Mohamed Elneny Ankaragucu Besiktas 10/19/19Depo Photos

YORUM | Beşiktaş, Abdullah Avcı'nın dokunuşunu bekliyor


 YORUM | Onur Özgen @ozgenonur

Beşiktaş için geçen sezonun kırılma maçı İstanbul’da 4-2 kaybedilen Genk karşılaşmasıydı. Daha doğrusu ondan önce oynanan Malmö, Konyaspor ve Göztepe maçlarının hiçbirinin kazanılamamasının üstüne bir de dört gollü mağlubiyetin gelmesi, Şenol Güneş’in hem oyun hem de oyuncu tercihlerini değiştirmesine neden olmuştu.

O Genk maçının on birinde yer alan Tolgay Arslan, kısa süre sonra kadro dışı bırakılmıştı. Oğuzhan Özyakup ise sezon boyunca bir daha neredeyse on birde yer almamış, hatta oyuna sonradan dahi kolay kolay alınmamıştı. Bu iki oyuncunun yerine ise Dorukhan Toköz ve Güven Yalçın on bire yerleştirilmişti. Takım ise topu biraz daha rakibe bırakan, rakibi önde karşılayan ve daha direkt hücum eden bir oyuna evrilmişti. Sezonun ikinci yarısında Burak Yılmaz’ın takıma dahil olması, Adem Ljajic’in Burak’la iyi bir uyum yakalaması, Dorukhan ve Güven’in ise oyuna dinamizm katmalarıyla Beşiktaş iyi bir çıkış yakalamış, 12 galibiyet elde etmiş ve şampiyonluk yarışına arkalardan gelip katılmıştı.

Guven Yalcin Burak Yilmaz Ankaragucu Besiktas 10/19/19Depo Photos

Siyah-beyazlılar geçen sezon bu dönüşümü ekim sonunda gerçekleştirmişti. Bu sezon da Abdullah Avcı yeni bir oyun arayışına hemen hemen aynı dönemde başladı. Sahte bekler, pozisyon oyunu, WM (3-2-5) gibi kavramlarla başlanan sezonda, sekiz maçta sadece bir galibiyetin alınabilmesiyle Alanyaspor maçında daha standart bir oyuna, Avcı’nın deyimiyle oyuncuların alışık oldukları oyuna dönülmüş ve bir buçuk ayın ardından sezonun ikinci galibiyeti bu oyunla gelmişti. Fakat açıkçası o maçta da takımın üretim problemi devam etmişti. İkinci yarının başındaki penaltı golüne kadar Beşiktaş’ın tek bir gol pozisyonu yoktu. Bu akşam ise bu sezon ligde en az net gol pozisyonuna giren iki takım karşı karşıya gelecekti; Ankaragücü (8), Beşiktaş (11).

Beşiktaş’ın üretim sorununun en büyük nedeni, derin savunmalar karşısında çözüm bulamaması. Geriye yaslanan savunmalara karşı iki şekilde hücum edebilirsiniz; ya topu dolaştırıp rakibi hareket ettirmeye ve bu şekilde boşluk vermelerini sağlamaya çalışırsınız ya da daha doğrudan bir şekilde hücum edersiniz. Beşiktaş bir tarzdan vazgeçip, diğerine geçti. Ama hücum üretkenliği açısından sonuç pek değişmedi.

Alanyaspor maçına göre beş değişiklik vardı. Sakatlanan Dorukhan Toköz’ün yerine sağ bekte Douglas, Victor Ruiz’in yerine sol stoperde Necip Uysal, Oğuzhan Özyakup’un yerine sağ içte Mohamed Elneny, Kevin N’Koudou’nun yerine sol kanatta Güven Yalçın ve formsuz Adem Ljajic’in yerine forvet arkasında Abdoulay Diaby oynuyordu. Aslında sakatlıklar dışında Alanyaspor maçının ikinci yarısındaki kadro ve düzen devam ediyordu.

Ankaragucu Besiktas TacticsGoal

Ancak skor aynı değildi. Beşiktaş, Alanyaspor maçının ikinci yarısına neredeyse golle başlamıştı. Ve o gol oyunun bütün gidişatını değiştirmiş, Beşiktaş’ın maç boyunca yakaladığı bütün fırsatlar da o golün ardından gelmişti. Ankaragücü maçı ise hâliyle 0-0 başlayacaktı ve bu Beşiktaş için kötü haberdi. Çünkü tabelada bu skor yazılıyken Beşiktaş çok zor üretebiliyor. Öyle ki; bu sezon ligde skor olarak maçların en büyük bölümünde geride oynayan takım 247 dakikayla Beşiktaş ve bu durumun Beşiktaş’ın üretkenlik sorunuyla doğrudan bir bağlantısının olduğu Alanyaspor maçının ikinci yarısında ortaya çıktı. O yüzden Beşiktaş’ın 0-0’ı çok daha güçlü oynaması ve bir şekilde ilk golü bulması şart.

Bunun için de akan oyununu iyileştirmesi gerekiyor. Zira bu sezonun ilk yedi haftasında duran toptan en fazla gol bulan takım olan Beşiktaş (6), ligde attıkları son beş golün dördü de duran top organizasyonlarından geldi. Duran toplar kapalı savunmaların açılabilmesi için elbette önemli bir silah ve Beşiktaş bunu iyi kullanıyor. Ama bu istatistik, aynı zamanda Beşiktaş’ın akan oyundaki yaratıcılığının zayıflığını da gösteriyor.

Bu akşam ise Ankaragücü'nün tüm planı beklenildiği üzere Beşiktaş’ın bu sorununa yönelikti. Dörtlü savunma hattının önünde beşli bir orta blok duruyordu, ileride ise bütün hücum planı onun önüne atılan direkt toplar üzerinden şekillendiği için Ankaragücü’nün bu sezon attığı gollerin yarısında imzası bulunan Dever Orgill vardı. Dolayısıyla Beşiktaş’ın Orgill’in savunma arkası koşularına dikkat etmesi ve rakibin kalabalık savunma hattı karşısında akan oyunda bir şeyler üretmesi gerekiyordu. Birincisini iyi yaptı; ama ikincisinde yine sıkıntılar bulunuyordu.

Buna karşın önceki maçlara kıyasla daha üretken bir yapı olduğunu söyleyebiliriz. Bilhassa ilk yarıda üzerinde durulmaya değer iki gol pozisyonu vardı. 28. dakikada Beşiktaş, Atiba Hutchinson ve Caner Erkin’in ortaklığıyla geriden kısa paslarla çıktı. Ardından orta sahada topla buluşan Caner, diyagonal bir pasla boş alandaki Diaby’yi gördü. Diaby ceza sahasına doğru topu sürerken, Burak ise ters kanada doğru topsuz koşu yapıp Michal Pazdan’ı da kendisiyle birlikte sürükledi, Diaby’nin önünü açtı va kaleciyle karşı karşıya kalmasını sağladı. Ama Diaby iyi bir gol vuruşu yapamadı.

Abdoulay Diaby Ante Kulusic Ankaragucu Besiktas 10/19/19Depo Photos

Bundan dört dakika sonraysa Caner, Burak’a direkt oynadı. Burak topu göğsüyle içe doğru kat eden Güven’in önüne bıraktı. Ardından Güven, yanındaki Elneny’ye pasını verdi. Elneny, Jeremain Lens ile verkaça girip ceza sahasına hareketlenmeden önce ise bu defa Diaby, yine ters kanada bir topsuz koşu yapıp yine Pazdan’ı o bölgeden çekti. Ancak Lens’in pasının şiddeti biraz hızlı olunca ve Elneny topun üstüne basınca kaleci Korcan araya girdi ve bir gol fırsatı daha değerlendirilemedi.

Bu iki pozisyon da gol beklentisi yüksek pozisyonlardı ve bunlardan çıkarılabilecek bir gol, tıpkı Alanyaspor maçındaki gibi maçın bütün seyrini değiştirebilirdi. Ama Beşiktaş o beceriyi ve kararlılığı gösteremedi. Tıpkı ikinci yarıda Ljajic’in oyuna girmesi ve Ankaragücü’nün bir kişi eksik kalmasının ardından rakip kale önündeki baskının artmasıyla maçın sonlarında bulunan iki net gol pozisyonunda daha olduğu gibi. Birinde Diaby kendi yarattığı pozisyonun finalini yapamadı, diğerinde Ljajic’in ara pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Umut Nayir, ilk kontrolü iyi yapamadığı ve topu iyi süremediği için erken ve telaşlı bir son vuruş yapabildi.

Açıkçası bu maç, Avcı'nın da maç sonunda ifade ettiği gibi beceriyle kazanılabilecek bir maçtı, ancak Beşiktaş artık becerili bir takım olmadığı için kazanamadı. Bu akşam bulunan pozisyonları değerlendiremeyen oyuncuların yerinde üç sezon önce çok daha yeteneklileri oynuyordu. Bu oyun, o oyuncularla Ankara’dan net bir galibiyet çıkarabilirdi. Ama artık onlar yok. Dolayısıyla Beşiktaş’ın antrenörünün dokunuşuna ve çok daha güçlü bir oyuna ihtiyacı var.

Reklam

ENJOYED THIS STORY?

Add GOAL.com as a preferred source on Google to see more of our reporting

0