Evinde Çaykur Rizespor'u 3-2 mağlup eden Galatasaray, Göztepe galibiyetinin ardından çok kritik üç puanı daha hanesine yazdırarak rahat bir nefes aldı. Geçen hafta olduğu gibi skorda geriye düşen ve oyunun büyük bölümünde zorlanan Galatasaray yine bir şekilde galibiyete uzanmayı başardı ve bu takımın kimlik kazanması açısından çok önemli.
Gedson sahada, Pulgar kenarda
Oysa ki sarı kırmızılı ekip için mutlu sonla biten mücadele hiç de iyi başlamamıştı. Maç öncesinde Galatasaray tribünleri tarafından ıslıklanan Gedson Fernandes, henüz sekizinci dakikada, dar açıdan müthiş bir duran top golüyle Çaykur Rizespor'u öne geçirdi. Süper Lig'de Galatasaray formasıyla çıktığı 17 maçta gol sevinci yaşayamayan Portekizli oyuncunun, ligdeki ilk golünü Galatasaray'a atması belki de kaderin bir cilvesiydi.
Beşiktaş'ın Gedson'u transfer edip Çaykur Rizespor'a kiralamasıyla sonuçlanan süreçte Galatasaray yönetimi taraftarlardan ciddi eleştiri almıştı. Genç oyuncu attığı golle tartışmaları yeniden alevlendirdi. Gedson attığı şık golün yanında, Rizespor'un en fazla topla buluşan, en fazla ikili mücadeleye giren ve rakip yarı sahada en fazla pas yapan ismiydi. Galatasaray'ın Gedson yerine o bölgeye transfer ettiği Erick Pulgar ise maçı kulübeden izledi.
Depo PhotosGomis etkisi
İkinci yarıda Mostafa Mohamed'in yerine oyuna giren 36'lık Bafetimbi Gomis, yaptığı baskı ve hava toplarındaki etkinliğiyle Galatasaray hücumunu canlandırdı. Sarı kırmızılılar Gomis'in ceza sahası içinde iyi yükseldiği bir hava topu sayesinde beraberlik şansını yakaladı. Kaleci Tarık'ın Gomis'e faulü ev sahibi ekibe penaltı kazandırdı.
Geçen hafta Göztepe'ye attığı iki penaltı golüyle maçın kahramanı olan Gomis, bu kez ağları bulamadı. Süper Lig'deki 10. penaltısını kullanan Gomis, dördüncü kez vuruşu gole çeviremedi. Tecrübeli golcü geçmişte Akhisarspor, Beşiktaş ve Konyaspor maçlarında da penaltı kaçırmıştı.
Sadece altı dakika sonra, kaleci Tarık'ın Kerem Aktürkoğlu'na yaptığı müdahalenin ardından hakem pozisyonu VAR'dan izleyip bir kez daha penaltıya hükmetti. Kazanılan ikinci penaltının ardından gözler dakikalar önce penaltı kaçıran Gomis'e çevrildi. Fransız oyuncu takım arkadaşı Ryan Babel'i işaret ederek beyaz noktaya bu kez onun gitmesini istedi. Kaleciyi ters köşeye gönderen Babel, maça eşitliği getirdi.
Van Aanholt'tan bir ilk
Ev sahibini öne geçiren gol; özlenen, beklenen Galatasaray hücumlarından biriyle geldi. Aylardır hücumda organize olmakta sıkıntı çeken sarı kırmızılılar, bu harika takım çalışmasıyla tribünleri dolduran taraftarların gözünün pasını sildi. Dört oyuncunun dahil olduğu müthiş bir pas örgüsüyle ceza sahasına giren Galatasaray'da golün adı ilk yarıda olduğu gibi Van Aanholt'tu. Hollandalı oyuncu profesyonel kariyerinde ilk kez bir maçta iki gol attı. Sol ayaklı Van Aanholt'un iki golü de sağ ayağıyla atması dikkat çekici bir detaydı. Skor tabelasına son dokunuşu ise 90+8'de Gomis yaptı.
Mental blok kırıldı
Bu galibiyetle puan tablosunda 12. sıraya tırmanan Galatasaray, en azından düşme hattına yakın olmanın yarattığı ekstra baskıyı üzerinden attı. Bu hem takımın özgüvenine olumlu yansıyacak, hem de sahada daha rahat hareket eden bir oyuncu grubu görmemizi sağlayacak.
Galatasaray'ın kadro kalitesi üst sıralara oynamak için yeterli gözükmüyor. Bu bir sır değil. Ancak bu sezon Avrupa Ligi'nde sergilediği futbolla beğeni toplayan Galatasaray'ın Süper Lig'de ilk 10 dışında kalmayı hakeden bir takım olmadığı da çok açık. Üst üste alınan kötü sonuçlar, teknik direktör değişimi ve giderek artan baskı, Galatasaray'ın potansiyelinin altında kalmasına neden olan mental bir blok oluşturmuştu. Bu bloğun kırılması sezonun geri kalanında daha pozitif bir Galatasaray izlememize olanak tanıyabilir.





