YORUM | Cem Ak @cemak23
Bu sonu hepimiz bekliyorduk. Liverpool ve Manchester City, Premier Lig’de tüm sezonun öyküsünü oluşturan yarışın bitiş çizgisine doğru geliyorlar. Adeta dans ederek zirvede tekrar tekrar yer değiştiren iki takımın çekişmesi, aradaki 2 puanlık farktan daha da yakın.
GettyKırmızılar’ın şampiyonluk hasreti artık herkesin malumu. Liverpool’un kadrosundaki en yaşlı oyuncu 1986 doğumlu James Milner, son şampiyonluk kazanıldığında sadece 4 yaşındaydı. İngiltere futbol tarihinin en önemli kulüplerinden birinde bu durum benzerine çok rastlanmayan bir atmosfer oluşturuyor.
Ligin sonuna bu kadar yakın olduğumuz bir dönemde Liverpool’u sahadaki oyundan dolayı eleştirmek haksızlık olabilir. Yukarıdaki paragrafta bahsettiğim durum, oyuncular üzerinde büyük bir baskının oluşmasına sebep veriyor. Özellikle skoru alamadıkları maçlarda oyuncuların büründüğü gergin hava gösteriyor ki Liverpool’un sahadaki bir diğer rakibi de kendisi!
GettyCuma akşamı gittikleri Southampton deplasmanı da Kırmızılar’ın kalan en büyük sınavlarından birisiydi. Yıllardan beri karar anlarında ‘ayağı kayan’ Liverpool’un artık her maçı final havasında olacaktı. İlk 10 dakika dolmadan geri düşen Pool, felakete doğru sürüklenebilirdi. Soyunma odasına gitmeden beraberliği bulmak önemliydi belki ama daha önemlisi, Liverpool ikinci yarıda hem Southampton’ı hem de kendisini mağlup etmeyi başardı. Etkili oynayarak, 80’e kadar golü bulamamasına rağmen maçtan kopmadan galibiyete uzandı.
Burada bir parantez de Jürgen Klopp’a açmak lazım. Sezon boyunca savunma beklerinin performansına paralel bir oyun sergileyen Liverpool, Henderson ya da Milner’ı bu bölgede oynatmak durumunda kaldığında çok zorlanmıştı. Alexander-Arnold, Southampton deplasmanında skor 1-1'ken oyundan alındığında yerine Henderson’ın girmesi belki de pek çok Liverpool taraftarına ‘Yine mi?’ dedirtmiştir. Çok güvendiği öğrencisi Henderson’dan bir de gol bulan Klopp, bu galibiyetten dolayı epey mutlu olmalı. Ta ki Manchester City tekrar sahaya çıkana kadar…
GettyCity’nin sahaya çıkması ise geçtiğimiz 2 ayda sahada ve ekran başındaki rakiplere heves kırıcı anlar yaşattı. Olabilecek en iyi zamanlama ile formunu zirveye çıkaran City, 29 Ocak’tan bu yana 8 maç üst üste kazandı. Kazanmakla yetinmeyen Guardiola’nın öğrencileri, rakiplerine ‘Bu maçı kazanma şansınız yok’ mesajı vererek galibiyete uzanıyor. Bu, diğerleri için oldukça moral bozucu olmalı.
Kabul etmek de gerekir ki Manchester City bu yarışın hep favorisiydi. 9 puan geri düştüğünde çoğu kesim yarışın bitmekten çok uzak olduğunu dile getiriyordu. Müthiş kadro derinliğini topa sahip olma oyununu en iyi kurgulayan teknik direktörün yönetimiyle birleşince, ortaya çıkan ürün ancak makinalar kategorisinde değerlendirmeye alınabilir.

Tesadüfe bakın ki Manchester’ın mavi yakasını durdurabilme ihtimali olan tek tehlike, aynı Liverpool’da olduğu gibi kendisi. Müthiş bir kadro derinliği dedik belki ama yeri sorunsuz doldurulamayan iki isim göze çarpıyor: Merkez orta sahanın taşıyıcı direği Fernandinho ve gol sezgileri zirve yapmış olan Sergio Agüero, City’nin yerlerini en zor doldurduğu oyuncular. İkisinin de yaşının 30 üstünde olması Pep Guardiola’nın son haftalara girerken yoğun fikstür dışında en çok düşündüğü konulardan biri olacaktır.
Yoğun fikstüre değinmişken, iki ekibin ligde kalan maçlarını da incelemek gerek:
| Liverpool (82) | Manchester City (80) |
| Crystal Palace (D) | |
| Chelsea | Tottenham |
| Cardiff (D) | Manchester United (D) |
| Huddersfield | Burnley (D) |
| Newcastle (D) | Leicester City |
| Wolverhampton | Brighton (D) |
City’nin kalan maçları daha zorlu gözükse de şampiyon takımlar kendilerini fikstür avantajına bağlamaz veya fikstür dezavantajı diye bir tanım kullanmazlar. Şampiyonlar Ligi’nde ise favori gözükseniz bile sahaya çıkıp en iyi şekilde oynamanız gerekir. Şampiyonlar Ligi müsabakalarının fikstüre fiziksel ve mental yoğunluk içeren maçlar olarak eklenmeleri yarışı etkilemek için yeterli olabilir. Kupa 1’in kalan haftalarda fazlasıyla bilinmeyenli bir denklem oluşturması da heyecanı katlıyor.
Dünyanın gözlerini diktiği Premier Lig’de son haftalara kadar süren şampiyonluk rekabetleri bir başka keyif veriyor. Belki de Kuzey İngiltere'nin 2 önemli kulübünün kapışmasını sadece bu pencereden değerlendirmek lazım. Kaybedenin büyük sayıgyı hak edeceği bu son dansı da uzun süre hatırlayacağız.




