Sezonun açılış maçından genel bir sonuç çıkarmak genellikle saçmadır, özellikle tam kapasite tribünlerin Premier Lig futboluna yeniden duygu ve enerj yüklediği bir hafta sonu söz konusuysa...
Bazı şokların yaşanması kaçınılmazdı. Misafir takımı talihsizce yakalayan bazı patlama anları olsa da, Manchester City'nin Pazar günü Tottenham Hotspur karşısındaki yenilgisi yine de tahmin edilebilirdi. Sezon öncesindeki şüphelerimiz doğrulandı ve şimdi tehlike çanları çalıyor.
Pep Guardiola'ya karşı ilk kez Nuno Espirito Santo'nun çözüm ürettiğini söylemek doğru olmaz. bununla birlikte City ilk kez -oldukça basit- bir kontratak planıyla etkisiz hale getirilmedi. Ve aniden, Premier Lig futbolunun hızı ve duygusallığı pandemi öncesi seviyelerine dönerken, City cephesinde de 2020-21'deki sonbahar sonrasındaki rahatsız eden sorunlar da geri dönecek gibi görünüyor.
Geçmişten gelen sorunlar
Spurs'ün taktik savaşı nasıl kazandığına geçmeden önce, geçtiğimiz Kasım ayında City için ne kadar uğursuz şeyler olduğunu kendimize hatırlatmaya değer.
Takım 12 maçta 20 puanla sıralamda sekizinci sıradaydı ve Guardiola döneminin sona erdiğine dair yaygın bir endişe vardı. Bu yaşlanmaya başlayan takımın Pep'in yoğun temposundan biraz bıkmış olduğu aşikardı.
Getty ImagesMenajerin çok yönlü kadife ayaklı oyunculara olan tutkusu, City'yi bir Guardiola takımının çok açık ve çok öngörülebilir bir karikatürü haline getirmekle tehdit ederken, orta sahadaki pres zayıflığı ve yumuşaklık, rakiplerin kolayca karşılık vermelerine neden oluyordu.
Oyunu yavaşlatarak pandemik futbolu çözmek, rakipleri orta sahadaki hakimiyetinin girdabına çekmek, onun en büyük başarılarından biriydi. Ancak Premier Lig toparlandıkça geçen sonbaharın sorunları Man City'yi tekrar rahatsız edebilir. Tottenham yenilgisi bunu gösteriyor.
Nuno daha önce de aynı şekilde iki kez kazanmıştı
Nuno'nun, önde birbirlerine yakın konumlandırdığı üçlü (Stephen Bergwijn, Lucas Moura ve Son Heung-min asla geri dönmedi veya kanatlara geçmedi) Spurs'ün hızlı bir şekilde hücuma çıkmasını sağladı. Onların yakınlığı, sadece aralarında - attıkları golde olduğu gibi - hızlı ikiye birlere izin vermekle kalmadı, aynı zamanda Tottenham'ın orta sahada Man City'ye karşı sayısal çoğunluk sağlamasını da mümkün hale getiriyordu.
Nuno, City'nin bu alanı yetersiz tutacağını doğru tahmin etti ve Jack Grealish ve İlkay Gündoğan alan yaratmak için iç koridorlardan kanatlara doğru açıldılar. Bu da Fernandinho'nun yalnız kalmasına neden oldu. Nuno'nun Wolves'u 2019'da Man City'yi iki kez bu şekilde yenmişti.
Guardiola dersini alıp orta sahayı da Fernandinho ile birlikte ters bir bek ile ya da 4-2-3-1 kullanarak güçlendirmeliydi. Bunun yerine sahada Guardiola futbolunun en kötü örneklerinden biri vardı: Ağustos 2019 ile Kasım 2020 arasındaki 50 maçlık dönemde defalarca gördüğümüz gibi en pasif ve savunmasız olan futbol.
Getty ImagesPep belki de City'nin geçen yılki şampiyonluk unvanının soğukkanlılığını devam ettirebileceğini düşündü. Ancak Kuzey Londra'daki gürültülü atmosfer, sessiz ve temposuz bir yarışmaya izin vermezdi.
City, Harry Kane gibi merkezi bir dayanak noktası olacak forvetin yokluğuyla topla ikinci yarıda korkunç derece hantal bir takım izlenimi yarattı.
Guardiola'nın yeniden adapte olması, takımı iki yıldan uzun süredir ulaşamadıkları seviyelere getirmenin bir yolunu bulması gerekiyor. A takımdaki düzenli oyuncularından altısı otuzlu yaşlarında. Bu kolay olmayacak...
Daha da endişe verici olansa, Guardiola'nın sahada Fernandinho konusunu sollayan başka birçok yanlış kararının da olmasıydı.





