Galatasaray'ın bu hafta başındaki matematiği, Fenerbahçe'nin Başakşehir deplasmanından en azından bir puanla dönmesi üzerine kuruluydu diyebiliriz. Başakşehir'in galip gelmesiyle birlikte maç fazlasıyla puan farkının 11'e yükselmesi sarı-kırmızılı ekibi etkilemiş.
Galatasaray, Antalyaspor karşısında ilk yarıyı beklentilerin altında geçirdi. Atılan golün tarzı da oynanan futbolun yansıması gibiydi. Sarı-kırmızılılar, maçın ilk yarısını hak etmediği şekilde önde kapattı.
İlk yarı bir yana, devre arasında yapılan konuşmalar işe yaramış olsa gerek ki ikinci yarı farklı bir Galatasaray izledik. Topu ayağında tutan, dikine hücum yapan ve pas trafiğini sıklaştıran Galatasaray, golleri de arka arkasına sıraladı. Özellikle Belhanda, Feghouli ve Onyekuru üçlüsü maçtaki performansıyla dikkat çekti. Onyekuru aşırı bireyselliğini bir kenara bırakıp takım oyununa adapte olmuş bir görüntü sergiledi.
Tüm bunların yanında Fernando Muslera hakkında da parantez açmak şart. Hafta arasında, basında yer alan haberlerde Fatih Terim'in Muslera'yla bir görüşme gerçekleştirdiği konuşulmuştu. Böyle bir görüşme gerçekleştiyse etkisini gösterdiği kesin. Gerek ilk yarıda gerekse ikinci yarıda Muslera faktörü buram buram kendisini gösterdi. Oyuna odağı artan Nando, özellikle ikinci yaptığı kurtarışlarla belki de sonuca katkı sağladı. Zira maç 1-0'ken Galatasaray'ın yiyeceği bir gol tüm senaryoyu değiştirebilirdi. Maçtaki en yüksek notu alan isim şüphesiz Muslera'ydı.
Gelelim Diagne'ye... Galatasaray'ın 5-0 kazanıp gol yağdırdığı bir maça ilk 11'de başlayan Mbaye Diagne, atılan ilk dört golde katkıyı verememekle birlikte gol pozisyonlarının içinde bile olmayı başaramadı. 87. dakikada şeytanın bacağını kırıyordu ama attığı gol VAR'dan ofsayt gerekçesiyle sayılmayınca oyuncu psikolojisi negatif anlamda yine etkilendi. Neyse ki duraklamalarda attığı gol, Senegalli golcüye ilaç gibi geldi. Galatasaray'da sezonun geri kalanı için Mbaye Diagne'ye büyük ihtiyaç var. Diğer yandan Diagne'nin de kariyeri adına Galatasaray'a ihtiyacı var. Bu birliktelikte gol sorununun acilen çözülmesi gerekiyordu. Diğer türlü iki tarafa da rahat yok.
Gelecek maç
Özetle Galatasaray, maça 11 puanlık farkın psikolojik etkisiyle başladı. Atılan golden sonra devre arası takıma olumlu hava kattı. Muslera sigorta görevi görürken akabinde gelen üst üste goller farkı getirdi. Galatasaray, favorisi olduğu maçta kazanmayı başardı. Tabii bu galibiyet yalnızca puan farkının 8'de kalmasını sağladı. Buna bağlı olarak bundan sonraki haftalarda da takımın oyun görüntüsünün ve istikrar kaybının bu şekilde sık sık farklılık göstermesine yol açabilir.