YORUM | Samet Çayır @sametcayir
Fenerbahçe, geçtiğimiz hafta sonu Çaykur Rizespor'u farklı yendi ve ikinci sıraya yerleşerek, üç büyükler arasında şampiyonluk yarışına dahil olabilecek en ciddi takım haline geldi.
Çaykur Rizespor, ligin en zayıf takımlarından biri ve bu fikstür, Fenerbahçe'ye adeta bir terapi gibi yardımcı oldu.
Fakat bu terapi, oyuncuların yüzünü güldürmüş olsa da Vitor Pereira özelinde durum çok farklı görünüyor.
Zira Portekizli teknik direktörün yüzü uzun zamandır neredeyse hiç gülmüyor. Enerjisini kaybetmiş bir hali var. Kazanılan maçların ardından bile, sorulara isteksizce yanıt veriyor.
Normalde, bu baskı ortamında uzun zaman sonra iyi bir oyunla 4-0 kazanıp 2. sıraya yerleşen bir takımın teknik direktörünün rahatlamış ve daha enerjik bir görüntü sergilemesi gerekirdi, fakat Pereira sanki maçı 4-0 kaybeden tarafın hocası gibiydi.
Nitekim Rizespor maçının ardından beIN Sports muhabiri de bu minvalde bir soru sordu fakat Portekizli, politik bir yanıt vererek konuya girmekten kaçındı.
Aslında Pereira'nın bu tavrının altında yatan birçok sebep mevcut.
Fenerbahçe'deki ikinci dönemini yaşayan Portekizli, göreve başladığından beri spor medyasının önemli bir kısmının, bilimsel bir veriye dayanmayan eleştirisi ve baskısı ile karşı karşıya.
"Fenerbahçe üçlü oynamaz" gibi söylemler, sadece yorumcuların dilinde kalmadı ve kulüp başkan Ali Koç'a kadar sıçradı.
FB TV'de yayına çıkan Ali Koç, üçlü savunma kurgusunun en zor dizilişlerden biri olduğunu vurgulayarak Vitor Pereira ile bu konuda görüşeceğini açıkladı.
Bu görüşme Galatasaray maçından önce yaşandı ve Fenerbahçe, derbiye bu sezon ilk kez kullandığı dörtlü savunma ile çıktı.
Daha sonra Olympiakos ve Göztepe deplasmanlarında da üçlü savunmayı sahaya süren Pereira, Rizespor'a karşı ise özüne döndü ve üçlü savunmayı tercih etti.
Hiçbir teknik direktör işine karışılmasını istemez, hatta bundan nefret eder. Fakat Pereira bu konuda daha da hassas. Kendisine herhangi bir alanda müdahale edilmesini asla sevmeyen bir hoca.
AASuudi Arabistan'da çalıştığı dönemdeki basın toplantısını hatırlayın. Portekizli hoca, oyuncularını eleştirmesini engellemeye çalışan Al-Ahli kulübünün tercümanına, "Kimse benim ne söyleyeceğime karışamaz" diyerek sert çıkmış ve o toplantıda futbolcularını ağır bir şekilde eleştirmişti.
Fenerbahçe'de kimse onun ne söyleyeceğine müdahale etmedi belki ama oyun tercihine, medyanın da etkisi altında kalınarak karışıldı ve Pereira'nın bir nevi hevesi kaçtı.
Bununla birlikte, Mesut Özil konusunda da Portekizlinin tam olarak arkasında durulmadığı bir gerçek. Özil'in de kulüpten bir müdahale ile ilk 11'e yerleştirildiğini söylemek yanlış olmaz. Bu iki müdahale muhtemelen, Pereira'nın mutsuz olmasının en büyük nedenleri arasında yer alıyor.
Son dönemde Portekizli hoca ile yolların ayrılacağı haberleri de gündemden düşmüyor. Hatta Karagümrük Teknik Dirketörü Francesco Farioli ile görüşüldüğüne dair ciddi haberler çıktı.
Bu tür haberler her zaman çıkar fakat kulüpler, normalde takımın başında hoca varken çıkan bu tarz söylemleri resmî sitesinden yalanlar.
Fenerbahçe ise bu haberlerle ilgili herhangi bir resmî açıklama yapmadı. Bu da ciddi bir güvensizlik ortamını beraberinde getirdi.
Sonuç olarak, Vitor Pereira ile Fenerbahçe ilişkisi hâlâ devam ediyor ama Portekizli hocanın sezon başındaki enerjisi yok.
Bir teknik direktörü oyundan soğutmak istiyorsanız onun oyununa ve oyuncu tercihlerine, medyanın da etkisiyle müdahale etmeyi deneyin. Zaten ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Daha fazlası için:
ŞİMDİ NEREDELER? | Fatih Terim'in İtalya'da Lazio ile karşılaştığı son maçta oynayan Milan kadrosu
Barcelona'da 18 yıl sonra bir ilk yaşanıyor
Burak Yılmaz, Şampiyonlar Ligi'nde Cristiano Ronaldo'nun ardına yerleşti
