Galatasaray’ın sezon başında İskenderunspor’a kiraladığı genç kaleci Berk Balaban, deprem anında yaşananları Fanatik gazetesi aracılığıyla paylaştı.
Zor bir dönemden geçtiklerini ve aralarında antrenörlerinin de olduğu çok sayıda tanıdıklarının enkaz altında kaldığını ifade eden genç kaleci, yaşananların dışarıdan görülenlerden çok daha kötü olduğunu söyledi.
Berk ne söyledi?
“Deprem olurken 'Deprem oluyor!' diye bağırdık, tahliye ettik hemen binayı. Sahanın oraya doğru gittik ama o sırada etrafımızda bir sürü bina yıkılmaya başlamıştı.
Zaten ilk büyük deprem vurduğunda bizim hemen sol tarafta kulübün çaprazında yer alan Uğur Kurt ve Halil İbrahim Ölmez hocamızın kaldığı bina çökmüştü, biz onun sadece toz bulutunu görebildik.
Ondan sonra ara ara artçılar olmaya başladı, 6.6 gibi çok sarsıcı artçılar... Enkazın oraya gittik, etraftan hep çığlıklar vardı.
Soğukkanlı kalıp, analiz ve organizasyon açısından daha sağlıklı adımlar atmak için etraftaki kadınları ve çocukları daha profesyonel isimlerin yanına yönlendirdik.
Hava karanlıktı, enkaz etrafından insanları uzaklaştırmak istedik. Artçılar azalınca tekrar tesise dönüp odalarımızdan kıyafetleri ve el fenerlerini aldık. Sonra onları ihtiyacı olan insanlara dağıttık.
Tabii ki o sırada şebekeler düşmüştü, elektrikler falan vardı ama internet ve şebeke çökmüştü. Ailelerimize ulaşmaya çalıştık, çok şükür kimsede bir sorun yoktu. Personelden birkaç kişiye ulaşamamıştık o an ama ilerleyen süreçte onlara da ulaştık.
Fakat Uğur ve İbrahim hocamızın enkazın altında olduğunu biliyorduk. İlk başta bağırdık, çağırdık, ses gelecek mi diye. 1.5 saat sonra İbrahim hocamızın sesini duymuşlar, 3 gibi kendi çabamızla onu çıkardık. Durumu kötüydü, aldığımız habere göre maalesef vefat etti.
Halk kendi çabasıyla bir şeyler yapmaya çalıştı. Biz de biraz daha organize etmeye çalıştık. İnsanları tesisimize yönlendirdik, bazı araçların camlarını kırarak içine girdik ve hareket ettirmeye çalıştık, en azından yardım gelirse yollar kapanmasın, olsun diye.
Halk işbirliği yaptı, yukarda olanları kuyruk oluşturarak aşağıya indirdik. Hastaneler doluydu, kimisi yıkılmıştı o nedenle tesisimizdeki sağlık çalışanlarına yönlendirdik.
Halktan da ilk yardım bilgisi olan, okumuş insanlar ilk müdahaleleri yaptı. Uğur hocamızdan hâlâ haber alamıyoruz. Ekipler dün sabah ulaşmışlar, onun öncesinde hiçbir yardım ulaşmamıştı. Uzun bir süre oldu ama güzel haberlerini bekliyoruz inşallah.
Tesisin etrafında birçok bina yıkıldı. Bizim gördüğümüz kadarıyla durum, dışardan görünenden kat be kat daha kötü.
Uzun süre yardım ulaşmadı, buralardan insanlara dokunmaya çalışıyoruz. Eksik ve ihtiyaçları belirleyip, gerekli olan şekilde oradaki insanlara nasıl hızlıca ulaştırabiliriz diye düşünüyoruz.
Genel olarak Hatay'ın birçok yerine yardım sağladık, elimizden geldiğince devam da ediyoruz”


