Galatasaray ligin ilk altı sırasında yer alan takımlardan Beşiktaş ve Göztepe ile henüz oynamadı. Kayserispor'u yendi, Fenerbahçe'den bir puan aldı. Başakşehir'e ise kaybetti.
Igor Tudor'un ekibi Beşiktaş ve Göztepe karşısında nasıl neticeler alır, bilinmez ama ilkokul 1 seviyesindeki matematik açık: Kalan 12 takımla oynanan maçlardan optimum düzeyde alınacak puanlar, çetin geçen bir ligde, zirve bölgesinde yer alan beş ekibe karşı alacağınız puanlardan daha önemli.
Galatasaray, Fenerbahçe'yi, Beşiktaş'ı ve Başakşehir'i sezon boyunca yenmeyebilir. Problem değil. Ligin orta ve alt sıra takımlarına karşı işi şansa bırakmadan, işhtahlı bir şekilde hücum edip, rakiplerini büyük bir baskı altına alıyorlar. Bu da sonuç veriyor.
O kadar belirleyici olsaydı, "büyük maç" uzmanı Fenerbahçe'nin son 10 sezonda iki şampiyonluktan daha fazlasını elde etmesini beklerdiniz.
Süper Lig'de şampiyonluğun anahtarı, orta ve alt sıra takımlara karşı hayal kırıklığı yaşamamanızdan geçiyor.
ÖN ALANDA BASKI KRİTİK
Galatasaray, Aytemiz Alanyaspor karşısında ikinci yarıda zorlandı, doğru. Boş alanlar verdi. Rakipte Junior Fernandes ve Vagner Love oynamış olsalardı, skor farklı da olabilirdi.
Fakat kesin olan bir şey var: Galatasaray'ın özellikle iç saha maçlarında ön alanda kalabalık durması ve yüksek bir tempoyla alan daraltması, rakibin elini ayağını birbirine dolaştırıyor.
Beşiktaş'ı son iki sezonda durdurulmaz yapan aksiyonlardan birini bu sezon uygulayan taraf Galatasaray. Beşiktaş ise bunu neredeyse tamamen bırakmış durumda. Yaşadıkları beklenmedik puan kayıpları da bunun bir ürünü.
Galatasaray iç saha maçlarında bir büyük takımın yapması gerektiğini yapıyor. Temposuz bir oyunla ya da set hücumla 'fazla akıllı' davranmaya çalışmıyor. Boğuyor, boğuyor, boğuyor.
Neticeyi de alıyor ve almaya da devam edecek.
Aytemiz Alanyaspor maçında sağ bek Mariano, özellikle ilk yarıda neredeyse bir forvet oyuncusu gibi oynadı. Bunun etkilerini görmek mümkündü.
ilk 45 dakika boyunca Galatasaray yüzde 70 topa sahip olma oranıyla oynadı. Maçın yüzde 33'ü Alanyaspor ceza sahası ve çevresinde oynandı. Galatasaray'da Younes Belhanda daha doğru tercihler yapmış olsa, maç henüz ilk devrede bitebilirdi.
İkinci yarıda temponun düşmesiyle Alanyaspor maçı dengeye getirir gibi gözüktü ama bu defa da direkt hücumlarla net pozisyonlar yakalayan Galatasaray'ı izledik. Burada da Garry Rodrigues'in yanlış tercihleri, farkın açılmasına engeldi.
BEŞİKTAŞ'TAN BEKLENENİ GALATASARAY YAPIYOR
Galatasaray maç boyunca 18 şut çekti, bunlardan 8'inde isabet sağladı. Alanya'nın sadece 4 şutu vardı.
Sarı kırmızılı ekip bu kadar baskın oynadığı ve oyunu zaman zaman rakip ceza sahası çevresine yığdığı bir maçta toplam 18 orta yaptı. Rakibini gelişigüzel şişirme toplarla değil, bilinçli ve organize ataklarla delmeye çalıştı. Beşiktaş'ta ise Ricardo Quaresma bazı maçlarda 18 orta sayısına kendi başına ulaşıyor...
Galatasaray'ın iç saha maçlarında, Beşiktaş'ın kadro yapısıyla daha uygun olduğu ve iki yıldır yapıp bu yıl terk ettiği ön alan baskısı belirleyici oluyor. Beşiktaş'tan bekleyeceğimiz şeyleri Galatasaray yapıyor ve etkili de yapıyor.
Türk Telekom Stadyumu'ndaki bu dominasyona, deplasmanda yaşanacak kayıpları en aza indirgemek eklenirse, Galatasaray sezon sonunda mutlu sona ulaşır.
Varsın "büyük maç" karneleri iyi olmasın...




