Beşiktaş formasıyla iki lig şampiyonluğu ve dört kupa, Fenerbahçe formasıyla ise iki kupa, bir lig şampiyonluğu yaşayan Engin İpekoğlu, hem Sergen Yalçın'la hem de Erol Bulut'la takım arkadaşlığı yapmış bir isim.
Futbolu bıraktıktan sonra kariyerini teknik direktör olarak sürdüren ve son olarak geçtiğimiz sezon Adanaspor'u çalıştıran İpekoğlu'na göre şampiyonluk yarışında büyük bir avantajı elinde bulunduran Beşiktaş ligin favorisi olsa da Fenerbahçe'nin derbide alacağı üç puan yarışta kartların yeniden dağıtılmasına neden olabilir.
Engin İpekoğlu ne söyledi?
"Beşiktaş bir maçı eksik olmasına rağmen rakiplerinin önünde. Derbiyi kazanmaları halinde Fenerbahçe ile aralarındaki puan farkı sekize yükselecek.
"Fenerbahçe'nin derbiden puansız ayrılırsa şampiyonluk artık imkansız hale gelir ve bence Erol hocayla yollar ayrılır.
"Beşiktaş'ın kazanması kalan haftalara çok büyük bir avantajla girmelerini sağlayacak."
"Sergen Yalçın doğru tercih"
Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın'ın Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri olduğunu söyleyen İpekoğlu'na göre bu durum farklı bir saygıyı da beraberinde getiriyor.
"Beşiktaş'ın takımı Sergen Yalçın'a emanet etmesi çok doğru bir tercihti. Milli takımdan takım arkadaşım. Beşiktaş'ta oynadığım dönemde de PAF takımdan yeni çıkmıştı. Sergen Yalçın her şeyden önce insan ilişkileri çok düzgün biri.
"Muhteşem bir kariyere sahip ve futbolcuların saygı duyacağı biri. Beşiktaş çok iyi bir aile ortamı oluşturdu. Bunda saha sonuçlarının da etkisi büyük. Artık şampiyonluğa inanan bir oyuncu grubu görüyoruz.
"Bu saatten sonra Beşiktaş'ın şampiyonluğu vereceğini düşünmüyorum."
"Kadro geç kuruldu"
Fenerbahçe'nin çok sayıda transfer yapmasına rağmen bu transferlerin geç yapıldığına dikkat çeken İpekoğlu, bu durumun Bulut'un işini zorlaştırdığını söyledi.
"Her teknik adam hazırlık maçlarıyla kadrosunu değerlendirip, gözlemlemek ister. Erol hocanın şanssızlığı kadronunn geç kurulması oldu. Fenerbahçe sezon öncesi hazırlık maçlarında yapması gereken deneme yanılmaları lig maçlarında yapmak zorunda kaldı. Geniş kadro teknik direktörler için şans olabildiği gibi şanssızlık da olabilir.
"Sahaya sürdüğünüz 11 sizce doğru olabilir ama sonucu belirleyen şey o gün sahaya çıkan oyuncuların bireysel performansı.
"Erol hocanın doğrusu oyuncular kötü oynadığında yanlış olabilir. Fenerbahçe'ni özellikle iç saha maçlarındaki performansının kabul edilemez olduğu ortada."
"Kadro iskeleti oluşmadı"
Sarı-lacivertli takımdaki kadro istikrarsızlğıına da değinen İpekoğlu, Bulut'un şu ana dek ideal 11'ini şekillendirememesinin bir problem olduğunu ifade etti.
"Fenerbahçe bence ligin en iyi kadrosuna sahip ama maalesef iskelet kadroyu henüz oluşturamadı. Zaman zaman 3-4 kişilik değişiklik yapabilirsiniz ama 11'de değişmeyen 7-8 oyuncunuzun olması lazım. Fenerbahçe bu iskeleti oluşturmayı başaramadı.
"Erol hocanın işi zor çünkü Gustavo, Sosa, Ozan, İrfan, Mert, Pelkas gibi oyuncuların her biri ilk 11'de oynayabilecek oyuncular ama bu oyuncuların sadece üç tanesini 11'e yazabiliyorsunuz.
"Oynamayan oyuncuyu yönetirken zorlanmak bundan 30 sene önceydi. Özellikle yabancı oyuncular oynamadığında küsecek oyuncular değiller. Yabancı oyuncular maç başına değil garanti kontrat yaptıkları için profesyonelce bakıyor ve oynamadığında sorun etmiyor."
"Pelkas'ı solda oynatmak ihanet"
Fenerbahçe'nin Yunan yıldızı Dimitrios Pelkas'ın rakip ceza sahasına mümkün olduğunca yakın oynaması gerektiğini söyleyen İpekoğlu, Bulut'un Pelkas'ı oynattığı bölgenin oyuncunun verimini düşürdüğünü söyledi.
"Pelkas konusunda Erol hocaya katılmıyorum. Pelkas'ı sol kanatta oynatmak Pelkas'a da ihanet takıma da ihanet. Pelkas ofansif özellikleri fazla olan bir oyuncu. Bire birde rakip eksiltiyor, araya pas atıyor, şut atıyor...
"Böyle oyuncuları mümkün olduğunca ceza sahasına yakın oynatmak lazım. Ayrıca Pelkas koşmayan bir oyuncu da değil.
"Elinde her şeyi yapabilen bir oyuncu varken böyle bir oyuncuyu kenara hapsetmek takıma da zarar veriyor. Trabzonspor maçında Pelkas ortaya geçtikten sonra maçı çözdü.
"Bence Pelkas'ın yanında Gustavo da oynamalı. Bu ikilinin yanına kim oynar düşünmek lazım. Çok sayıda kaliteli oyuncunun olması teknik adamların işini zorlaştırıyor."
"Baskıyı göğüslemek zorundasınız"
Çok sayıda transfer yapılmasının teknik heyetin üzerinde baskı oluşturacağı yönündeki yorumlara katılmadığını söyleyen İpekoğlu'na göre Erol Bulut zaten bu baskılara alışkın.
"Erol hoca Fenerbahçe'de oynamış bir teknik adam. Bizim oynadığımız dönemde de her maça baskı altında çıkıyorduk. Erol hoca Fenerbahçe'nin baskısına yabancı değil.
"Fenerbahçe'de oynayan oyuncuların ya da hocalık yapan isimlerin bu baskıyı kaldırabilecek düzeyde olması gerekiyor. Bu baskıyı kaldıramayacak insanlar ne Fenerbahçe'de ne Galatasaray da ne de Beşiktaş'ta çalışabilir. Erol hoca camiayı tanıyordu ve bu baskıyı zaten biliyordu.
"Benim Fenerbahçe'de oynadığım dönemdeki hocalarımdan biri Holger Osieck'ti. Fenerbahçe bir önceki sezon üçüncü olmuştu ve Osieck dönemi ikinci olmuştuk. Ben Almanca bildiğim için hoca bir gün bana basının kendisini neden eleştirdiğini sorarak, "Geçen sezon üçüncü olan takımı ikinci yaptım. Bu insanlar benden ne istiyor?" diye sormuştu. Hocaya Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ta şampiyonluk dışındaki sıralamaların başarısızlık olduğunu ve kabul görmeyeceğini anlatmıştım.
"Fenerbahçe'de tek başarı şampiyonluktur. Kaldı ki takım şu an son 3-4 sezonun en iyi kadrosuna sahip ama bu da dediğim gibi hem şans hem şanssızlık. Sahaya çıkan 11 maçı kazandığı sürece doğru ama kazanamadığın her durumda oynatmadığın oyuncular üzerinden eleştirileceksin. Fenerbahçe'de işler kötü gittiğinde eleştirilecek çok şey olur."
"Erol hoca için belki erkendi"
Fenerbahçe'de hem takım arkadaşı hem teknik direktörlüğünü yapan Rıdvan Dilmen'in sarı-lacivertli takıma teknik direktör olarak dönüşünü erken olarak nitelendiren İpekoğlu, bir başka eski takım arkadaşı Erol Bulut'un da benzer bir yoldan geçtiğini düşünüyor.
"Rıdvan Dilmen Fenerahçe'nin başına geçtiğinde beni Çanakkale Dardanelspor'dan tekrar Fenerbahçe'ye transfer etmişti. Erol Bulut Fenerbahçe'nin başına Süper Lig'de sadece iki takımda görev yaptıktan sonra geçti. Bunu söylediğim için belki bana kızabilirler ama belki her ikisi için de erkendi.
"Erol hoca belki bir daha böyle bir fırsat bulamayacağını düşünüp kabul etmiş olabilir. Oyun görüşü ya da oyun zekasıyla ilgili bir sıkıntı olmayabilir ama biraz daha tecrübeli bir şekilde gelmesi daha iyi olabilirdi.
"Erol hoca Alanyaspor'da güzel işler yaptı ama hem futbolcu hem de teknik adam olarak Alanya'da olmakla Fenerbahçe'de olmak çok farklı şeyler. Alanya'da 3-5, Fenerbahçe'de 35-40 gazeteciyle muhatap oluyorsunuz. Eleştirileri ve baskıyı kaldırabilmek çok önemli."




