Borussia Dortmund Bayern Munchen Goal Celebration Bundesliga 11/10/18Getty Images

YORUM | Kontrollü kaos, yaratıcısına geri döndü


YORUM | Onur Özgen @ozgenonur

Borussia Dortmund’un Bayern Münih ile yakın dönemdeki karşılaşmaları kendisi açısından hiç de parlak değildi. Son 15 maçın sadece ikisini kazanabilen Dortmund, mart ayındaki son karşılaşmada da Bayern’e 6-0 mağlup olmuş, üstelik eski golcüsü Robert Lewandowski ise hat-trick yapmıştı.

Lewandowski’nin Dortmund’dan ayrılıp Bayern’e gideceğini açıkladığı günden tam beş yıl sonra bir daha karşılaşacaklardı. Ama bu defa Dortmund, çok daha iyi durumdaydı ve bunun Bayern yöneticileri de farkındaydı. Başkan Uli Hoeness, maç öncesinde yaptığı açıklamada, “Dortmund’a uzun süre sonra ilk defa favori olarak gitmiyoruz,” demişti.

Borussia Dortmund Bayern Munchen Bundesliga 11/10/18Getty Images

Bayern, Signal Iduna Park’a en son bu kadar mütevazı bir şekilde Nisan 2012’de gitmiş ve Jürgen Klopp’un Dortmund’u maçı 1-0 kazanarak ligin bitmesine dört hafta kala puan farkını altıya çıkarmış, ardından da Bundesliga’yı üst üste ikinci defa şampiyon bitirmişti.

Raphael Honigstein’ın ESPN' deki maç öncesi yazısında belirttiği gibi, beş buçuk yıl önceki o maç, bugünle parallellikler içeriyordu. Şu anki Bayern’in omuriliğini oluşturan Manuel Neuer, Jerome Boateng, Franck Ribery, Thomas Müller ve Arjen Robben, o maçta da on birdeydi. Şimdi yaşlanan kadro, o zaman daha gençti. Ama o zaman da Dortmund taktik açıdan daha gelişmiş bir takımdı. Bayern, aynı şimdiki gibi kanat oyuncularının bire birdeki becerilerine bağımlı bir takımken, Dortmund nefes kesen bir hücum futbolu oynuyordu.

O Dortmund, Bayern’i taktiksel eksikliklerini sorgulamaya itmişti. 2013’ten itibaren ise Bayern, Dortmund’u önce taklit etmeye, ardından geçmeye başlamıştı. O yıl, Jupp Heynckes yönetiminde biri Şampiyonlar Ligi finalinde Dortmund’u yenerek olmak üzere üç kupa kazanan Bayern, aslında bu başarısını Dortmund’un gegenpressing’ine borçluydu. Zira o sezon Avrupa’da hiçbir takım Bayern kadar kendi kalesinden uzakta basmıyor (ortalama 46.7 metre) ve topu bu kadar çabuk kapmıyordu (ortalama olarak rakip yedinci pasını tamamlayamadan).

2013-14’te Pep Guardiola’nın gelmesiyle gegenpressing’i korkunç bir topa sahip olma oyunuyla birleştiren Bayern, yeniden Alman futbolunun bir numarası hâlini almıştı. Ralf Rangnick bu durumu, "Bayern, Dortmund'un oyununu Dortmund'dan iyi oynamaya başladı," diyerek açıklıyordu.

Beş buçuk senenin ardından ise Dortmund, Bayern'i sadece yenmedi, aynı zamanda oyununu da geri aldı.

Borussia Dortmund Bayern Munchen Bundesliga 11/10/18Getty Images

Aslında ilk yarıda daha baskın olan taraf Bayern'di. Yine Dortmund'u kendi silahı olan karşı presle vurdular ve ilk yarının büyük bölümünü Dortmund'un yarı sahasında oynamayı başardılar. Topa sahip olduklarında oyunun yönünü çok çabuk değiştirdiler, topu kaptırdıklarında da Dortmund'u uzun top atmaya zorlayıp, kontrataklarını kontrol ettiler.

İlk yarıda Dortmund’un en aksayan parçası ise Julian Weigl’dı. Onu son kez 2015-16 sezonunda izlemiş biri herhalde bu performansını görse çok şaşırırdı. Her maç 100'ün üzerinde topla buluşan bir oyuncuyken ve Dortmund'un orta sahasındaki en önemli pas istasyonuyken, iki yıl içinde hızını tamamen kaybetmiş, ne oyun kurabilen ne de ortaya direnç koyabilen bir oyuncuya dönüştü. Thomas Tuchel'in ayrılışından beri serbest düşüşe devam ediyor.

Lucien Favre da bu düşüşe 45 dakika dayanabildi, ikinci yarıda Weigl’ın yerine Mahmoud Dahoud’u aldı ve Dortmund, Bayern’in baskısından sonunda pasla çıkmaya başladı. Geriden oyun kurarken o kadar çok yer değiştirdiler ki. Örneğin Dahoud, savunma önüne top almaya geldiğinde Axel Witsel kendini kenara attı, böylece Bayern’in presi daha kolay boşa çıkarıldı. Ya da yine geriden oyun kurarken Achraf Hakimi sol iç koridora gelip, önündeki Jacob Bruun Larsen’e alan açtı.

Bayern ise dakikalar ilerledikçe ön alanda kaptırdıkları topların ardından savunmasıyla orta sahası arasında büyük boşluklar vermeye başladı ve Dortmund bunları muazzam kullandı. Paco Alcacer de tam zamanında oyuna girdi ve Dortmund’un yakaladığı kontrataklarda Bayern’in savunma hattının gerisine sürekli sızdı. Maçı getiren zarif dokunuşu yapmak da ona kaldı.

Paco Alcacer Javi Martinez Borussia Dortmund Bayern Munchen Bundesliga 11/10/18Getty Images

Dortmund’un özellikle 60. dakikadan sonra gerçekleştirdiği geçiş hücumları, en az beş buçuk yıl öncekiler kadar görkemliydi. Özellikle Jadon Sancho’nun Matt Hummels’i orta sahada bire birde yakaladığı pozisyonun ardından Hummels’in Sancho’yu tutmaya çalışırken sakatlanıp bir dakika sonra oyundan çıkmak zorunda kalması, Dortmund’un hızının ne kadar korkutucu olduğuna en iyi örnekti.

Beş buçuk yıl öncesinden tek fark, Marco Reus’un sol kanattan 10 numaraya çekilmesi gibiydi. Reus, 2012 yazında Favre’ın başında olduğu Borussia Mönchengladbach’tan ayrılıp, çocukluk aşkı ve yetiştiği kulüp olan Dortmund’a transfer olduğunda, Bundesliga’nın son iki sezonunun şampiyonuyla seri kupalar kazanacağını düşünüyordu kuşkusuz. Ama altı yıl sonra elinde hâlâ tek lig şampiyonluğu olacaktı: 2008’de Rot Weiss Ahlen ile Bölgesel Lig’de kazandığı şampiyonluk. Ve toplamda 784 gün sürecek sakatlıklar...

Altı yıl sonra yeniden buluştuğu Favre ile birlikteyse artık karşımızda yepyeni bir Reus var. Öyle ki, geçtiğimiz haftalarda Dortmund CEO’su Hans-Joachim Watzke, Reus’un kariyerindeki en gösterişli dönemini geçirdiğini söylemişti. Bild ise “BoReusia Dortmund” manşeti atmıştı. Reus da bilhassa ikinci yarıda bu övgüleri hak ettiğini gösteren bir Der Klassiker oynadı.

Alex Witsel Marco Reus Borussia Dortmund Bayern Munchen Goal Celebration Bundesliga 11/10/18Getty Images

Hem takımın skor yükünü hem de Dortmund’un kontrollü kaosunun organizatörlüğünü üstlendi. Kontrollü kaos... Ne demekti bu? Helmut Gross şöyle açıklıyor: “Üç futbolcunun birden henüz kaptırılmış bir topun peşinden koşması ilk bakışta kaotik gözükebilir. Ama bu kontrollü ve yaratıcı bir kaos.” Dortmund, son yıllarda bunun anlamını unutmuş gibiydi. Favre onlara yeniden hatırlattı.

Dortmund - Bayern maçıysa şimdiden Bundesliga tarihinin unutulmaz maçları arasındaki yerini aldı. 2008’deki Bayern – Hoffenheim maçı, Bundesliga’nın yakın dönemdeki en kaliteli maçı olarak görülür. Maçın ardından Joachim Löw, “Bundesliga tarihinin en hızlı maçıydı. Bu maç lig için de müthiş bir reklam oldu,” demişti. İki takımın toplam 248 kilometre mesafe kat ettiği ve 525 depar attığı Dortmund – Bayern maçı da otoban futbolunun bir diğer örneği oldu.

İki yılın ardından Bayern’i yenip Bundesliga’nın zirvesindeki yerini pekiştiren Dortmund ise çok önemli bir şeyi daha başardı.

Jürgen Klopp, Dortmund’dayken yapmaya çalıştıkları şeyi şöyle açıklıyordu: “Taraftarlarımız bizi yalnızca sarı-siyah formalarımızla tanımamalı. Kırmızı bir formayla dahi oynasak tribünlerdeki herkes ‘Bunu yalnızca Dortmund oynayabilir’ demeli.”

Yıllar sonra yine, Dortmund’un diğer takımlardan ayırt edilmesi için sarı-siyah forma giymesine gerek yok.

Reklam

ENJOYED THIS STORY?

Add GOAL.com as a preferred source on Google to see more of our reporting

0