90'larda Türkiye'de forma giymiş en iyi 20 yabancı futbolcu

Batı Almanya ile 1980'de Avrupa Şampiyonluğu yaşayan, 1982 ve 1986'da ise iki Dünya Kupası finalini kaybeden efsane kaleci, 90'lı yıllarda Fenerbahçe forması da giymişti. Üç sezon oynadığı Fenerbahçe ile bir şampiyonluk yaşayan Schumacher, Alman futbol tarihinin en önemli kalecilerinden biri olarak gösteriliyor.

Galatasaray'a Romanya'nın Steaua Bükreş takımından transfer olan golcü oyuncu kısa sürede o kadar beğenilmişti ki kardeşi Sabin de Fenerbahçe'nin yolunu tutmuştu. 97-98 sezonunun devre arasında Valencia'ya transfer olan ve yarım sezonda 12 gol atarak dikkat çeken Ilie, uzun İspanya kariyerinin ardından Türkiye'ye Beşiktaş formasıyla dönmüştü.

Trabzonspor için pek de parlak geçmeyen 90'lı yılların kısa sürede iz bırakan önemli oyuncularından biri olan Campbell, başkan Mehmet Ali Yılmaz'ın kendisi hakkındaki açıklamalarının ardından ülkesine dönmüştü. Campbell ülkesine dönmesinin ardından sezonu sekiz maçta dokuz golle tamamlayarak, bordo-mavili taraftarların üzüntüsünü katlamıştı.

Real Madrid'in 5 milyon euro karşılığına Gençlerbirliği'nden transfer ettiği Geremi, Roman Abramovich'in Chelsea'yi satın almasının ardından 10 milyon euro karşılığında bu takımın yolunu tutmuştu.

Türkiye'ye kırmızı-siyahlı takımın ezeli rakibi Ankargücü'nün formasıyla dnen Geremi futbolu Yunan ekibi Larisa'da bıraktı.

Attığı 179 golle Bundesliga tarihinin en golcü oyuncularından biri olan A Milli Takım'ın teknik direktörü Süper Lig'de 1995-1996 sezonunda Beşiktaş formasıyla boy göstermişti. Siyah-beyazlı takımda sezonu dokuz golle tamamlayan Kuntz, Euro 96'da Almanya ile şampiyonluk yaşamıştı.

Acun Ilıcalı'nın Hull City'yi satın almasının ardından bu takımın başına geçen Gürcü futbol adamı Trabzonspor tarihinin en önemli golcülerinden biriydi. 1995-1996 sezonunda forma giydiği 41 maçta rakip fileleri 30 kez havalandıran Şota'nın Avrupa'daki üst düzey kariyeri Ajax, Rangers ve AZ Alkmaar gibi takımlarda sürmüştü.

Amerika 94'te şampiyonluğa ulaşan Brezilya Milli Takımı'nın kalesini koruyan Taffarel, 98'de kupayı finalde ev sahibi Fransa'ya kaybeden takımın da kalecisiydi. Dünya Kupas'nın ardından Galatasaray'ın kalesine geçen dünyaca ünlü kaleci, sarı-kırmızılı takımın UEFA Kupası şampiyonluğunda başrollerden biriydi.

Kocaelispor formasıyla adım attığı Süper Lig'in unutulmaz isimleri arasında yer alan ve Beşiktaş'ın 100. yıl şampiyonluğunda da rol oynayan Polonyalı oyuncu Kaan Dobra adıyla Türk vatandaşlığına da geçmişti. Uzaktan attığı sert şutlar ve frikik golleriyle akılda kalan Dabrowski, soyadıyla Mehmet Ali Erbil'in esprilerine de konu olmuştu.

Türk futbol tarihinin gördüğü en büyük oyunculardan biri olan Hagi, Galatasaray'ın UEFA Kupası şampiyonluğunun da en önemli saha içi faktörüydü. Real Madrid ve Barcelona formaları da giyen ve kariyerinin ikinci baharını Türkiye'de yaşayan Hagi, sarı-kırmızılı takımda üst üste dört şampiyonluk yaşamıştı.

Üst düzey tekniğiyle Afrik futbolunun yetiştirdiği en önemli yeteneklerden biri olarak göze çarpan Okocha, futbol tarihinin de önemli 10 numaralarından biriydi. İki sezon forma giydiği Fenerbahçe'de kırmızı kramponlarıyla akılda kalan Okocha, Fransa 98'deki performansıyla adını tüm dünyaya ezberletince, turnuvanın ardından o dönem Türk futbolu için rekor bir transfer bedeliyle PSG'ye transfer olmuştu.

Listedeki bir diğer yüksek bonservisle yurt dışına çıkan isim ise Elvir Balic. Okocha'nın PSG'ye transferinin ardından 9.5 milyon euro'ya Fenerbahçe'ye transfer olduğunda herkes tarafından maliyeti sorgulanan Balic, burada sergilediği üst düzey performansın ardından 21 milyon euro karşılığında Real Madrid'in yolunu tutmuştu.

Yaşadığı sakatlıkların etkisiyle İspanyol devi için hayal kırıklığına dönüşen ve 2000-2001 sezonunda Fenerbahçe'ye geri dönerek şampiyonluk yaşayan Balic, daha sonra formasını giydiği Galatasaray'da ise verimli olamadı.

94 Dünya Kupası'nda sergilediği top sürme yeteneğiyle Dünya Kupası tarihinin en unutulmaz performanslarından birkaçına imza atan Nijeryalı golcü, Beşiktaş formasıyla Süper Lig'de üç sezon top koşturdu. Beşiktaş için 19 gol atan Amokachi, Premier Lig'de Everton forması da giyerken, kariyerinin en iyi dönemini Club Brugge'da yaşadı.

Trabzonspor'da iki sezon üst üste çift haneli gol sayısını gören Hırvat golcü, bordo-mavili takımdan ayrıldıktan sonra Lecce'ye transfer olmuştu. Serie A'daki ilk iki sezonunda 19 gole imza atan ve burada da tutunan Vugrinec, futbol kariyeirni 2014-2015 sezonunda ülkesinin Slaven Koprivnica takımında noktaladı.

Galatasaray'ın Rumen futbolcularla fırtına gibi esip, şampiyonluklara ambargo koyduğu 90'ların sonunda Fenerbahçe'nin şampiyonluk umuduyla kadrosuna kattığı Moldovan sarı-lacivertli takımda şampiyonluk yaşayamasa da iz bırakmayı başardı. Fenerbahçe'de iki sezonda 33 gol atan Moldovan'ın Nantes'a transfer olduğu 2000-2001 sezonunda ise hem Moldovan hem de Fenerbahçe şampiyonluk yaşadı.

PSV, Tottenham ve Galatasaray formaları giydikten sonra Galatasaray'a transfer olan ve UEFA Kupası şampiyonluğunu getiren penaltı golüne imzasını atan Popescu, geriden oyun kurma konusundaki başarısıyla akıllarda yer tuttu. Futbolu bıraktıktan sonra oyuncu menajerliğine başlayan Popescu, Galatasaray'ın ardından Serie A ve Bundesliga'da da top koşturdu.

90'ların başında Galatasaray formasıyla adım attığı Türk futbolunda sarı-kırmızılı takımda tutunamayan Bolic, asıl büyük çıkışını Gaziantepspor'da yaptı. 94-95 sezonunda 31 maçta 26 gol atınca sezon sonunda Fenerbahçe'ye transfer olan Bolic, sarı-lacivertli takımdaki ilk sezonunda da 28 gol atarak şampiyonluğun mimarı oldu.

Kadıköy'deki ikinci sezonunu 27 golle tamamlayan golcü oyuncunun en unutulmaz golü ise hiç şüphesiz Old Trafford'da Manchester United'a attığı goldü.

Ada futbolunun unutulmaz golcülerinden Dean Saunders'ın Türkiye macerası sadece bir sezon sürmüştü. 95-96 sezonunda İskoç çalıştırıcı Graeme Souness ile birlikte Galatasaray'ın yolunu tutan Gallerli golcü sezonu 32 maçta 21 golle kapatırken, takımının Türkiye Kupası'nı kazanmasında önemli bir rol oynadı.

2015 yılında henüz 49 yaşındayken hayata gözlerini yuman Moshoeu'nun kariyerinin büyük bir bölümü Türkiye'e geçmişti. 1993'te İlhav Cavcav'ın Afrik'da getirdiği bir genç olarak adım attığı Türk futbolundan tam 10 yıl sonra Bursaspor formasıyla ayrılan Moshoeu, Güney Afrika Milli Takımı ile 73 maça çıkmıştı.

Üç sezon forma giydiği Beşiktaş ile iki kez kupa sevinci yaşayan Hırvat kaleci Beşiktaşlı taraftarların uzun yıllar unutamadığı bir isim olarak öne çıktı. 2016-2019 yılları arasında Beşiktaş'ın kaleci antrenörü olarak siyah-beyazlı takıma dönen Mrmic, bir dönem Antalyaspor'da da kaleci antrenörlüğü görevini yürütmüştü.

Fenerbahçe tarihinin kulüpte en fazla maça çıkan yabancı oyuncularındna biri olan Uche, oynadığı futbolu kadar saha dışındaki magazinsel yönüyle de unutulmazlar arasına girdi. Fenerbahçe'de iki şampiyonluk yaşayan ve iki kez ülkesiyle Dünya Kupası'nda forma giyen Uche, Deniz Uygar ismiyle Türk vatandaşlığına da geçmişti.