YORUM | Onur Özgen @ozgenonur
Football Manager oynarken başınıza birçok kez gelmiştir; antrenörlüğünü yaptığınız takım maç boyunca rakip yarı sahada oynar, rakip kaleye sayısız şut çeker, ancak bir türlü kaleciyi geçemez. Ardından rakip takımın santrforu buldukları tek kontratak şansını gole çevirir ve o golle de maçı kazanırlar. Siz haksız bir şekilde yenildiğiniz için sinir de olsanız, Türk futbol lügatında böyle durumlar için türetilmiş şahane bir deyim vardır: Atanınla tutanın iyi olacak!
Şampiyonluğa oynayan takımlar genellikle iyi bir kaleciye ve santrfora sahip oldukları için, bu deyim onlar için daha sık kullanılır. Hâlbuki o takımlarda çoğunlukla sağ bek, stoper, sol iç ya da sağ kanat da iyidir. Ama hiçbir zaman, "Şampiyon olmak istiyorsan sağ kanadınla sol için iyi olacak!" diye bir şey söylenmez. Fakat aslında onların da iyi olması gerekiyordur.
Peki gerçekten şampiyonluğa oynayan bir takımın atanıyla tutanı iyi olmak zorunda mı? Bu klişenin Süper Lig'deki sağlamasını yapmak için son beş sezona bakalım.
Depo PhotosVerilere bakarsak, Süper Lig'de atanın tutandan daha önemli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Öyle ki, son beş sezonun hiçbir şampiyonu en az gol yiyen takım olmayı başaramadı, hâliyle en az gol yiyen kaleci de onlardan çıkamadı.
| Sezon | Şampiyon | En az gol yiyen kaleci | En az gol yiyen takım |
| 2014-15 | Galatasaray | Kaya Tarakçı (Konyaspor) - 19 | Fenerbahçe (29) |
| 2015-16 | Beşiktaş | Volkan Demirel (Fenerbahçe) - 24 | Fenerbahçe (27) |
| 2016-17 | Beşiktaş | Volkan Demirel (Fenerbahçe) - 25 | Başakşehir (28) |
| 2017-18 | Galatasaray | Volkan Demirel (Fenerbahçe) - 23 | Beşiktaş (30) |
| 2018-19 | Galatasaray | Mert Günok (Başakşehir) - 22 | Başakşehir (22) |
Tabloda da görüldüğü gibi, Fenerbahçe son beş sezonun üçünde ligin en az gol yiyen kalecisine sahip, iki sezonu ise Başakşehir ile birlikte en az gol yiyen takım olarak bitirmişler. Ancak savunmalarının ya da kalecilerinin bu başarıları, ikisini de şampiyonluğa taşımaya yetmemiş.
Öte yandan tuhaf görünebilir ama, son beş sezonun üçünü kazanan Galatasaray'da Fernando Muslera yalnızca bir sezonda ligin en az gol yiyen beş kalecisinden biri olabilmiş (33 gol yediği 2017-18 sezonunda Volkan Demirel ve Fabricio Ramirez'in arkasında üçüncü sırada yer alıyor). Elbette bu durum yalnızca Muslera'yla alâkalı değil. Galatasaray son beş sezonun en başarılı takımı olsa da, paradoksal bir şekilde hemen her sezon savunmada yapısal sorunlara sahipti ve bu da Muslera'nın kalesinde gördüğü gol sayılarının yükselmesine neden oldu. Tıpkı kariyerinin son döneminde en iyi zamanlarının oldukça uzağında olan Volkan'ın buna rağmen savunma ağırlıklı takımların kalesini korumasından dolayı üst üste üç sezon ligin en az gol yiyen kalecisi olması gibi.
Bir de sahanın öbür tarafındaki duruma bakalım.
| Sezon | Şampiyon | En fazla gol atan oyuncu | En fazla gol atan takım |
| 2014-15 | Galatasaray | Fernandao (Bursaspor) - 22 | Bursaspor (69) |
| 2015-16 | Beşiktaş | Mario Gomez (Beşiktaş) - 26 | Beşiktaş (75) |
| 2016-17 | Beşiktaş | Vagner Love (Alanyaspor) - 23 | Beşiktaş (73) |
| 2017-18 | Galatasaray | Bafetimbi Gomis (Galatasaray) - 29 | Fenerbahçe (78) |
| 2018-19 | Galatasaray | Mbaye Diagne (Kasımpaşa / Galatasaray) - 30 | Galatasaray & Beşiktaş (72) |
Açıkça görülüyor ki, Süper Lig'de şampiyon olan takımlar az gol yiyerek değil, çok gol atarak ipi göğüslüyorlar. Son beş sezonun üçünde en fazla gol atan takım şampiyon olmuş. Yine üç sezonda da gol kralı şampiyon takımdan çıkmış (Beşiktaş'ın şampiyon olduğu 2016-17 sezonunda 20 gol kaydeden Cenk Tosun gol krallığında Vagner Love'ın üç gol arkasında ikinci sıradaydı).
Son beş yıl içindeki en istisnai sezonun ise açık ara 2014-15 sezonu olduğu söylenebilir. O sezon ligin en iyi atanı Bursaspor'daydı ve Fernandao gol kralı olmuştu (22). Ayrıca en fazla gol atan takım yine Şenol Güneş'in Bursaspor'uydu (69). Öte yandan en az yirmi maç oynayan kaleciler arasında ligin en az gol giyen kalecisi Konyaspor'dan Kaya Tarakçı olmuş (19), en az gol yiyen takımı ise Fenerbahçe olmuştu (29). Ama o sezon şampiyon olan takım ne en fazla golü atmış ne de en az golü yemişti. Ne gol kralı ne de en az gol yiyen kaleci, şampiyon takımın içinden çıkmıştı. Oldukça sıra dışı bir şekilde ipi göğüslemeyi başaran Galatasaray'ın santrforu Burak Yılmaz, 16 golle ligin en fazla gol atan dördüncü oyuncusu olabilmişti. Kalesinde 35 gol gören Muslera ise ligin en az gol yiyen beş kalecisi arasında dahi bulunmuyordu (Şampiyonluk modunu açtığı son yedi maçın altısında gol yememesine rağmen).

Kısacası Galatasaray'ın atanıyla tutanı, o sezonun genelinde kendi kariyer sezonlarını geçirmemişlerdi, üstelik bu takımın geri kalanı için de geçerliydi; ama Galatasaray bir şekilde sezonu üç kupa ve dördüncü yıldızla tamamlamayı başarmıştı.
Ancak bir başka hayat klişesine güvenip, istisnaların kaideyi bozmayacağını düşünürsek, Süper Lig'de atanların tutanlardan çok daha mühim olduğunu söyleyebiliriz.
Evet, muhteşem bir kalecisin. Ama kusura bakma Muslera.
