Fenerbahçe; Vitor Pereira ile yollarını ayırdıktan sonra bu yılki ilk maçına Fatih Karagümrük karşısında çıktı.
Portekizli hocanın ayrılmasının ardından, Sarı Lacivertli takımın sahada nasıl bir sistemle oynayacağı merak edilirken bazı futbolcuların performanslarının artabileceği de konuşuluyordu.
Özellikle, Vitor Pereira döneminde ligde pek forma şansı bulamayan Pelkas’ın ilk on birde olması taraftarları heyecanlandırıyordu.
Fenerbahçe, Emre Belözoğlu’nun geçtiğimiz sene kurduğu kadroya benzer oyuncu grubuyla sahaya çıktı. Ayağı iyi futbolculardan oluşan takım, kurulu düzende rakip kaleye yerleşecekti. Plan; eldeki yetenekli oyuncuların hepsini sahaya sürerek kaleye en yakın noktada topla buluşturmaktı.
Karagümrük maçın ilk bölümünde kendi yarı alanında kaldı ve ani ataklarla hücum etti. Ahmet Musa’nın hızından yararlanmak isteyen Volkan Demirel’in ekibi, İleride topu Pesic ile buluşturmayı istedi. Golü de bu şekilde buldular.
Karşılaşmanın 37. dakikasında hakem penaltı noktasını gösterdiğinde Burak Bekaroğlu topa elle müdahale ettiği gerekçesiyle kırmızı kart gördü. O dakikalarda itiraz eden Caner Erkin de kırmızı kartı görünce Karagümrük sahada 9 kişi kaldı.
Mücadelenin yaklaşık 60 dakikasını 9 kişi oynayan Karagümrük, Fenerbahçe karşısında maçı 1-1 berabere bitirmeyi başardı.
Fenerbahçe, hızlı paslar yaparak topu kanatlara açtı ve gol bulmayı denedi. Ancak, Karagümrük kendi yarı alanını hiç bırakmadı. Sarı Lacivertli oyuncular baskı kurdu, fakat ceza sahası içindeki pozisyonlarda bile topu ağlarla buluşturamadı.
Sarı Lacivertli takım, gole ihtiyacı olduğu dakikalarda sol bek Novak’ı değil; Pelkas’ı oyundan aldı. Dar alanda iş yapabilecek yapıda olan Yunan futbolcunun yerine Serdar Dursun girdi. 9 kişi oynayan rakibine karşı Fenerbahçe doldur boşalta döndü.
Fenerbahçe, savunmayı önde kurdu. Karagümrük ise zaten kendi yarı alanından çıkamadı ve oyun kurmayı düşünmeksizin topları rakip yarı alana gönderdiler ki bundan başka çareleri de yoktu. O dakikalarda, Fenerbahçe’de fark yaratacak bir oyuncu çıkmadı.
Sarı Lacivertli ekip, erken bir gol bulması halinde farka gideceği maçı bir türlü koparamadı. Yedek kulübesinde Pereira yoktu, ama birçok taraftar bugün onun kulübede olmasını isterdi. Sahadaki oyuncular o kadar savruktu ki neredeyse hiçbir organizasyon yoktu.
Sahadaki oyuncuların yeteneksiz olduğunu söylemek doğru olmaz ama bir sistem eksikliğini bariz bir şekilde yaşadı Fenerbahçe. Çok ağır ve tempodan yoksun bir oyun vardı. Karagümrüklü futbolcular mücadele etmekten pas yapamadılar. Böyle bir takıma karşı bile çok ciddi bir tehlike yaratılamadı.
Maçın en önemli oyuncusu İtalyan kaleci Viviano oldu. İtalyan kaleci, neredeyse her pozisyonda çok önemli işler yaptı. Maç sonunda, “Bugün bana biraz fazla sorumluluk almak düştü ki zaten ben de bunun için burdayım” dedi.
Fenerbahçe, 60 dakika boyunca 9 kişi oynayan rakibini yenemedi. Pereiranın takımdan ayrılmasından sonra sorun futbolcularda mı, hocalarda mı? Bu sorunun cevabını şimdiden vermek zor, ama tek sorunun Pereira olmadığı net bir şekilde görüldü.
Fenerbahçe’nin şampiyonluk umudu elbette olacak, ama Novak ve Sosa’nın da dediği gibi, “Utanç verici” olan bu oyunla ilk sıralarda yer almak bile çok zor.




