YORUM | Onur Özgen @ozgenonur
Süper Lig’in ilk dört haftasında Galatasaray’dan (26) daha fazla isabetli şut çeken tek takım Alanyaspor’du (32). Akdeniz ekibi, dün akşam ise aradaki farkı daha da açtı. Çünkü çok daha iyi bir plana sahipti.
Süper Lig'deki maçların öncesinde antrenörler karşılaşmalar hakkında konuşurlarken, genellikle bilindik söylemlerde bulunurlar. Kabaca kendi takımlarının durumlarını anlatırlar, rakiplerinin ne kadar saygıdeğer olduğundan bahsederler ve sahadan iyi bir sonuçla ayrılmak istediklerini belirtip sözlerini bitirirler. Dün akşam Çağdaş Atan ise tıpkı takımına oynattığı futbol gibi sıra dışı bir maç önü konuşmasıyla karşımızdaydı.
“Bu maç için cebimizde üç ayrı oyun planı var,” dedi Atan. “Top rakipteyken ve topa sahipken ayrı oyun planlarımız var. Galatasaray gibi bir takıma karşı çıkardığımız kadro, herhâlde bir ipucu ve mesaj veriyordur. Dört-beş tane hücumcuyla başlıyoruz. İstanbul’da oynamanın bazı çekinceleri olur, ama biz klasik oyunumuzu oynayacağız. Galatasaray’ın kalecisi Fatih Öztürk’e kadar önde basacağız.”
Depo PhotosKuşkusuz, son derece iddialı bir açıklamaydı. Yayıncı kuruluşun stüdyosunda ise bu pek olumlu karşılanmadı. Maçın yorumcusu Tugay Kerimoğlu, bir antrenörün kendi oyun anlayışından vazgeçmemesinin önemli bir düşünce tarzı olduğunu ve bunun oyuncularına olan güvenini gösterdiğini söylese de zaman zaman prensiplerinizden vazgeçmeniz gerektiğini söyledi ve ekledi: “Sonuçta karşınızda Galatasaray var”.
Ama Alanyaspor, ilk düdükten itibaren antrenörünün maç öncesindeki öz güveninin karşılığını fazlasıyla verdi. Zaten ligin ilk dört haftasının en baskın futbolunu oynayan takımı onlardı. Dün akşam ise bu futbolu İstanbul’da da oynayarak, onlar için yerin ya da rakibin bir öneminin olmadığını gösterdiler.
Elbette, rakip kim olursa olsun kendi oyununu karşısındakine kabul ettirmeye dayalı proaktif anlayışın, tıpkı Kerimoğlu’nun söylediği gibi bazı riskleri vardır. Avrupa futbolunda proaktif futbolun son zamanlardaki en popüler temsilcilerinden biri olan Atalanta, Gian Piero Gasperini’nin kendilerine aşıladığı bu anlayış sayesinde birçok maçta rakiplerinin canına okusa da zaman zaman karşılarında kendilerine ters gelen ve iyi bir plana sahip olan bir rakip bulduklarında defansif anlamda oldukça zor durumlara düşebiliyor. Tıpkı geride bıraktığımız hafta, ilk yarıda dört gol yedikleri Napoli karşısında olduğu gibi.
Dün akşam ise Alanyaspor’un proaktif oyun anlayışı ve aldığı riskler, kendi güçlü yanlarını ortaya çıkarmalarını sağladı. Çünkü kendi oyunlarını oynamak isterken, aynı zamanda Galatasaray’ı nasıl durduracaklarını da çok iyi biliyorlardı.

Hâlbuki Atan’ın maç sonunda da itiraf ettiği üzere, Galatasaray’ın önceki maçlarında da olduğu gibi 4-1-4-1 formasyonuyla karşılarına çıkacaklarını sanıyorlardı. Ama öyle olmadı. Sarı-kırmızılılar, savunma önünde Taylan Antalyalı ve Oghenekaro Etebo’dan oluşan çift pivotla maça başladı.
Kâğıt üzerinde kendisi de 4-2-3-1 formasyonunu kullanan Alanyaspor ise bu beklenmedik duruma da çabucak uyum sağladı ve Galatasaray’ı onlara özel olarak 3-5-2 şeklinde, adam markajına dayalı, şiddetli bir ön alan presiyle karşıladı. Üçlü ve dörtlü savunma arasındaki geçişleri, adam markajındaki örgütlülükleri ve karşı pres ânındaki agresiflikleri bir Süper Lig takımı için hayranlık uyandıran bir düzeydeydi.
Üstelik, tıpkı ilk dört maçlarında olduğu gibi, topa sahipken ve bilhassa geriden oyun kurarken de son derece soğukkanlılardı, zira bu konuda da ne yapacaklarını gayet iyi biliyorlardı. Galatasaray, rakip yarı sahada Alanyaspor’a hiçbir şekilde pres uygulayamadı, çünkü geride daima bir kişi eksiklerdi. Karşılarında topa sahip olmanın ve rakibe karşı kurulan sayısal üstünlüğün öneminin bilincinde bir takım vardı. Bunu da kalecileri aracılığıyla yapıyorlardı.
Xavi Hernandez, sahada her zaman bir oyuncunun boşta olduğunu, bunun aksini söyleyenin ise yalan söylediğini belirtir. “Çünkü her zaman kaleciye pas imkânınız vardır,” der Xavi. “Maç başlarken on bire on biriz; ama top sizdeyken topu almak isteyen 10 kişi var, 11 değil”.
Süper Lig’de ise nadiren bu imkânın farkında olan takımlar görürüz. Ve bu sezonki Alanyaspor, kesinlikle onlardan biri. Bunda da elbette Atan’ın oyuncularını proaktif düşünmeye ve davranmaya ikna etmesi kadar, aynı zamanda kendi ekibini onun bu anlayışını paylaşan kimselerden oluşturmasının da payı var. O kimselerden biri ise Francesco Farioli isminde bir İtalyan antrenör.
www.twitter.com/france_farioGeçtiğimiz sezondan bu yana Serie A’nın yükselen değerlerinden biri olan Sassuolo’nun yaratıcısı Roberto De Zerbi’nin Benevento günlerinden bu yana kaleci antrenörü olarak ekibinde yer alan Farioli, De Zerbi’nin futbol anlayışında çok önemli bir yer tutan geriden oyun kurma konusunda da katkıları olan bir isimdi.
Öyle ki, Wyscout verilerine göre, geçtiğimiz sezon Avrupa’nın beş büyük liginde maç başına öldürücü pas ortalaması en yüksek olan kaleci ne Manuel Neuer ne Alisson Becker ne de Marc-Andre ter Stegen’di. Birinci sırada, Sassuolo’nun kalecisi Andrea Consigli yer alıyordu (0.18). Serie A’da ise geçen sezon ondan daha fazla şut pası veren bir kaleci yoktu (4). Bir nevi İtalya’nın Mert Günok’uydu.
Alanyaspor’un Portekizli kalecisi Marafona da bu sezon bu anlamda büyük bir dönüşüm yaşıyor ve bunun Atan’ın ekibine Farioli’nin katılmasıyla doğrudan bir ilgisi olmalı. Geçtiğimiz sezon, Süper Lig’de en fazla isabetli pas veren sekizinci kaleci olan Marafona, bu sezon ise ilk beş hafta itibarıyla maç başına 30.8 isabetli pasla bu dalda lider konumda. Dün akşam da Galatasaray’ın en fazla isabetli pas yapan oyuncusu olan Marcao’yla eşit sayıda isabetli pası vardı (30).
O paslardan biri ise oldukça özeldi. Galatasaray’ın ön alan presi karşısında devreye girip, takımının bir kişi fazla olmasını sağlayan Portekizli kaleci, 25. dakika içinde tek bir uzun pasla Davidson’u rakip yarı sahada topla buluşturdu ve takımının dörde dört bir şekilde hücuma çıkmasını sağladı.
Depo PhotosKalecisini bu şekilde kullanabilme vizyonundan yoksun olan Galatasaray ise Alanyaspor’un ön alan presi karşısında çaresizdi. Bu yüzden 20. dakikadan itibaren kale vuruşlarını asla kısa kullanamadı ve topu sürekli havaya dikti. Akan oyunda da Alanyaspor’un adam markajına dayalı önde baskısının sonucu olarak, ilk 15 dakika haricinde Galatasaray’ın maç içinde topu alabildiği tek bir zaman dilimi olmadı. Alanyaspor, tıpkı ilk dört haftada olduğu gibi, Galatasaray karşısında da topun ve dolayısıyla oyunun hâkimiydi. Etebo’nun ikinci sarı kartını görüp oyun dışında kalmasının ardından ise topun üzerindeki hâkimiyetini daha da artırdı. Ama öte yandan, sıkılaşan Galatasaray savunması karşısında alan bulmakta daha zorlandı.
Günümüz futbolunda, topa sahip olan takımların aşmaları gereken iki tür duvar oluyor: Birincisi, iki dörtlü blok. İkincisi, altılı savunma hatları. Birbirine oldukça yakın bir şekilde konumlanan iki dörtlü blok usûlü savunmanın belki de en iyi uygulandığı lig ise La Liga. Geride bıraktığımız haftada hem Barcelona hem de Real Madrid puan kaybederlerken bu konudan oldukça muzdariplerdi. Getafe ve Cadiz’e 1-0 mağlup olan iki ezelî rakibin topa sahip olma oranları %74 ve %73’tü. Buna karşın iki takımın da rakip kaleye yalnızca bir isabetli şutu vardı.
Futbolun en üst düzeyindeki iki takımın derin savunmalar karşısında yaşadığı üretkenlik sorununun bir benzerini, Alanyaspor’un dün akşam Galatasaray’ın sıkı 4-4-1’ine karşı yaşamasında pek şaşıracak bir şey yoktu dolayısıyla. Üstelik Alanyaspor’un durumu da o kadar kötü değildi. Galatasaray’a karşı tam 22 şut imkânı buldular ve bunların sekizinde de isabet yakaladılar (Bu aynı zamanda, Opta ’nın Süper Lig’de detaylı analize başladığı 2014-15’ten bu yana Galatasaray’ın sahasında en fazla şut gördüğü ikinci maç anlamına geliyor). Net pozisyon olarak olmasa da, şut sayısı anlamındaki bu bereketliğin neticesi ise Davidson’un uzatma dakikalarında galibiyeti getiren golü oldu.
Alanyaspor, bu golle Fenerbahçe’den liderlik koltuğunu geri alırken, aynı zamanda başka koltuklardaki yerini de sağlamlaştırdı. Ligin ilk beş haftasında en fazla isabetli şut atan (40), rakip ceza sahasında topla buluşan (135), net gol pozisyonu üreten (17) ve gol beklentisi yaratan (11.45 xG) takımı onlar oldu.
Depo PhotosElbette bu oldukça parlak sezon başlangıcı bir anda gerçekleşmedi. Projeye, gelişime ve sürekliliğe dayalı bir sürecin olması gereken bir noktasında şu an Alanyaspor. Doğru zamanda, doğru insanların katkısını alıyor ve daha fazla ilerlememesi için hiçbir neden görünmüyor.
Premier Lig’de Leeds United, Bundesliga’da RB Leipzig, Serie A’da Atalanta ya da Sassuolo. Evet, hepsi gerçekten çok ilgi çekici proje takımları. Ama Süper Lig’in de Alanyaspor’u var. Ve en az onlar kadar saygıyı ve ilgiyi hak ediyor.


