YORUM | Cem Ak
Sezon başından beri istediği oyundan uzak bir görüntü çizen ve gol yollarında etkisiz kalan Galatasaray, Çaykur Rizespor karşısında bir nebze kıpırdanmayı başardı. 2-0'la galibiyete giden sarı kırmızılı ekipte konuşulması gereken en önemli şey Fatih Terim'in sahaya sürdüğü 11'den başkası değil. Bir süredir basın toplantılarını kadrodan teknik ekibe kadar herkese mesaj göndererek değerlendiren Terim, bu maçta yaptığı hamlelerle sonucu aldı. Galatasaray'da mesajların yerine gidip gitmediği ise sarı kırmızılıların geleceğini şekillendirecek.
Sarı kırmızılılarda performansı çok eleştirilen Younes Belhanda, Sofiane Feghouli ve Mariano'nun yanında Steven Nzonzi'nin yedeğe çekilmesi, Marcao'nun da cezası düşünülünce oldukça farklı bir ilk 11 görmemize yol açtı. Merkez üçlüsünü Seri - Lemina - Ömer ile kurgulayan Terim, Galatasaray'ın şiddetle ihtiyaç duyduğu tempo sorununa müdahele etmiş oldu. Bu tercihlerin getirisi olarak Galatasaray'ın savunma önü direnci azalsa da mücadele gücü bu açığın hissedilmemesini sağladı. Şener'in oyundan çıkana kadar gösterdikleri ve penaltı pozisyonuna doğrudan etki etmesi, tecrübeli antrenörü fazlasıyla mutlu etmiştir. Yaptığı değişikliklere skoru almak, Terim'in ilerleyen haftalarda oyuncularına karşı kullanabileceği önemli bir koz haline gelecektir.
DepoPhotosSarı kırmzılılarda taktiksel anlamda kadro seçimi dışında büyük farklar gözlemlemedik. Zorlu maçlarda kullandığı üçlü savunma haricinde alışılagelmiş dizilişinden ödün vermeyen Fatih Terim, bu opsiyonu daha fazla değerlendirmek durumunda kalabilir. Rizespor karşısında skoru almak, Galatasaray'ın mevcut düzende yaşadığı sorunları biraz maskelemiş olabilir ancak hücumda tempo ve yaratıcılık eksikleri baş ağrıtmaya devam edecektir. Üçlü savunmanın şu ana kadar gösterdikleri, bu sorunların çözülebileceğine dair umut sağlıyor. Tabii bir de Falcao'nun dönüşüyle beraber Andone - Falcao ikilisiyle kurulacak bir 4-4-2 ihtimali de bizi bekliyor olabilir.
Alınan bu skora rağmen Galatasaray'ın akan oyunda gol bulmakta hala zorlandığını belirtmek gerek. Atılan goller haricinde net pozisyon sayısı olarak olması gerekenden bir kez daha uzak kalan Galatasaray, merkez orta sahada mücadele ve yaratıcılık dengesini bulmak zorunda. Fatih Terim'i bekleyen, dizilişten bağımsız, en önemli sorunlardan biri de bu. Sarı kırmızılılar, kolay gol üretemediği sürece puan kaybı riski taşıyan maçlar oynamak zorunda kalacak.
DepoPhotosGalatasaray taraftarının aklındaki en önemli soru ise Terim'in bu maçta verdiği mesajın oyuncular tarafından nasıl alındığı olacak. Elinde çeşitli sistem ve oyuncu opsiyonları bulunan Terim, gerekli gördüğü yerde kağıt üzerinde en yetenekli isimlerini yanında oturtabilen bir teknik direktör. Mevcut düzende oyuncularını arzuladığı performansa çekmeye çalışan Galatasaray'da hayal kırıklığı yaratan isimler toparlanmadığı sürece işler çok kolay olmayacaktır.
Çok ihtiyaç duyduğu üç puana uzanan Galatasaray'ın bir avantajı da Çaykur Rizespor'un tehdit oluşturmaktan uzak olmasıydı. Yediği erken gollerle oyundan düşen Karadeniz ekibi, bir türlü oyununu toparlayıp Galatasaray'ın zayıflıklarına hücum edemedi. Sarı kırmızılı ekip, sezon boyunca çok fazla pozisyon vererek Fernando Muslera'nın üstüne çok yük bindiriyordu. Urugaylı kaleciyi bir kaç fırsat harici zorlayamayan Rizespor, performansı ve uyumu şüphe uyandıran Luyindama - Ahmet Çalık tandemini cezalandıramadı.
Galatasaray, aradığı çıkışın başlangıcını Rizespor galibiyetiyle yapmış olabilir. İlk 11'de yapılan rotasyon, oyun tam anlamıyla tatmin etmese de skora yansımasıyla Fatih Terim'in hedefine ulaşmasını sağladı. Bu galibiyetten dersler çıkarması gereken isimler kulübede oturdu belki ama ilerleyen maçlarda izledikleri bu müsabakayı akıllarında tutmaları Galatasaray'ın başarısı açısından büyük önem taşıyor.


