Radamel Falcao Pep Guardiola Lionel MessiDepo Photos & AA

YORUM | UEFA Şampiyonlar Ligi'nde yeni sezonun 10 hikâyesi


YORUM | Alp Çolak

Yeryüzündeki herhangi bir spor organizasyonunun UEFA Şampiyonlar Ligi'nin büyüklüğüyle yarışması çok zor. 

2018-19 sezonunda Liverpool'un Tottenham'ı 2-0 yenerek mutlu sona ulaştığı final müsabakası sosyal medya platformlarında 1 milyarın üzerinde etkileşim alırken bu tek günlük bir spor müsabakası için bir rekor oldu.

Yarattığı finansal değer ve kulüplere kattığı prestij açısından futbolun zirve noktası olan Şampiyonlar Ligi'ne bu sezon Türkiye'den katılan ekip Galatasaray olacak. Ülkenin bu turnuvadaki en başarılı takımı olan sarı kırmızılı ekip, A Grubu'nda PSG, Real Madrid ve Club Brugge ile mücadele edecek.

Turnuvanın yeni sezonu öncesinde dikkatle izlenmesi gereken 10 şeye göz atıyoruz.


1. GALATASARAY'IN ZOR KURASI AVANTAJI OLABİLİR


Sneijder Modric Real Madrid Galatasaray

2018-19 sezonu Şampiyonlar Ligi grup aşaması kurası çekildiğinde ve Galatasaray D Grubu'nda Lokomotiv Moskova, Porto ve Schalke ile eşleştiğinde, düşebileceği diğer gruplardaki büyük takımlar hesaba katıldı ve bunun çok iyi bir kura olduğuna kanaat getirildi. 

Cimbom "kolay" olduğu iddia edilen bu grubu üçüncü bitirebildi ve Avrupa Ligi'ne de son 32 turunda veda etti. 

Galatasaray 2000'li yıllarda dört defa grup aşamasından çıkmayı başardı.

2000-01 sezonunda Monaco, Sturm Graz ve Rangers ile eşleştikleri grupta sonuncu sıra için aday olan Sturm Graz grubu lider bitirdi, Galatasaray ikinci olarak bir üst gruba çıktı. Bu aşamada Deportivo (La Liga şampiyonu), Milan ve PSG ile oynadılar. Grubu Deportivo lider bitirirken Galatasaray ikinci olarak çeyrek finale yükseldi, burada Real Madrid'e kaybetti. 

2001-02 sezonunda Nantes, PSV ve Lazio ile oynadıkları ilk gruptan Nantes lider çıktı, Cimbom ikinci oldu. Bir sonraki grup aşamasında Roma, Barcelona ve Liverpool'a karşı son maça kadar yenilgisiz giden Galatasaray, Barcelona'ya Ali Sami Yen'de 1-0 kaybedince elendi.

2012-13 sezonunda Manchester United, Braga ve Cluj ile çekiştiği grubu United'ın ardından ikinci bitiren sarı kırmızılı ekip, son 16 turunda Schalke'yi eledikten sonra çeyrek finalde Real Madrid'e kaybetmiş ama rakibini rövanş maçında zor durumlara sokmuştu.

2013-14 sezonunda Real Madrid, Juventus ve Kopenhag ile yarıştılar ve grubu o efsanevi Juventus galibiyetiyle İtalyan devinin önünde ikinci sırada bitirdiler. Son 16'da Chelsea'ye kaybettiler. 

Avrupa'nın en üst düzey futbol turnuvasında kağıt üzerinde görünen hiçbir şey aslında göründüğü gibi değil. Galatasaray'ın kolay görünen gruplardan çıkamadığı, zor görünen gruplarda Juventus, Milan, Lazio gibi ekipleri geride bırakarak bir üst tura yükseldiği oldu. 

Dahası, birinci ve ikinci torbadan çok güçlü takımlar çekeceksen eğer en azından o takımların güncel formlarının çok yerinde olmamasını ya da karmaşık bir dönemden geçmelerini beklersin. Real Madrid ikinci Zidane döneminde bir türlü istediği futbolu ortaya koyamıyor ve bu sezon da La Liga şampiyonluğu şimdiden uzak görünüyor. PSG ise Neymar dramasının etkilerini atabilmiş değil. 

Belki de Galatasaray'ın tam olarak ihtiyacı olan şey kendisini karşısında favori olarak göreceği takımlarla değil, Real Madrid ve PSG gibi takımlarla yarışmaktır. 


2. MANCHESTER CITY İÇİN ZAMAN DARALIYOR


Champions League trophy Pep GuardiolaGetty/Goal

"İnsanların nihayetinde bizi Şampiyonlar Ligi'nde elde ettiğimiz sonuçlara göre yargılayacağını biliyorum. Orada şampiyon olmadıkça, yaptıklarımızın kimseye yeterli gelmeyeceğinin farkındayım."

Pep Guardiola vaziyeti bu sözlerle özetliyor. Katalan teknik adam Barcelona ile iki kez kazandığı, Bayern Münih ile üç defa yarı finalde kaybettiği Devler Ligi'nde Manchester City ile henüz yarı final görebilmiş değil. Pep, City ile geçirdiği üç sezonun ikisinde turnuvaya deplasman golü kuralının kurbanı olarak veda etti, bir diğerinde ise Liverpool'a iki maçta da yenilerek elendiler. 

Man City, Premier Lig'de üst üste iki defa şampiyon oldu ve bu sezon da (bu aşamada Liverpool'un beş puan gerisinde olsalar da) lig şampiyonluğunun bir numaralı adayı konumundalar. Fakat City taraftarının istediği tek bir şey var: Şampiyonlar Ligi'ni kazananlar kulübünün bir üyesi olabilmek. 

Pep, City'de bir makine yarattı fakat Şampiyonlar Ligi o kadar zor bir organizasyon ki, küçük detaylar sonuçları belirleyebiliyor. City geçen sezon Tottenham'a elenirken şanssızdı ama iki maçta da kötü bir savunma performansı ortaya koydu. Aynı sorun 2016-17 sezonundaki Monaco eşleşmesinde de vardı. Liverpool'a karşı Anfield'da ilk yarım saatte neye uğradıklarını şaşırınca elenmekten kurtulamadılar. 

Yeni sezonun City'nin Şampiyonlar Ligi zaferi kazanması için son şans olduğunu söylemek haksızlık olur ama Pep Guardiola'nın 'abartıldığını' düşünenler, bir diğer başarısız Şampiyonlar Ligi sezonunu hevesle bekliyorlar.

Adil ya da değil, Man City tarihin en iyi takımlarından biri olarak anılmak istiyorsa Şampiyonlar Ligi kupasını havaya kaldırmak zorunda. 


3. MESSI HER ZAMANKİNDEN DAHA HIRSLI OLACAK


2019_9_5_messi(C)Getty Images

Dünya tarihinin en iyi futbolcularından biri (bazıları için en iyisi) olarak kabul edilen Lionel Messi, Şampiyonlar Ligi'nde dört sezondur mutlu sona ulaşamıyor.

Son iki sezonda başına gelenler ise uzun süre unutamayacağı türden...

Ernesto Valverde yönetiminde 2017-18 sezonunda Roma'yı çeyrek final ilk maçında 4-1 yendikten sonra deplasmanda 3-0 yenilerek elenen Katalan ekibinin aynı hataya bir kez daha düşmeyeceğine inanılıyordu.

Düştüler. 

2018-19 sezonu Şampiyonlar Ligi yarı final ilk maçında Liverpool'u Messi'nin müthiş performansıyla 3-0 yenen Barcelona, rövanşta Anfield'a çıktı. Rakipte Mohamed Salah ve Roberto Firmino gibi iki önemli eksik vardı. Barça ise tam kadroydu. Anfield'ın büyüsünü arkasına alan ev sahibi ekip maçı 4-0 kazandı ve Valverde'nin takımı bir kez daha üç farkla önde olduğu bir eleme müsabakasında turu rakibine vermiş oldu. 

İki sezondur Şampiyonlar Ligi'nin kendileri için ne kadar değerli olduğunu anlatan ve geçen sezon 12 golle turnuvayı gol kralı olarak tamamlayan Leo Messi bu sezon gözü kara bir şekilde oynarsa şaşırmamak gerek. 


4. JUVENTUS'UN YÜKÜ RONALDO'NUN OMUZLARINDA


Cristiano Ronaldo Juventus 2019-20Getty Images

Cristiano Ronaldo'nun 2018-19 sezonu başında Real Madrid'den ayrılmak istediğini açıklaması sürpriz değildi ama gideceği takımın Juventus olması da beklenmiyordu. 

Premier Lig ve La Liga'da rüştünü ispatlayan Portekizli futbolcu, Serie A'ya alışmak için çok uzun bir süre beklemek zorunda kalmadı. Torino ekibi lig tarihindeki 35. şampiyonluğunu elde ederken Ronaldo 31 maçta 21 golle üzerine düşeni yaptı. 

Fakat Ronaldo'dan beklenen, Serie A şampiyonluğu değil. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu. 

Tıpkı Guardiola'da olduğu gibi, bir kulübün UEFA Şampiyonlar Ligi'nde zafere ulaşmasını tek bir ismin omuzlarına yüklemek adil olmayabilir ama Ronaldo'nun karşı karşıya olduğu durum bu. Geçen sezon Ajax'a elenmelerinin üzüntüsünü derinden yaşayan Portekizli futbolcu, gelmiş geçmiş en golcü futbolcusu olduğu bu turnuvayı siyah beyazlı formayla kazanmaya odaklanmış durumda.

35 Serie A şampiyonluğuna sadece 2 adet Şampiyonlar Ligi zaferi ekleyebilen Juve, bu turnuvada çıktığı 9 finalden 7'sini kaybetti ve bu konuda kötü bir rekora sahip. Laneti kırmak için güvendikleri tek isim Ronaldo.


5. SÜPER KULÜPLER VE DİĞERLERİ ARASINDAKİ MAKAS AÇILIYOR


Ramos Messi Real Madrid Barcelona split 2019Getty/Goal

UEFA Şampiyonlar Ligi'nde iki takımın da o aşamaya gelmesi sürpriz olarak nitelendirebilecek son final 2004 yılında Monaco ile Porto arasında oynandı. Jose Mourinho'yu dünya sahnesine tamamen sunan maçı kazanan Porto, hâlâ, son 24 yılda Avrupa'nın 5 büyük liginde yer almayıp da Devler Ligi'ni kazanabilen tek takım. 

Halbuki eskiden 'diğer' takımların da Şampiyonlar Ligi'nde şampiyon olmaları, final oynamaları, son dörde kalmaları olağan dışı bir durum teşkil etmiyordu. 1986 ve 1995 yılları arasında Steaua Bükreş, Porto, PSV, Kızılyıldız, Marsilya ve Ajax Avrupa'nın en büyük kupasını müzelerine götürdüler. 

2000'li yıllardan itibaren daha da büyük bir endüstri haline gelen futbolun zirvesindeki organizasyon, özellikle TV gelirlerinin artmasıyla birlikte, süper kulüpler adı verilen organizasyonların bir oyuncağı haline geldi. O organizasyonların baskıları sonucunda bu turnuva, iletişim çağındaki gelişmeler vesilesiyle daha çok izleniyor olsa da, çok daha tahmin edilir bir hale geldi. Her sezon aynı takımların yer aldığı ve aynı takımların şampiyonluğa ulaştığı, öngörülebilir bir hikâye. Bu sezon Avrupa çapında bahis şirketlerinin favori olarak gösterdikleri üç takım Manchester City, Liverpool ve Barcelona. Bu sıralama uzun süredir değişmiyor...

Süper kulüplerin UEFA'ya yaptıkları son baskı neticesinde, 2018-19 sezonundan itibaren, UEFA sıralamasında ilk dörtte yer alan ligleri (Premier Lig, La Liga, Serie A, Bundesliga) ilk dört sırada bitiren takımlar grup aşamasına direkt katılıyorlar. Zamanında şampiyonluğa ulaşmaları imkansız görülmeyen kulüplerin şimdilerde gruptan çıkmaları bile sürpriz olarak değerlendirilebiliyor. 

Jose Mourinho Porto 2004Getty Images

Turnuvadaki gelirlerin yükselmiş olması sadece süper kulüplerin değil, diğerlerinin de işine geliyor. Hırvatistan'da son 14 sezonun 13'ünde şampiyon olan Dinamo Zagreb bu esnada Şampiyonlar Ligi gruplarında sadece 4 puan toplayabildi. Bundan çok da şikayetçi olmazlar çünkü yenilseler de para kazanıyorlar ve UEFA Şampiyonlar Ligi gelirleri kulüpler için hayati öneme sahip - Beşiktaş'ın 2017-18 sezonunda ilk ikiye girememesi takımı bir sonraki sezon çok kötü etkiledi.

Süper kulüplerin UEFA'ya çok uzun süredir yaptıkları bir diğer baskı ise sadece kendilerinin yer aldığı bir Avrupa Süper Ligi kurulması. Buna karşı direnenler ise... Premier Lig kulüpleri. Evet, yanlış okumadınız. Başını Barcelona, Real Madrid ve Bayern Münih'in çektiği grup, Premier Lig'in yayın gelirleri konusunda kendilerine büyük fark atmış olmasının yarattığı dezavantajı sindiremedikleri için Avrupa Süper Ligi konusunda ısrarcılar fakat EPL kulüpleri buna karşı. Tabii küçük takımları düşündükleri için değil, statükoyu korumak için.

Futbol dünyanın en popüler sporu ve bu sporun en büyük turnuvasının ziyadesiyle tahmin edilir olmasının bu popülariteye negatif bir etki yapmayacağı düşünülebilir. Bu özgüven sporu nereye sürükleyecek, göreceğiz.


6. GRUP MAÇLARINDAN YÜKSEK KALİTE BEKLEMEYİN


Malcom Zenit 20 08 2019Getty Images

Turnuvanın elit kulüpleri daha da zengin hale getiren yapısı ve makasın açılmasıyla birlikte grup aşamasında ortaya çıkan futbolun zirve seviyesi de düşüşe geçti.

2018-19 Şampiyonlar Ligi sezonunda futbolseverleri keyiflendiren maçların tamamı eleme turlarında oynandı. 2019-20 sezonu gruplarından da fazla bir şey beklememek gerek.

İlk iki torbada yer alan takımların turu geçmelerine neredeyse kesin gözle bakılan beş grup var. F, G ve H gruplarında bir çekişme yaşanması bekleniyor. İlgiyle takip edilen yegane grup, Barcelona, Dortmund ve Inter'in yer alacağı F Grubu olacak. Bu gruptaki diğer takım olan Slavia Prag'ın ise pek şansı yok. Bu kanıya varmak için kendi delegasyonlarının kuradaki reaksiyonuna göz atmak yeterli.

Grup aşamasının ve seribaşı sisteminin, yarışmacılığın dozunu düşürmesinin doğal sonucunu anlamsız grup maçları izleyerek yaşıyoruz. Şubat ayından sonra elit kulüplerin birbirleriyle eşleştikleri eleme turlarına dek hafızalardan silinmeyecek bir Şampiyonlar Ligi maçı izlememiz zor görünüyor.

Her şey size bağlı; Barça, Dortmund ve Inter.


7. ZIDANE'IN İŞİ ÇOK ZOR


Zidane Celta Real Madrid LaLigaGetty Images

UEFA Şampiyonlar Ligi'ni bugüne dek dört defa kazanan bir teknik direktör olmadı. Bob Paisley (Liverpool), Carlo Ancelotti (Milan, Real Madrid) ve Zinedine Zidane (Real Madrid) bu onuru üçer defa yaşayan yegane teknik adamlar. 

Hem Napoli'yi çalıştıran Ancelotti'nin hem de Real Madrid'in teknik patronu Zidane'ın bu sezon mutlu sona ulaşarak dördüncü şampiyonluklarını alıp tarihe geçme ihtimalleri var. Ama Ancelotti'nin şansı, Zidane'dan daha yüksek olabilir...

Real Madrid sezona büyük problemlerle girdi. Yaz dönemindeki en büyük transfer hedefleri olan Paul Pogba'yı kadrolarına katamadılar. Eden Hazard ile yıldız transferi gerçekleştirdiler ama orta sahalarını yenileyemediler. Zidane'ı üst üste üç defa Avrupa'nın en büyüğü yapan orta alanda hâlâ aynı isimler oynuyorlar. Bu yıpranmış kurgu da takımı zorluyor. 

Gareth Bale'ı da elden çıkaramamış olmaları da cabası. 

Madrid medyasında Zidane'ın istediği oyuncuların alınmadığı, Fransız teknik adamın içinde bulundukları vaziyetten pek de hoşnut olmadığı konuşuluyor. Kötü bir hazırlık dönemi geçiren Real, La Liga'da dört haftada iki beraberlik iki galibiyet aldı. La Liga'yı bir kere daha Barcelona'ya kaptırmaya tahammül edebilirler ama Devler Ligi'nde zafer gelmezse taraftarın sevgilisi Zidane algısı da yerle yeksan olur.

Fransız teknik adamı bu defa çok daha gerçek bir sınav bekliyor.


8. YEDEK SAYISININ 12 OLMASI OLUMLU


Manchester City substitutionGetty Images

UEFA, 2018-19 sezonu Şampiyonlar Ligi finalinde Liverpool ve Tottenham'a yedek kulübesinde 12 futbolcu bulundurma hakkı tanıdı. Bu uygulama yeni sezona da taşınıyor.

UEFA, kulübede yedi futbolcu yerine 12 futbolcu bulundurmanın teknik direktörlere önemli bir esneklik kazandıracağını açıklayarak bu uygulamanın öneminin altını çizmişti ama bunu avantaja çevirmek teknik direktör becerisine de bağlı. 

Liverpool, Man City, Barcelona, Bayern Münih gibi süper kulüplerin özellikle grup aşamasında çok sayıda oyuncuyu maç kadrosuna alabilecek olmaları onlar adına bir avantaj olacaktır ama eleme turlarından itibaren bu olumlu görünen durum teknik adamlar için baş ağrısına da dönüşebilir. Maçların önemi büyüdükçe, daha düzenli bir ilk 11 düzenine sahip olmak ve rotasyonda kullanacağınız oyuncuların sayısını azaltmak gerekli hale gelebiliyor. Bir noktada oynamayıp kenarda kalan oyuncuların demoralize olmalarının önüne geçebilmek gerekiyor. 

Yedek sayısının artması, oyuncu değişikliği sayısının da artmasıyla sonuçlanmış değil. Takımlar hâlâ 90 dakika içerisinde üç oyuncu değişikliği yapma hakkına sahipler. Maç uzatmalara gittiğinde ek olarak bir değişiklik hakkı daha kazanıyorlar.


9. ATALANTA'NIN STADYUM PROBLEMİ


Atalanta Torino 01092019 zapata celebrationGetty Images

UEFA Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon pek tanıdık gelmeyecek bir takım var: Atalanta.

Serie A'yı 2018-19 sezonunda üçüncü sırada bitirerek Devler Ligi'ne katılma hakkı elde eden Atalanta, 111 yıllık tarihinde ilk defa bu onura erişecek.

Fakat iç saha maçlarını kendi sahalarında oynayamayacaklar.

Kulübün 23.000 kişilik Stadio Atleti Azzurri d'Italia'sı UEFA standartlarına uymadığı gibi şu an için bir yenileme çalışmasından geçiyor. Bu nedenle Atalanta'nın maçlarını kendi sahasında oynaması mümkün olmayacak. Bu noktada kulübün imdadına Milan ve Inter yetişti.

Stadio San Siro

San Siro, Atalanta'nın Devler Ligi'ndeki iç saha maçlarını oynayacağı stadyum olacak. Kale arkası tribünlerin bir kısmı kapatılacak ve Atalanta maçlarında stadyumun kapasitesi maksimum 43.000 kişi civarında olacak. 

Milan UEFA'dan aldığı ceza nedeniyle bu sezon Avrupa'da yok. Inter ise Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ediyor. UEFA iki takımın aynı hafta San Siro'da oynamaması için fikstürü buna göre düzenledi.


10. İSTANBUL BİR BÜYÜ DAHA YARATACAK


Xabi Alonso, Liverpool vs AC Milan, UEFA Champions League 2005Getty Images

2005'te Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi finali, belki de, turnuva tarihinin en iyi finaliydi. En azından Liverpool taraftarının bunun aksini söylemesi güç.

Milan'ın ilk yarısını 3-0 önde tamamladığı, Liverpool'un ikinci yarıdaki geri dönüşüyle normal süresini 3-3 bitirdiği ve penaltı atışlarında mutlu sona ulaştığı maç, İstanbul'un ilk defa düzenlediği bir UEFA organizasyonunda unutulmaz bir konuma sahip olmasına sebep oldu.

Ağustos ayında UEFA Süper Kupa maçına Vodafone Park'la ev sahipliği yapan şehir, mayıs ayında tarihinde ikinci kez Şampiyonlar Ligi finali organize edecek. 

UEFA, EURO 2020'nin düzenleneceği şehirlerin Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapmasına izin vermeyince bu maç için geriye iki adet başvuru kaldı: Portekiz'den Estadio da Luz ve Türkiye'den Atatürk Olimpiyat Stadı. Kazanan İstanbul oldu. 

Türk futbolseverlerin haklı gerekçelerle pek sıcak bakmadığı bir stadyum olsa da, 2005'teki büyülü gecenin bir kez daha yaşanmaması için hiçbir neden yok.

Finale yükselen taraf bir kez daha Liverpool olursa, rakibine şimdiden kolaylıklar dilemek gerek.

Reklam

ENJOYED THIS STORY?

Add GOAL.com as a preferred source on Google to see more of our reporting

0