Sadece futbol sahasına değil, sosyal hayatın bir çok alanına yayılan dev rekabetin sıradaki durağı İspanya Kral Kupası yarı finali. Fakat, özellikle bu sezondan itibaren, El Clasicoların biraz farklı bir yapıya büründüğünü söylemek gerek. Dikkat çeken en önemli farklılık ise iki takımın da bir çeşit geçiş dönemi yaşamaları. Lig lideri Barcelona için belki bu çok geçerli olmasa da; saha içinde dominant olmaktan uzak ve kadro yapılanmasını tamamlayamamış olması, Barcelona’nın da sorunlardan kaçamadığını gösteriyor. Real Madrid’in İspanya Fedarasyonuyla yaşadığı Lopetegui çekişmesiyle başlayan ve Cristiano Ronaldo'yu kaybetmesiyle dibi gören çalkantılı sezonu ise hepimizin malumu.
İki takımın aynı anda, bu kadar sorunlu yapılarla sezona devam ettiğini zannediyorum ki 2003-2004 sezonundan bu yana görmüyoruz. İki devden birinin, çok uzun süredir, La Liga’yı ve Şampiyonlar Ligi’ni aralarında paylaşmalarına alıştığımız için, 2019’a geldiğimizde Kral Kupası eşleşmesinin sezonun en rekabetçi derbileri olarak geçmesi ihtimali bizi şaşırtabilir. Yine de önümüzdeki yarı final, iki takımın geçiş süreçlerinin gelecekleri adına bize bir referans noktası olabilir.
GettyLopetegui serüveninden elinde sadece Federasyonla yapılan kavga kalan Madrid cephesi, bu sezonu tamamlaması için eski oyuncusu ve altyapılarda teknik patronluk yapmış Santiago Solari’yi takımın başına getirdi. Cristiano Ronaldo'nun gidişini bir türlü atlatamamış gibi gözüken bir takım devralan Solari, şu ana kadar yaşanılan sıkıntıları biraz dengelese de, Real Madrid’i uzun vadede yönetebileceği konusunda çoğunluğu ikna edebilmiş değil. Şartlar göz önüne alındığında aslında fena bir iş çıkarmayan Solari’nin bu sezon gösterdiği en önemli çalışma genç oyunculara verdiği forma şansı.
Ligin ilk yarısında 5-1 Barcelona galibiyetiyle sonuçlanan maçın ardından göreve gelen Solari; lig ve kupalarda 5-1’in ardından oynanan bütün maçlarda Vinicius Junior, Dani Ceballos, Alvaro Odriozola, Sergio Reguilon ve Marcos Llornte’den en az birine ve genellikle birden fazlasına ilk 11’de görev verdi. Daha az forma şansı bulan başka gençler olsa da yukarıdaki beşli Solari’nin bize en sık izlettiği isimler. Vinicius Junior’un düzenli olarak ilk 11 oynamayı neredeyse garantilediğini düşünürsek; ilk 11’e birkaç ismin daha eklenmesi halinde 2018-2019, Real Madrid’in gelecekte dönüp baktığında “Böyle başladık” diyeceği sezon olabilir.
Sakatlıklar ve yıldız oyuncuların motivasyon sorunları, ortaya taktik anlamda büyük bir farklılık koymayan ve klasik 4-3-3’e yakın görüntülerden uzaklaşmayan Solari’yi ne kadar bu yönteme mecbur bıraktı bilinmez. Yine de ilk 11’de yaptığı değişikliklerle beraber takımını biraz olsun çıkışa geçirmesi takdire değer. 5-1’lik hezimetin ardından tekrar Camp Nou’ya dönen Real Madrid’de, Solari’nin sahaya sürmesi olası gençlerinden ne kadar verim alacağı önemli bir sınav olacak.
Getty ImagesRekabetin öteki tarafında işler daha yolunda gibi gözükse de oynanan oyun puan tablosunun anlattığından farklı şeyler gösteriyor. Katalan ekibinde akıllardaki en önemli soru işareti belki de ellerindeki en önemli isim: Lionel Messi. Tabi ki soru işaretlerinin kaynağı Messi’nin performansından ziyade takımının kendisine olan bağımlılığı. Özellikle, toplamda 300 milyon euro’ya yakın bonservis ödenen Ousmane Dembele ve Philippe Coutinho’dan istikrarlı verim alınamaması yükün daha çok Messi ve az da olsa Suarez’in üstüne binmesine neden oldu. Buna bir de orta sahada istikrarın bir türlü sağlanamaması eklenince, Barcelona’dan sık sık ikna edici olmayan, bireysel performansların ön plana çıktığı galibiyetlere tanık olmaya başladık. Ligde sadece 2 kez yenilen bir takım için bunlar garip gibi gelse de, Barcelona’nın 22 lig maçında neredeyse geçen sezonun toplamı kadar puan kaybetmiş olması ileriye doğru bir gidişi işaret etmiyor.
Savunma hattında da çözümü kısa vadede kolay gözükmeyen problemler devam ediyor. Pique’nin bir süredir zirve performansını kaybetmeye başlaması, Umtiti’nin sakatlığı ve iki bek bölgesinde de yaşanan rotasyon darlığı, performansı oyuncuların birbirleriyle yakaladıkları kimyaya kuvvetli biçimde bağlı olan defans bölgesi için baş ağrısı nedenleri. Bölgede istikrarın yakalanmasını engelleyen tüm bu faktörler savunmanın bahsi geçen uyumu yakalamasına da müsade etmiyor. Tüm bunlar üst üste konulduğunda, kadro iskeleti konusunda önünde daha yol olan bir Barcelona görüyoruz.
Getty ImagesPeki bu sorunlu yapı nasıl ayakta kalıyor? Cevap ise yine Lionel Messi. Zaman zaman “Ben tek siz hepiniz” tarzıyla oynamak durumunda kalan Arjantinli süperyıldız; bu formuyla geçmişteki El Clasico’lardan sabit kalan ender faktörlerden. Ancak, Messi'nin oynayamama ihtimali bu sabitin de kaybedilmesine ve bilinmeyenlerin artmasına yol açabilir.
Messi’nin yükünü hafifletmek ve kadro iskeletini düzeltmek adına yapılan çalışmaları, teknik patron Ernesto Valverde’nin orta sahada Arthur ve Carles Alena gibi isimlere verdiği şanslardan takip etmeye başlayabiliriz. Bu ikili, merkezde uzun vadeli istikrarı sağlamak için önemli adaylar olarak dikkat çekmeye başladılar bile. Bu isimlerin yanına Dembele veya Coutinho’dan birini bile düzenli olarak ekleyebilmek, Barcelona adına önemli bir aşama kaydetmek anlamı da taşıyacaktır. Önümüzdeki eşleşmede de Valverde’nin tercih edeceği kadro yapıları bu açılardan merak uyandırıyor. Özellikle Messi’nin sahaya çıkamama ihtimali gerçekleşirse; Barcelona’nın hücumda sorumluluğu nasıl dağıtacağını görmek ilginç olacak. Barcelona cephesinin, çeşitli oyuncuların performanslarını uzun vadeli çözüm düşüncesiyle gözlemleyeceğini düşünmek yanlış olmaz sanırım.
GettyAdı “Kral Kupası" olan bir turnuvada Real Madrid – Barcelona eşleşmesi saha içinde ve saha dışında özel anlam taşıyan bir mücadele. Rekabetin ve mücadelenin hiç eksik olmadığı eşleşme, bu sefer bize uzun süredir sunmadığı farklı şeyler vaat ediyor. İki takımın da çeşitli sıkıntılarla beraber yola devam etmesi ve saha içinde eskisi kadar korkutucu olmamaları bu derbiyi bizler için ilginç kılan en önemli etken. Devam eden çözüm arayışlarının beraberinde getirdiği bilinmezleri de buna katmakta fayda var. Kısa vadede iki takım da ezeli rakibi yenmek ve kupada yoluna devam etmek istese de akılların bir yandan bu sezonun devamında ve ileride neler yapılacağında olduğunu söylemek mümkün. İki dev de her zaman bir adım önde olmanın yolunu arar. Bu tarz büyük maçlar da nasıl öne geçebileceklerini görmeleri açısından ipuçları taşır. Bu kritik eşleşmede dikkatler, son zamanlarda hiç olmadığı kadar, geleceğe çevrilecek.




