Yukarıdaki tüm suçlamalar, milli takıma çağrıldığı zamanlarda dünyanın en iyi futbolcusu olan Lionel Messi'ye sık sık atılıyor.
Arjantin forması altında herkesten çok gol atmış olmasına ve zafere ulaşmak için yorulmadan çalışmasına rağmen milli forma altında kupa sevinci yaşayamamış olması, Barcelona'nın yıldızının tüm zamanların en iyi futbolcusu olduğunu savunanlara karşı bir argüman olarak sunuluyor.
Bu görüşler, Messi'nin vatandaşları arasında da yaygın bir hale gelmeye başladı. Birçok Arjantinli futbolsever, Messi'yi gerçek bir vatansever olan ve ülkeye Dünya Kupası zaferi yaşatan Diego Maradona ile kıyaslamaktan kaçınıyor ve onu bir Arjantin kahramanından çok Katalan kahramanı olarak görüyor.
Buenos Aires halkına göre Messi, Arjantin'de asla bir 'efsane' statüsü kazanamayacak. Bunu da Messi'nin ülkesini çok küçük yaşta terk etmiş olması nedeniyle gerçek bir Arjantinli olmanın ne olduğunu bile bilmemesi gibi bir görüşe dayandırıyorlar. Bu bir hayli ilgi çekici bir hikayedir, fakat hikayenin tek sorunu tamamen yanlış olması.Bunun dışında yaygın olan bir bir efsane de, kendisi her ne kadar inkar etmiş olsa da Messi'nin milli takım seçimi için yıllar önce İspanya ile de görüştüğü iddiası.
Messi, konuyla ilgili Tyc Sports'a yaptığı açıklamada, "Tercihimi yaparken bir saniye bile düşünmedim. Milli takıma seçilmem için her şeyi yaptık. Tüm videolarımı fark edilmem ve milli takıma çağrılabilmem için düzenli olarak ilgililere gönderiyorduk." diye konuşmuştu.
Arjantin forması altındaki ilk yıllarındaki başarılı form grafiği, 2009 yılında orta sahadaki partneri Juan Roman Riquelme'nin Teknik Direktör Diego Maradona ile yaşadığı anlaşmazlık sonrası milli takımdan emekli olmasıyla birlikte düşmeye başladı.
Takımın lideri olan Riquelme'den sonra hem takımın gol yükünü çekmesi hem de takımın ateşleyici gücü ve lideri olması bekleniyordu.
Arjantin'in 2010 Dünya Kupası elemelerinde sergilediği kötü performans, eleştiri oklarını da yavaş yavaş Messi'nin üzerine çevirmeye başlamıştı.
Maradona, sıkıntılı geçen elemeler sonrasında yaptığı açıklamada, "Leo ile ciddi olarak konuşmak istiyorum çünkü artık yükselişe geçmek zorunda. Dünyanın en iyi futbolcusuna sahibiz ve kendisi desteği hak ediyor. Barcelona'da topu alıp 4 kişiyi çalımlayabiliyor, ama burada bu onun için kolay olmuyor." diye konuşmuştu.
Efsane mi, gerçek mi: Maradona, Dünya Kupası'nı tek başına mı kazandı?
Efsane mi, gerçek mi: Cristiano Ronaldo'nun gollerinin çoğu penaltıdan mı?
Efsane mi, gerçek mi: Yabancı kuralı, Anadolu deplasmanlarını zorlaştırdı
Efsane mi, gerçek mi: Şampiyonluğa oynayan takımın atanıyla tutanı iyi olmalı
Messi, bu zorlu yılı Aralık ayında Katalonya ile oynadıkları ve 4-2 kaybettikleri maçla birlikte noktaladı. Fakat bu kez Messi'nin 'gerçek' vatanının formasını giymesi halinde daha rahat olacağı yönünde iğneleyici eleştiriler yapılmamıştı. Zira Messi o maçta görev almamıştı.
1986'da Arjantin ile Dünya Kupası şampiyonluğu yaşayan Maradona ve Sergio Batista yönetiminde zorlanan Messi, Alejandro Sabella'nın göreve gelmesiyle birlikte adeta yeniden doğdu ve kaptanlık pazubendini de taktı. Finale çıktıkları 2014 Dünya Kupası'ndaki perforansıyla da takımını sırtlayan isimlerden oldu.
Arjantin'in kupanın eşiğinden döndüğü final maçı sonrasında ise sadece oldukça katı Messi düşmanı olanlar onun milli takıma olan bağlılığını sorgulamaya devam etti.
Getty/GoalÜst üste başarısız geçen iki Copa America macerası sonrasında, Messi yine eleştiri oklarının hedefindeydi. Penaltı kaçırdığı 2016 finalinden sonra ise gözyaşlarına engel olamayarak yaptığı açıklamada milli takımı bıraktığını açıkladı.
Arjantin halkının Messi'nin karşısında olduğu yönündeki algı ise emeklilik kararı sonrasında neredeyse tamamen ortadan kalktı. Milli takıma dönmesi içim kamuoyunda büyük bir baskı oluşurken, ülke başkanı Mauricio Macri bile yaptığı telefon görüşmesiyle bu kararı yeniden gözden geçirmesini istedi.
DPA'ya konuşan başkan Macri'nin ifadeleri şöyle olmuştu: "Kendisiyle tekrar konuşmak için anlaştık. Umarım bizi bırakmaz çünkü Messi bize Tanrı'nın bir hediyesi ve dünyanın en iyi oyuncusu."
Messi belki de Arjantin'de ülkede gittiği her stadyumda görkemli bir şekilde karşılanan ve ayakta alkışlanan Maradona kadar büyük bir figür olmayacak.
Maradona'nın tutkusu, öfkesi ve açık sözlü doğası futbolseverler üzerinde büyük bir etki bıraktı. Messi is tam aksine çekingen ve donuk bir yapıya sahip.
Fakat bu durumun artık değişme ihtimali bulunuyor.
Messi'nin ülkesindeki popülaritesi 2019 Copa America ile birlikte yeniden çıkışa geçti. Turnuva boyuncaki hırsı, performansı ve hakemlere karşı tutumuyla Maradona'yı andıran bir liderlik gösterdi.
Eğer Messi bu tutkusunu korur ve daha da geliştirip önümüzeki yıllarda bunu bir veya iki kupayla taçlandırırsa, Maradona'nın Arjantin'deki tahtını ele geçirebilir.
Ama şuna şüphe yok ki Messi şu anda ülkesinin en büyük futbol harikası ve gereken saygıyı da görüyor. Zaten olması gereken de bu...