YORUM | Onur Özgen @ozgenonur
Galatasaray’ın karşısında bulduğu Trabzonspor’da dört oyuncu ideal mevkilerinde değildi: Sol bekte Vahid Amiri, defansif orta saha rolünde Zargo Toure, sağ kanatta Caleb Ekuban ve 10 numarada Abdülkadir Ömür. Kalede de ilk defa bir Süper Lig maçına çıkan 18 yaşındaki Arda Akbulut vardı.
Bilhassa merkezdeki Ogenyi Onazi - Jose Sosa ikilisini kaybetmesinin ardından ayarları bozulan, üstelik bunun üzerine iki bekini de kaybeden Trabzonspor’a karşı Galatasaray’ın baskılı iç saha başlangıcı, gerçekleşmesi en muhtemel olasılık gibi görünüyordu. Öyle de oldu.
Sarı-kırmızılıların geçtiğimiz hafta Alanyaspor karşısındaki en büyük sorunu, topu kaptırdıktan sonra reaksiyon verememesiydi. Fatih Terim takımlarının alametifarikalarından biri sahada olmayınca, özellikle ilk yarıda oyun tamamen Alanyaspor’un hakimiyetinde kalmıştı.
Bu akşam ise ilk düdükten itibaren oyunu rakip yarı sahada oynamaya kararlı bir Galatasaray vardı. İlk yarı boyunca topun kontrolü %70.7 oranında Galatasaray’daydı. Trabzonspor ise bu sezon Süper Lig’de en az isabetli pas attığı ilk yarıyı oynadı (110). Bunda Trabzonspor’un pas marifetiyle ön plana çıkabilecek yalnızca bir buçuk oyuncuya sahip olması kadar, Galatasaray’ın yüksek temposunun ve önde baskısının da payı vardı.
AABu baskı anlarında ise öne çıkan birkaç detay bulunuyordu. Onlardan biri, kâğıt üstünde sağ kanatta oynasa da sık sık merkeze gelen Sofiane Feghouli’nin oyun kurulumuna ekstra katkı sağlamasıydı. Ayrıca bu sayede Martin Linnes’in önünde de geniş bir koridor oluştu. Ünal Karaman’ın mecburen sol bekte oynattığı Amiri’nin fazla içte kalması da Galatasaray’ın işine geldi.
Diğer kanatta ise anahtar rolü oynayan adam Mbaye Diagne’ydi. Kasımpaşa’dayken ligin ceza sahası içindeki en etkili santrforu olarak bildiğimiz Diagne, Galatasaray’daki ilk maçında ise etki alanını biraz daha genişletmiş gibiydi. Sık sık derine indi ve stoperlerin de kendisiyle birlikte gelmelerini sağladı. Bu sayede özellikle sol iç koridorda bir boşluk yakalayan Henry Onyekuru pozisyonlara girdi. Penaltı da bu şekilde geldi.
Karaman, özellikle merkezde çok zayıf kaldığını görünce 20. dakikadan sonra Abdülkadir’i sağ kanada, Ekuban’ı forvet arkasına çekti. Ama sanki esas sorun, Galatasaray bekleriyle birlikte 6 oyuncuyla hücum ederken, Trabzonspor’un karşısına yine 6’lı bir set çekememesiydi. Kamil Ahmet ve Amiri’nin çok içe girdiği anlarda, önlerinde oynayan oyuncular desteğe gelmekte yetersiz olunca, kanatlar çoğunlukla boş kaldı. Belhanda ve Feghouli’nin beklerine yaklaşmasıyla Galatasaray bu bölgelerde sayısal üstünlük kurdu.
Sonucunda da sarı-kırmızılılar, bu sezon Süper Lig’de bir maçın ilk yarısında rakip ceza sahasında en fazla topla buluşan takım oldu (26).
Ünal Karaman’ın sahadaki bu gidişata yedek kulübesinden verebileceği tek cevap Abdülkadir Parmak gibi görünüyordu. Nitekim maç boyunca yaptığı tek değişiklik bu oldu, onu da ikinci yarının başında yaptı. Toure’nin yerine aldığı Abdülkadir ile biraz daha topa sahip olmayı denedi; başardı da. Galatasaray'ın temposunun düşmesiyle birlikte oyun üstünlüğünü ele aldıkları dakikalar da oldu. Ama tüm bunlar, maçı çevirmelerine yeterli olmadı.
AAGalatasaray ise özellikle ilk 45 dakika itibarıyla sezonun kendi adına en iyi performansını gösterdi. Sezona istediği kadroyla başlayamayan Terim, kış transfer döneminin son günlerinde de olsa, oyununa katkı sağlayabilecek aktörlere kavuşmuş gibi görünüyor.
Takımın Terim’in ideallerine en yaklaştığı maçın yıldızının Belhanda olması ise tesadüf olmasa gerek. En azından bu gece şutları isabetliydi, değil mi?




