Inter'in rüya takımı: Ronaldo, Matthaus ve Zanetti burada! Vieri ise kadro dışı

Walter Zenga futbolseverlerin aklında 1990 Dünya Kupası'nda Claudio Caniggia'ya karşı yaptığı ve İtalya'nın turnuvayı hayal kırıklığıyla noktalamasına neden olan hatasıyla kalsa da Inter'in gördüğü en önemli kalecilerden biri olmaya devam ediyor. Örümcek Adam lakaplı Zenga, çocukluğundan bu yana Inter taraftarıydı ve sonunda Inter taraftarlarının efsanesi olmayı başardı. IFFH tarafaından arka arkaya üç yıl boyunca dünyanın en iyi kalecisi seçilen Zenga, Inter taraftarlarının kalbinde çok özel bir yere sahip. Hiç şüphesiz rüya takım için mükemmel bir seçim.

Geriye dönüp bakıldığında Maicon'un transferi Inter tarihindeki en önemli takviyelerden biriydi çünkü çok az masrafla çok büyük bir katkı vermişti. Achraf Hakimi ve Denzel Dumfries son birkaç sezonda oldukça etkili performanslar ortaya koymuş olsalar da Brezilyalı bekin kulüpte geçirdiği altı yıl sonrasında ardında bıraktığı boşluk hala tam anlamıyla dolmadı. Inter'de dört Serie A, iki Coppa Italia ve bir Şampiyonlar Ligi şampiyonuğlu yaşayan Maicon, rüya takımın sağ beki.

Gençliğinde bile gür kaşları ve bıyıklarıyla ikon bir isimdi. "Amca" lakaplı Bergomi hiç şüphesiz bir Inter efsanesi. 1982'de henüz 18 yaşındayken Dünya Kupası'nı kazanan Bergomi, sonrasında ise Inter'in vazgeçilmezlerinden biri oldu. Neredeyse 20 sezon boyunca Inter forması giyen Bergomi'nin bu başarısının bugün tekrarlanması neredeyse imkansız görünüyor. Inter forması giydiği dönemde bir Serie A, bir Coppa Italia ve üç UEFA Kupası kazanan oyuncu, sağ bekte de stoperde olduğu kadar rahattı.

Walter Samuel sahada olduğunda Inter'in tüm rakip forvetlerine korku salmayı başardı. "Duvar" lakaplı Arjantinli stoper, Lucio ile birlikte Inter'in 2009-2010 sezonundaki üç kupalı sezonunun temel taşıydı. Güney Amerika'nın eski moda, gösterişsiz savunmasını neredeyse dokuz sezon boyunca Inter'e taşıyan oyuncu, emeklilik kararından sonra da kulübe hizmet etmeye devam etti. 2016 ve 2017 yılları arasında Stefano Pioli'nin teknik ekibinin bir parçası olan Samuel, Inter taraftarları tarafından her zaman sevgiyle anılacak.

Javier Zanetti ile birlikte Inter formasını en fazla giyen iki isimden biri olan Facchetti oyuncu olarak adım attığı kulüpte başkan yardımcılığı ve başkanlık da yaptı. Harika bir hücum yeteneğine sahip olan savunma oyuncusu, Helenio Herrera'nın efsanevi Grande Inter takımının bir üyesi olarak kanat bek rolünü yeniden tanımladı. Kariyeri sadece Inter'den ibaret olan oyuncu 18 yıl boyunca Inter formasını başarıyla giydi ve kulüpte kaptanlık yaptı. Inter ile dört Serie A zaferi yaşayan Facchetti iki kez de Avrupa kupası kazandı. Modern beklerin rolünü tanımlayan isimlerden biri olan Facchetti'nin olmadığı bir Inter rüya takımı hiç şüphesiz düşünülemez.

Eller havada, kaptanın sol kolunda kol bandı takılı ve gözlerinde yaşlar: Bayern Münih ile Inter arasında oynanan 2010 Şampiyonlar Ligi finalinin son düdüğü sırasında fotoğrafçılar tarafıdan çekilen görüntü kulübün büyük Javier Zanetti için ne anlama geldiğini kusuruz bir şekilde anlatıyor. Milano'da geçen 19 yıldaki rekoru onun adına konuşuyor. Zanetti kulübün gördüğü her iki kanatta da oynayabilen ve defansif orta saha olarak da forma giyebilen en büyük beklerinden biriydi. 1995'te vatandaşı Sebastian Rambert'in gölgesinde geldiği Inter'de tüm transferleri gölgede bıraktı. Genellikle ikinci 'Grander Inter'in kaptanı olarak adlandırılan Zanetti, Inter formasıyla en fazla maça çıkan ve en fazla kupa kaldıran oyuncu konumunda ve halen kulübün başkan yardımcısı.

Futbol tarihinin en büyük orta saha oyuncularından biri olan Lothar Matthaus, 1980'lerin sonlarında ve 90'ların başlarında Andreas Brehme ve Jürgen Klinsmann ile birlikte Inter'deki üç Almandan biriydi. Müthiş bir teknik ve gaddarlıkla karışık çok sert şutların sahibi olan Matthaus'un futbol sahasındaki bir benzerini bulmak imkansız gibiydi. 1998-1999 sezounda Givanni Trapattoni yönetiminde Serie A'yı kazanan takımın temel direklerinden biri olan Matthaus, Inter'in İtalya Süper Kupası'nı ve UEFA Kupası'nı kazanmasına da yardımcı oldu. 1990'da Inter formasıyla Ballon d'Or'u kazanan oyuncu, Inter'in en unutulmaz isimlerinden biri.

Cambiasso Inter'e sessiz sedasız gelen ancak kulüpten bir efsane olarak ayrılan bir başka Arjantinli. Tıpkı vatandaşı Zanetti gibi Inter taraftarlarının güvenini kazanan Cambiasso, Real Madrid'deki başarısızlığının neden olduğu güvensizlikleri tamamen sildi. Real Madrid 2004'te oyuncunun bedelsiz ayrılığından ötürü büyük bir pişmanlık yaşarken, Inter Cambiasso ile 10 yıl boyuna büyük zaferler elde etti. Büyük bir oyun zekasına sahip olan Cambiasso, Inter taraftarları tarafından hala saygıyla anılıyor.

Sandro Mazzola 1960 yılında sahneye çıktığında, birçokları için o sadece 'Valentino Mazzola'nın oğluydu'. Ancak kısa sürede Inter tarihinde kendi yerini almayı başardı. Üst üzey yeteneğiyle 1977'de emekli olmadan önce 17 yıl boyunca Inter'in formasını giyen Mazzola, Helenio Herrera'nın 'Grande Inter'inin parlayan isimlerindendi. Tek kulüplü efsaneler arasında yer alan Mazzola, hiçbir zaman farklı bir formayı giymedi.

Serie A'nın yıldız oyuncuların kariyerlerinin son döneminden ziyade zirvede oldukları dönemde transfer olduğu bir lig olduğu dönemde Inter'e transfer olan Ronaldo, Massimo Moratti'nin en ses getiren adımlarından biriydi. Moratti'nin imza transferi olan Ronaldo, 1997'de Barcelona'dan getirildiğinde dünyanın en pahalı futbolcusu olmuştu. Inter formasıyla sadece 1998 yılında UEFA Kupası'nı kazanan Ronaldo'yu birkaç kelime ile tarif etmek neredeyse imkansız. Inter'de kendisini bir yıldan daha uzun bir süre sahalardan uzak tutan bir sakatlık yaşayan Ronaldo, bu sakatlık nedeniyle belki de hiçbir zaman yeteneğini tam olarak sergileyemedi. Yine de futbola dönmeyi başaran oyuncu Brezilya'yı 2002 Dünya Kupası'nda zafere taşıdı ve 2002'de yazında Real Madrid'e transfer oldu. Ocak 2007'de ezeli rakip Milan ile İtalya'ya geri dönen oyuncunun bu tercihi Inter taraftarları ile olan ilişkisini bir nebze zedeledi ve Ronaldo daha sonraki yıllarda bu tercihi nedeniyle suçluluk duyduğunu açıkladı.

Diego Milito Inter'in sezonu üç kupayla tamamladığı 2009-2010 sezonunda attığı 30 golle takımın en önemli ismiydi ve ilginç bir şekilde kulüpteki ilk sezonunu geçiriyordu. Bu sezondan sonra yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle aynı performansına ulaşamayan Milito, Inter tarihinde silinmez izler bırakmayı başardı ve sonsuza kadar hatırlanması için bir sezon yetti.