YORUM | Onur Özgen@ozgenonur
Unutulmaz bir Şampiyonlar Llgi haftasının ardından yeniden Süper Lig'e geri dönüyoruz. Kalite olarak çok aşağısında kalsa da, en az Şampiyonlar Ligi çeyrek final eşleşmelerindeki kadar rekabetin olduğu bir yarışın en heyecanlı yerindeyiz.
Haftanın maçında Galatasaray, hem liderliği hem de ligdeki en ağır mağlubiyetini aldığı Başakşehir'e karşı rövanşı almak isteyecek. Başakşehir ise Türk Telekom Stadyumu'ndan yenilmeden döndüğü takdirde, şampiyonluk yolunda önünün çok açılacağının farkında...
Peki her iki takımın güçlü ve zayıf yanları neler? Fatih Terim ve Abdullah Avcı birbirine üstünlük kurmak için neler yapabilir? Gelin önce iki takımı pozisyon pozisyon masaya yatıralım.
Kale
Kaleci performanslarında Başakşehir lehine bir durum söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Fernando Muslera’nın en formda sezonunu geçirmediği kesin. Buna rağmen Fabricio Ramirez’in ardından Volkan Babacan ile birlikte ligde kalesini gole en çok kapatan kaleci (9).
Fakat Volkan 76 kurtarış yapıp, %73.7 kurtarış yüzdesiyle oynarken, Muslera ise 59 kurtarışla ve %66.2 kurtarış yüzdesiyle oynuyor. Buna karşın Volkan kalesinde 27 gol görürken, Muslera ise 30 gol yedi. Yani Volkan kalesine daha fazla şut isabet etmesine rağmen, Muslera’dan daha iyi kurtarış yüzdesiyle, daha az gol yemeyi başardı.
Öte yandan iki kalecinin de pas yüzdesinin ligin en iyileri olduğunu görüyoruz. Modern futbolun artık en az elleri kadar ayaklarını da kullanabilen ve oyuna katılabilen kaleciler istediğini düşünürsek, %72.6 ile ligin en iyi pas yüzdesine sahip kalecisi Volkan ve %71.2 ile en iyi ikinci pas yüzdesine sahip kalecisi Muslera’nın bu konuda takımlarına önemli bir katkı verdiklerini söyleyebiliriz.
Yani Pep Guardiola, Süper Lig’den bir kaleci almak isteseydi, Volkan ve Muslera’yı düşünebilirdi. Ama Ederson’un Premier Lig’de %85.1 pas yüzdesiyle oynadığını düşünürsek, herhalde ancak Brezilyalı kalecinin yedeği olurlardı.
Savunma
AASavunma konusunda Başakşehir’in bir üstünlüğünden bahsedebiliriz. Bunda da Başakşehir kadrosunun daha planlı, uzun vadeli ve teknik direktörünün oyun planına göre seçilmiş oyunculardan oluşmasının büyük payı var.
Abdullah Avcı, takımının geriden kısa pasla başlayarak hücum etmesini istiyor. Bunun için de savunma göbeğinde pas tekniği yüksek oyuncuları kullanıyor. Süper Lig’de Gary Medel’in ardından en yüksek pas yüzdesiyle oynayan iki stoper de Başakşehir’de: Joseph Attamah %89.0, Alexandru Epureanu ise %88.4 pas yüzdesiyle oynuyor. Öyle ki, bu iki oyuncudan biri dahi olmadığında takım geriden oyun kurulumunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Epureanu’nun oynayamadığı Fenerbahçe maçında olduğu gibi...
AABunun dışında Galatasaray’ın stoperleri Maicon ve Serdar Aziz’in, savunma istatistiklerinin Attamah ve Epureanu’ya göre daha iyi olduğunu görüyoruz. Maicon-Serdar, Attamah-Epureanu’dan 18 daha fazla top uzaklaştırmış, 37 daha fazla kafayla top uzaklaştırmış ve 13 daha fazla pas arası yapmış.
Fakat bu da Başakşehir stoperlerine daha az iş düştüğü olarak yorumlanabilir. Başakşehir savunmada Galatasaray’a göre daha kompakt kalabildiği için daha az atak ve gol yiyor, bu yüzden de savunmasının iş yükü daha az oluyor.
Hücumdaysa, bilhassa duran toplarda her iki takım da golcü stoperlere sahip. Maicon ve Epureanu, 5’er golle dikkat çekiyorlar. Hatta Maicon bu gollerden birini kazandığı serbest vuruştan ağlara yollamıştı. Aynı şekilde Attamah’ın üç, Serdar Aziz’in de bir golü bulunuyor. Haliyle her iki takımın da duran topları çok iyi savunması gerekeceğini söyleyebiliriz. Bu konuda da Başakşehir’in daha iyi bir organizasyona sahip olduğu aşikâr.
AAKanat beklere baktığımızda ise her iki takımın hücumcu beklere sahip olduğunu görüyoruz. Mariano ve Junior Caiçara, ligin en iyi iki sağ beki olarak değerlendirilebilir. İki bek de hücumda takımlarına genişlik ve pas opsiyonları kazandırıyor ve ikisinin de beş asisti bulunuyor.
Sol bekler Gael Clichy ve Yuto Nagatomo’nun ise, Brezilyalı beklere göre daha kontrollü olduklarını söyleyebiliriz. Geriden topla bindirme konusundaysa Başakşehir’in açık bir üstünlüğü var. Caiçara ve Clichy, 63 başarılı dripling yaparken; Nagatomo’nun takıma ikinci yarıda katıldığını varsayıp Martin Linnes’i de eklersek, bu sayı Galatasaray’da 35 olarak görünüyor. Dolayısıyla Galatasaray’ın, Caiçara ve Clichy’nin driplinglerine hayli dikkat etmesi gerekecek. Sarı-kırmızılılar ligin ilk yarısında Başakşehir’in karşısına kanatsız 4-3-1-2 ile çıktığında neler olabileceğini kendisi açısından hayli acı bir şekilde görmüştü.
Orta Saha
Kale ve savunmada olduğu gibi, orta sahada da Başakşehir’in standartları daha üst düzeyde performanslar elde ettiğini söyleyebiliriz. Bunda elbette, Badou Ndiaye’nin sezon ortasındaki beklenmedik ayrılığı ve Galatasaray’ın elinde o tipte başka bir merkez orta saha oyuncusunun bulunmamasıyla, Fernando Reges’in uzun süreli sakatlığının da etkisi var.
Ama ne olursa olsun Mahmut Tekdemir, Emre Belözoğlu ve Marcio Mossoro üçlüsünün daha güvenilir bir üçlü olduğu kesin. Bu üçlüden Mossoro’nun yaşadığı sakatlık ve Galatasaray karşısında oynayamayacak olması da Başakşehir için handikap, çünkü Mossoro’nun da Başakşehir’de bir alternatifi bulunmuyor. Büyük ihtimalle yerine Arda Turan oynayacak, ama Arda’nın yaşadığı fiziki sorunlar ve Galatasaray taraftarlarından göreceği muhtemel tepkiler karşısında vereceği performans, büyük bir soru işareti.
Getty ImagesDolayısıyla Galatasaray, Mahmut ve Emre’nin üzerine ciddi bir pres uygulayabilirse, Başakşehir’in kağıt üzerinde daha iyi görülen bu ikilisini, Mossoro’nun da yokluğundan faydalanıp devre dışı bırakarak orta saha üstünlüğünü ele geçirebilir.
Bu anlarda da Younes Belhanda’nın yapacakları belirleyici olabilir. Faslı oyuncu ligin en fazla şut pası veren (69) ve hücum bölgesinde en fazla isabetli pas yapan (396) oyuncusu. Özellikle kapılacak ani toplarla Başakşehir savunması hazırlıksız yakalanabilir ve Galatasaray hücumcuları alan bulabilirse, Belhanda bu alanlara çok sayıda etkili pas yollayabilir.
Forvet
Ligde iki gol ortalamasını geçebilen tek takım olarak, Galatasaray’ın hücum hattından daha iyi performans alabildiğini söylememiz yanlış olmaz. Galatasaray’da Bafetimbi Gomis, Sofiane Feghouli, Garry Rodrigues üçlüsünden 38 gol, 20 asistlik bir katkı alırken; Başakşehir’de ise Emmanuel Adebayor, Edin Visca, Eljero Elia üçlüsünün 21 gol 16 asistlik bir performans sergilediği görülüyor.
AAGalatasaray hücum üçlüsünün attığı 38 golün 26’sını tek başına Gomis üstlenirken, Başakşehir hücum üçlüsünün yaptığı 16 asistin 14’ü ise Visca’dan geldi. Yani Başakşehir’in Gomis’in ceza sahasındaki etkinliğini, Galatasaray’ın ise Visca’nın özellikle kenar ile merkez arası boşluklardaki (half-space) etkinliğini durdurması şart.
Teknik direktör
Fatih Terim’in ezeli rakiplerinin başındaki teknik direktörlerle karşılaştığı maçlarda hepsine karşı üstünlüğü bulunuyor. Üstün olamadığı tek teknik direktör ise Abdullah Avcı. Her ne kadar şu ana dek ligde sadece iki defa karşılaşsalar da, Avcı, bu iki maçta da kaybetmemeyi başardı (1G, 1B).
Avcı, özellikle Şenol Güneş’e karşı son yıllarda kurmuş olduğu oyun üstünlüğünü, ligin bir diğer tecrübeli teknik direktörü Terim’e karşı da kurmak isteyecektir.
Saha Avantajı
AAGalatasaray, şu ana kadar tam yedi deplasman mağlubiyeti almasına rağmen hâlâ şampiyonluk yarışında iddialı bir konumdaysa, bunu sadece iki puan kaybettiği harikulade iç saha performansına borçlu.
Sarı-kırmızılılar bu üstünlüğünü yine kullanmak isteyecek. Ama bu defa karşılarında da ligin deplasmanlardaki en başarılı ikinci takımını bulacak.
Sonuç
AAHer iki takımı pozisyon pozisyon incelediğimizde, Başakşehir’in daha organize ve daha güçlü bir oyuna sahip olduğu sonucuna ulaşıyoruz. Fakat bu maç özelinde, işler tersine dönebilir. Tıpkı Başakşehir - Fenerbahçe maçında olduğu gibi...
Başakşehir topa sahip olan ve kapanan rakipleri sakin ve sabırlı bir şekilde pas yaparak çözebilen bir takım. Hatta açıkçası, ligde geriye yaslanan takımlara karşı elinde bir çözümü olan tek takım bile diyebiliriz. Galatasaray da tıpkı Başakşehir gibi topa sahip olmayı seviyor, ama Başakşehir’e göre daha direkt hücum etmeyi seviyor ve bu da kapanan rakiplere karşı sorun olabiliyor. Tıpkı geçtiğimiz hafta Gençlerbirliği maçında olduğu gibi...
Bu anlamda Başakşehir’den puan almak isteyen bir takım, önde basmak zorunda. Fenerbahçe’nin yaptığı gibi... Galatasaray’dan puan almak isteyen bir takım ise, geriye yaslanıp bunu başarabilir. Gençlerbirliği’nin yaptığı gibi...
Başakşehir ve Galatasaray’ın bu oyun tarzlarına baktığımızda ise, Galatasaray’ın iç sahada daha da ivmelenen ön alan presinin, Başakşehir’in oyunu geriden kurma alışkanlığını ve pas akışkanlığını kesintiye uğratabileceğini düşünüyorum.
Fakat elbette Türk Telekom Stadı’na lider gitmenin avantajıyla Avcı, bu maçta savunma çizgisini daha derinde kurabilir ve geriden kısa pasla çıkma prensibini bu maç askıya alıp, Beşiktaş maçında olduğu gibi Adebayor’a uzun pas atma seçeneğini düşünebilir. Böyle bir tercih de Başakşehir’i bir adım öne geçirebilir.