Almanya’nın Gelsenkirchen kentinde 15 Ekim 1988 tarihinde dünyaya geldiğinde, belki de o dönem hiçkimse bu çocuğun, Almanya Milli Takımı’yla dünya kupasını kazanacağını ve futbola damga vuracağını tahmin etmiyordu.
Mesut Özil; kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelerin tümünü, Almanya’yla Dünya Kupası’nı kaldırıp dünya futboluna damga vurduğunda tersine çevirdi.
O, küçük bir çocukken Gelsenkirchen sokaklarında futbol oynayıp hep çok iyi bir futbolcu olmayı düşünüyordu. Başardı da.
Fiziğiyle başlarda dikkat çekmiyordu, ancak oynadığı estetik futbolla topu ayağına aldığı ilk anda bile herkesten farklı olduğu ortaya çıkıyordu.
Aslen Zonguldaklı olan Mesut, oynadığı futbolla ailesinin de geleceği yönelik umutlarını yeşertti ve ailesi, onun çok iyi bir futbolcu olacağına inanıyordu.
Türkiye'ye henüz çok gençken geldi
Mesut henüz 18 yaşına girmemişti ki Türkiye’nin yolunu tuttu ve Galatasaray’ın antrenmanına çıkmak istedi, fakat dönemin yöneticileri Mesut için, “Çok cılız, solucan gibi. Bundan futbolcu olmaz, denemeye bile gerek yok!” görüşünde birleştiler.
Bunun üzerine Mesut, Beşiktaş’ın antrenmanlarına çıkmak istedi, ancak dönemin siyah-beyazlı yöneticileri, “Bu çocukta futbolcu tipi yok” diyerek gönderdiler.
Ardından, ilerleyen yıllarda “Bir dünya yıldızı” olarak kapısından içeriği gireceği Fenerbahçe’nin idmanlarına çıkmaya bile cesaret edemeden Almanya’ya geri döndü.
Doğduğu ülkeye yeniden dönen Mesut, tarihler 2006 yılını gösterdiğinde Schalke 04 ile resmi sözleşmeye imza attı.
Almanya’da gösterdiği performansın ardından, futbolseverlerin büyük bir takdirini aldı.
Bu performansı, Türkiye’nin de dikkatini çekti ve Türkiye Milli Takımı'ndan 2009 yılında davet aldı.
Fakat o dönemde Mesut, “Kendimi bir Alman gibi hissediyorum. Ben ve ailem her zaman Türk kalacağız, ama Almanya formasıyla kendimi daha iyi hissediyorum” diyerek Türkiye’den kendisine gelen bu teklifi geri çevirdi.
Schalke formasıyla iki yıl içerisinde 30 maça çıkan Özil, 4.3 milyon Euro karşılığında Werder Bremen’e transfer oldu.
Getty ImagesMesut, Bremen’de iki yıl oynarken toplamda 71 maça çıktı ve 13 gol katkısında bulundu. Giydiği 11 numaralı formasıyla oyun kurucu görevindeydi ve takımının en önemli oyuncularından birisi olarak dikkat çekiyordu.
Tarihler 2010 yılını gösterdiğinde, tüm dünyanın Mesut’u tanıma vakti gelmişti. Almanya Milli Takımı’yla Dünya Kupası’na gitti ve tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Takımı, turnuvada üçüncü olmayı başardığında, şüphesiz ki Mesut’un katkısı çok yüksekti.
Mesut’un 2010 Dünya Kupası’nda gösterdiği performans, onun 15 milyon Euro karşılığında Real Madrid forması giymesini sağladı.
Real Madrid formasını giyen ilk Türk asıllı futbolcu olan Mesut, 10 numarayı sırtına geçirdiğinde kendisine güvenenleri büyük bir sevince boğdu.
Getty ImagesÜstün formunu İspanya’da da sürdürdü ve o dönemde, takım arkadaşı Cristiano Ronaldo’yla kurduğu ortaklıkla tarihin en iyi Barcelona takımına kafa tuttular ve La Liga’da şampiyonluk yaşadılar.
Ancak, o dönemde pek de beklenmeyen bir şekilde Madrid’den ayrılma zamanı gelmişti. 50 milyon Euro karşılığında Real Madrid formasına veda ederek Premier Lig’in köklü ekibi Arsenal’ın yolunu tuttu.
İngiltere’de, özellikle yaptığı asistlerle “Asist Kralı” lakabının sahibi oldu.
GettyVe Mesut’u dünya futbol sahnesindeki en iyi futbolculardan birisi yapacak anların yaşandığı 2014 Dünya Kupası gelmişti.
Almanya Milli Takımı’nın yıldızı olarak sahaya çıkan Mesut, oynadığı futbolla herkesi kendisine hayran bıraktı. Her şeyi o kadar kolay yapıyordu ki onu izleyen herkese, futbolun ne kadar kolay bir oyun olduğunu gösteriyordu.
Mesut, topu ayağına aldığında sanki herkesin çok kolay bir şekilde Dünya Kupası kazanma ihtimali olduğunu hissettiriyordu, çünkü o yaptığı şeyleri çok kolay gösteren harika bir futbolcu kimliğine bürünmüştü bile…
2014 Dünya Kupası, Mesut Özil’in elinde yükseldiğinde onun pürüzsüz bir futbolcu olduğu artık kanıtlanmıştı.
GettyDünya Kupası’nın ardından yeniden İngiltere’ye döndü ve 2021 yılına kadar Topçular adına mücadele etti.
İngiltere’den ayrılma zamanı geldiğinde, adı nihayet çocukken taraftarı olduğu takım olan Fenerbahçe ile anılıyordu.
Sarı-lacivertlilerin büyük bir heyecanla beklediği ve uğruna şarkılar söylediği Mesut, 2021 yılının kış transfer döneminde Fenerbahçe ile sözleşme imzaladı.
Getty ImagesMesut, çocukluğunda kapısından içeri girmeye cesaret edemediği Fenerbahçe’ye bir dünya yıldızı olarak imza attı.
Türkiye macerası, tam olarak istediği gibi geçmedi ve çeşitli sakatlık sorunlarıyla uğraştı. Yine de Fenerbahçe’nin ezeli rakibi Galatasaray’ı 2-1 yendiği deplasmandaki maçta attığı golle hatırlanacak.
Sarı-lacivertli formayı terlettikten sonra Türkiye’de son olarak Başakşehir’in formasını giydi, ancak yine sakatlıklar peşini bırakmadı.
Mesut, tarihler 22 Mart 2023 yılını gösterdiğinde futbolu bıraktığını açıkladı.
Ve bize de, “Dünya futbolundan bir Mesut Özil geçti…” demek kaldı.
