YORUM | Süleyman Tetik @salomontetik
Bu gece İstanbul'da, belki de ligde dananın kuyruğunun kopacağı maçlardan biri oynandı. Tarihi bir zafer uğruna rakiplerinin büyük çapta önüne geçen Başakşehir, sezonun ilk yarısının en kritik sınavlarından birinde Galatasaray'ı konuk etti.
İki takım için de farklı anlam ama aynı değeri taşıyan maç, iki ekibin de doğru oyun mantığıyla başladı. Galatasaray, Başakşehir deplasmanında kontrolsüz hücumlara çıkmadı, geride gereksiz boşluklar bırakmadı ve rakibinin ne kadar organize bir takım olduğunu bilerek, buna uygun bir futbol sergiledi. Bu sezon 1-0'lara alışan Başakşehir ise yine oyun disiplinini ortaya koyarak mücadeleye başladı.
Her iki takım da gereksiz pres uygulayıp alan açmadı ve zaman zaman rakibini tartıp kademede boşluk vermeden gol aradı. Topun kontrolünü elinde tutarak başlayan Galatasaray, set hücumlarında bu sezon hemen hemen her maçta olduğu gibi yine çok zorlandı. Özellikle ligin en iyi savunma mentalitesine sahip olan Başakşehir, halihazırda set hücumunda sorun yaşayan rakibine karşı sakin ve soğukkanlı bir futbol sergileyerek oyunu kontrolde tuttu.
Maç genelinde iki takım da yapması gerekeni yaptı desek yanlış olmaz. Galatasaray birçok deplasmanda kurbanı olduğu kademe boşluğunu bu deplasmanda hissettirmedi. Sarı-kırmızılı takım, Başakşehir deplasmanında nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı. Bu sezon oyun mentalitesini değiştiren Başakşehir, ligin en alt sıradaki takımlarına karşı bile kontrollü ve zaman zaman topu rakibi verip hata yapmasını bekleyerek oynuyordu. Özellikle bir savunma takımına dönüşen Başakşehir, Galatasaray karşısında da çizgisini bozmadı.
Toparlamak gerekirse; Başakşehir için bu maçta alınacak bir beraberlik, kayıptan çok öte büyük bir kazançtı. Büyük takımlara karşı oynadığı maçlarda bu felsefeyi değiştirmeyen Avcı, rakibiyle arasındaki puan farkını koruyup puan farkını cepten yemedi bile. Kasımpaşa'nın da puan kaybettiği haftada Başakşehir için bu bir puan değerli. Galatasaray cephesinde de benzer bir durum geçerli. Sarı-kırmızılı takım son derece kötü bir durum içindeyken ve istediği tek şey en az hasarla lig arasına girmekken formda olan lidere karşı deplasmanda kaybetmemek büyük anlam ifade ediyordu.
Maç sonunda oyuncuların ve teknik adamların ağzından farklı şeyler çıkabilir. Ancak ne söylerlerse söylesinler bu beraberlik iki takımın da istediği bir sonuçtu. Kısacası zirve adına en önemli maçlardan birinde ne şiş yandı ne de kebap.




