırmalı ve C, B, A, Pro Lisans sahibi her hocanın her ligde çalışabilmesinin önünü açmalı.
"Yoksa bu şekilde yapılanların hiçbir anlamı olmaz. Başkası başkasının lisansıyla teknik direktörlük yapacaksa Şenol Can neden Kasımpaşa'dan ayrıldı? Farioli'ye İtalya'da kaleci antrenörü lisansıyla teknik direktörlük yaptırırlar mı?
"Bu isimler tabii ki ki futbolculuk kariyeriyle birçok kazanım elde etti. Kimsenin çalışmasına laf ediyor değilim ama bari liasnsınızı alıp çalışın, her şey olması gerektiği gibi olsun. Ya da dediğim gibi olması gerekeni kovalamıyorsak TFF tüm lisanslarla tüm liglerde çalışabilmenin önünü açsın.
"Bu iş bu kadar kolaysa, futbolu dün bırakan bugün teknik direktör olacaksa TFF neden diploma veriyor?
Fenerbahçe'nin zengin bir hücum hattı var ve Pereira da kadroda rotasyon yapmayı seven bir hoca. Geçen hafta oynanan Gaziantep maçındaki Mesut-Rossi-Serdar üçlüsü ilk defa birlikte 11'de yer almıştı mesela. Hücum hattının neredeyse her hafta değişmesi alınan kötü skorlarda etkili mi?
"Fenerbahçe atağı sonlandıramadığında ve rakip atak yaptığında buna cevap veremiyor. Top Fenerbahçe'deyken bir sorun yok. Ama top rakibe geçtiğinde öndeki üçlüler genelde direnç koyamıyor.
"Rakibe baskı yapamayan bir görüntü var. Merkez orta saha oyuncularının ikinci topları alamaması, beklerin devşirme olması gibi faktörleri düşününce takımın puan tablosundaki yeri çok şaşırtıcı değil. Bence Mesut-Pereira gerilimindeki temel faktörlerden biri de bu.
"Mesut'un yeterince dirençli olmadığı için Pereira tarafından zaman zaman oynatılmadığını düşünüyorum. Bir de işin santrfor boyutu var. Santrforunun oynadığın oyuna uygun olması lazım. Fenerbahçe'nin santrforlarıyla oyun sistemi arasında bir bağlantı yok.
"Serdar Dursun'a sürekli orta yapıp ceza sahasında topla buluşturman lazım. Fenerbahçe bunu yapıyor mu?




