MEDEL & TOLGAY FIRSATI KULLANAMADILAR
Beşiktaş - Trabzonspor maçı öncesinde bunun siyah beyazlı takım için gizli bir lütuf olabileceğinden bahsetmiştim.
Gary Medel ve Tolgay Arslan ellerine geçen şansı pek iyi kullanamadılar.
Beşiktaş rakip ceza sahasında sadece 14 defa topla buluşabildi. Vodafone Park'ta 90 dakika için oldukça düşük bir sayı.
Bunda Tolgay Arslan'ın kalitesine yakışmayan top kayıpları (toplamda 14 top kaybıyla oynadı) ve Gary Medel'in rakip yarı sahada yeterli aksiyona girmemesi, Beşiktaş'ın Trabzonspor'un yumuşak karnını yeterince kullanamasına neden oldu.
Tolgay ve Medel daha iyi bir pas ritmiyle Beşiktaş'ı hücumda taşıyabilirlerdi, tam aksine el freni oldular. Atiba Hutchinson ve Oğuzhan Özyakup ikilisi arandı.
ŞAŞIRTICI DERECEDE KÖTÜ PAS PERFORMANSI
Siyah beyazlı takım, Şenol Güneş yönetiminde ilk kez, rakip yarı sahada bu kadar düşük bir pas yüzdesi yakaladı.
Sadece rakip yarı sahaya özgü bir durum da değil.
GoalOpta verilerine göre Beşiktaş, Vodafone Park'ta topa en az sahip olduğu (%45.4) ve en düşük pas isabeti yakaladığı maçı oynadı (%74.7).
Beşiktaş gibi bir takımın, hele ki iç sahada, pas ritminin bu denli bozuk olması sadece oyuncular üzerinden açıklanamaz elbette fakat Trabzonspor'un da önemli bir topsuz alan baskısı ortaya koymadığını itiraf etmek gerek.
Yorgunlukla mı açıklanır, Medel - Tolgay ile mi, Güneş'in kenarda olmamasıyla mı... Teknik ekibin bir şekilde açıklaması gerekiyor.
BİR TRABZONSPOR GERÇEĞİ VAR
Trabzonspor'un Vodafone Park'tan ya da başka herhangi bir zor deplasmandan yenilmeden dönmesi sürpriz değil.
Ersun Yanal'ın ekibi bu sezon Fenerbahçe ve Başakşehir deplasmanlarında iki defa öne geçmesine rağmen sahadan 2-2'lik beraberliklerle ayrılmaya razı olmuşlardı. Bu defa geriden gelen kendileri oldular.
Trabzonspor'un özellikle kanatlardan hızlı bir şekilde hücuma çıkan futbolcuları Beşiktaş'ı zorlayacaklardı, nitekim öyle de oldu.
Bu ülkede, hangi sezonda olursak olalım, bir Trabzonspor gerçeği var. Beşiktaş için 1 puan, böyle bir rakip karşısında, zannedildiği kadar kötü bir netice değil.
LENS 'SAĞ KANAT BENİM' DEDİ
Jeremain Lens sonunda Beşiktaş'ın sağ kanadının gerçek sahibi olması gerektiğini cümle aleme gösterdi.
Attığı golün klaslığı bir yana, yaptığı boş koşularla ilk yarıda Talisca'nın daha rahat oynamasını sağladı.
Quaresma'nın aksine ikili mücadelelerde daha çetin olduğunu da gösterdi. Girdiği ikili mücadelelerin yüzde 70'ini kazandı - bu alanda Pepe'nin (%71.4) ardından takımın en iyisiydi.
AAMedel ve Tolgay ellerine geçen şansı iyi kullanamamış olabilirler ama Lens kullandı ve Şenol Güneş'in ona hakkını teslim etmesi gerek.
Bazıları skor 2-1'ken kaçırdığı gole değineceklerdir. O koşuyu yapıp savunmacısını ekarte etmek bir beceri. Quaresma'nın o topu depar atarak rakibinden alabilme şansı sıfırdı.
NEGREDO'NUN ÇIKMASI HATAYDI
Son olarak...
Beşiktaş Cenk Tosun'u oyuna alırken Alvaro Negredo'yu feda etmeseydi, ikisini bir arada oynatsaydı, maçı 3-1'e de getirirdi, 3-2'ye de.
Bu şekilde hem İspanyol forvet oyuncusunun özgüvenini düşürüyorsunuz, hem de takımınızı ileride tutacak yegane elemanı feda etmiş oluyorsunuz. Cenk Tosun bu sezon iyi işler çıkarıyor olsa da, topu ileride tutup takımı set hücuma oturtma konusunda pek yetenekli değil.
Negredo'ya sabır göstermek hem orta hem de uzun vadede Beşiktaş'ın lehine.




