Abdullah Avci Caner Erkin Besiktas Goztepe 08/23/19Depo Photos

YORUM | Abdullah Avcı farklı bek kullanımıyla neyi amaçlıyor?


 YORUM | Onur Özgen @ozgenonur

"Bek oyuncuları, genellikle topa sahip olma oyunu ve yaratıcılık açısından değerlendirilmekten uzak tutuldular. Diğer her pozisyon bu açıdan gelişti. Libero kalecilerden sahte 9'lara kadar, her pozisyonda topa sahip olmaya odaklı bir gelişim yaşandı. Ama en son ne zaman bir sol bekin iyi bir oyun görüşüne sahip olduğu, topla iyi bir ilişkisinin bulunduğu veya harika bir pas verdiği için övüldüğünü işittiniz?” – Michael Cox - The Athletic

Beş yıl önce bu zamanlardı. Babamla İstinye’de bir restoranda oturmuş sohbet ediyorduk ve konu elbette dönüp dolaşıp futbola gelmişti. O sezon ligi Fenerbahçe kazanmıştı. Masada takımın iki beki Gökhan Gönül ve Caner Erkin’in hücumda yarattıkları farktan söz ederken, özellikle sol kanattan sol beke evrilen Caner’in artık pozisyonunu bulduğunu söylemiştim. Babam ise bu düşünceme pek ikna olmamış gibi bir surat ifadesiyle, “Bence Caner çok iyi bir 8 numara olabilirdi” diye cevap vermişti. Fakat bu da benim kulağıma hiç mantıklı gelmemişti.

Fazla kişisel bir giriş olduğunun farkındayım. “Babanın Caner hakkındaki fikirlerinden bize ne?” diyebilirsiniz. Ama bunu söyleyen adamın dört yıl boyunca Beşiktaş için profesyonel olarak oyuncu izlediğini ve hatta Caner’i 13 yaşındayken Manisa’dan otobüsle Beşiktaş’ın özkaynak seçmelerine getirdiğini belirtmeme lütfen izin verin.

Geçtiğimiz Cuma akşamı ise Beşiktaş - Göztepe maçını seyrederken aklıma bir anda babamla beş yıl önce yaptığımız bu konuşma geldi. Galiba ilk defa Caner’i merkezde seyrediyorduk. Aslında kâğıt üstünde yine sol bekti; ama sahte bir bek.

Besiktas Goztepe

Abdullah Avcı için ise bu yeni bir uygulama değildi. Geçen sezon Başakşehir’deki bek oyuncuları Junior Caiçara, Gael Clichy ve Fedor Kudryashov’u da sık sık böyle kullanmıştı.

İki yıldır Antalya’da yaşadığım için İstanbul takımlarının maçlarını yalnızca televizyondan seyredebiliyorum. Stadyumdan maç izleme ayrıcalığını da fırsat buldukça Antalyaspor’un iç saha maçlarına giderek yaşamaya çalışıyorum. Geçtiğimiz sezon Başakşehir buraya geldiğinde de elbette fırsatı kaçırmamıştım.

Maçın 33. dakikasıydı. Başakşehir’in stoperleri orta saha çizgisine kadar gelip oyun kuruyorlardı. Sağ bek Caiçara geride üçüncü stoper olarak bekliyor, sol bek Kudryashov ise iç koridordan ileri çıkıyordu. Kanat oyuncuları çizgiye basarak hücum genişliğini sağlıyor, iç oyuncuları İrfan Can Kahveci ve Marcio Mossoro rakip stoperler ile beklerin arasında konumlanıyor, sahte 9 rolündeki Robinho ise sürekli yerini boşaltıp rakip savunmanın dengesini bozmaya çalışıyordu. Tipik bir pozisyon oyununa dayalı saha yerleşimiydi bu. Cebimden telefonumu çıkarıp Süper Lig’de çok sık göremediğimiz bu manzaranın fotoğrafını çekmek istemiştim ki; ben fotoğrafı çekerken üç saniye içinde savunma arkasına sızan Kudryashov’un golü gelmişti.

Antalyaspor Basaksehir

Maçın ardından eve gittiğimde televizyonu açıp Önder Özen’in yorumlarını izlemiştim. Kudryashov’un sahte bek rolündeki performansına dikkat çekmişti. Maç içinde ise önce Kudryashov’un çizgiyi kullanmayarak Avcı’nın istediklerini tam olarak idrak edemediğini düşündüğünü, ancak aradan zaman geçince bu rolün ona antrenörü tarafından verildiğini anlayabildiğini itiraf etmişti.

Fakat ne yazık ki televizyondaki futbol programlarında onun dışında bu durumdan söz eden bir yorumcu yoktu. Başakşehir’in reytingi olmadığından dolayı Avcı’nın Türk futbolu için bu alışılmışın dışındaki bek kullanımı ancak Beşiktaş’ta konuşulmaya başlandı.

Öte yandan elbette kariyerleri boyunca kanatları boydan boya efektif bir şekilde kullanmalarına alışık olduğumuz Gökhan’ı savunmanın sağında üçüncü stoper olarak, Caner’i ise savunma önünde oynayan oyuncunun yanında ikinci pivot olarak görmek enteresandı. Bu yüzden de Beşiktaş’taki bu yeni bek kullanımı biraz daha ilgi çekmiş olabilir.

Sıkı futbol seyircileri ise beklerin günümüzde topa sahip olarak oynamak isteyen pek çok takım tarafından bu şekilde kullanıldıklarını biliyorlar. Bunun en popüler örneği elbette Manchester City. Pep Guardiola da takımı topa sahipken sağ bekte Kyle Walker’ı üçüncü stoper, sol bek Oleksandr Zinchenko’yu ise savunma önünde ekstra oyun kurucu olarak kullanıyor. Ya da daha az takip edilen bir örnek olarak, Bundesliga 2 takımlarından Hamburg’da da Hannes Wolf, geçen sezon sağ beki Gotoku Sakai ve sol beki Douglas Santos’u aynı şekilde değerlendiriyordu.

Peki bu takımlar beklerini merkeze yanaştırarak neyi hedefliyorlar? İki amaç var: Birincisi, topa sahipken takımın merkezde daha fazla pas opsiyonuna sahip olması isteniyor. Bu şekilde hem topun daha akıcı bir şekilde dolaştırılabileceği hem de rakibin ön alan baskısından daha rahat bir şekilde çıkılabileceği düşünülüyor. İkincisi ise top kaptırıldığında bekler içerde olduğu için rakibe merkezde sayısal üstünlük verilmiyor; bu da takımın savunmada kendini daha güvende hissetmesini ve arkayı çok fazla düşünmeden rakibe daha rahat bir şekilde önde baskı uygulayabilmesini sağlıyor. Geçen sezonun büyük bölümünü orta sahasında Emre Belözoğlu, İrfan Can ve Mossoro gibi 10 numara karakterli üç oyuncuyla geçiren Başakşehir'in buna karşın ligin en az pozisyon veren ve en az gol yiyen takımı olmasında bu durumun büyük payı vardı.

Beşiktaş’ın ise Göztepe karşısında top kendisindeyken çok akıcı bir şekilde paslaşabildiğini söyleyemeyiz. Takımın sahaya yerleşiminde bir sorun görünmese de hem oyuncuların hem de topun hareketliliği konusunda aşılması gereken temel sorunlar bulunuyor. Ama geçen sezon küme düşen Bursaspor’dan dokuz gol fazla yiyen Beşiktaş’ın en azından bu yeni saha yerleşimi sayesinde Cuma akşamı rakibine neredeyse hiç geçiş fırsatı vermediğini söyleyebiliriz.

Caner Erkin Gokhan Gonul Besiktas Goztepe 08/23/19Depo Photos

Gökhan ve Caner’in bu yapının içinde üstlendiği yeni rolleri ise elbette verilere de yansıdı. İki oyuncu da maçın en fazla topla buluşan oyuncuları oldular: Gökhan (88), Caner (83). Geçen sezon ise her iki oyuncunun da maç başına topla buluşma sayısı 64.7’ydi. Öte yandan geçtiğimiz sezon Caner %73.5, Gökhan %72.8’lik pas yüzdesiyle oynamıştı; Göztepe maçında Caner’in pas yüzdesinin %86.9’a, Gökhan’ın ise %83.3’e çıktığı görüldü. Buna karşın orta sayılarında ise gözle görülür bir düşüş vardı. Geçtiğimiz sezon maç başına 5.7 orta yapan Caner’in Göztepe karşısında 4 ortası vardı, geçen sezon maç başına 3.3 ortayla oynayan Gökhan’ın ise Cuma akşamı tek bir ortası yoktu. Ve tabii ki Caner'in her ne kadar asist yapmak isterken atılmış olsa da bir golü ve bir asisti vardı.

Elbette bütün bir sezonla tek bir maça ait verileri kıyaslamak doğru bir yöntem değil. Ama Beşiktaş’ın yeni oyun yapısının içinde her iki oyuncunun da Göztepe maçındaki bu istatistiklerini bütün sezona yaymaları oldukça olası duruyor.

Manchester United’ın 90’lardaki efsane takımının istikrarlı sağ beki Gary Neville'ın da birkaç yıl önce itiraf ettiği gibi, "Büyüdüğünde futbolcu olmak isteyen hiçbir çocuk bek olarak oynamayı hayal etmez." Günümüzde ise artık bek pozisyonu Neville'ın zamanından çok daha değerli. Bunun farkında olan Abdullah Avcı’nın bekleri de Beşiktaş’ın yeni oyun tahayyülü sayesinde kendilerinden sık sık söz ettirecek gibi görünüyor.

Goal twitter
Reklam

ENJOYED THIS STORY?

Add GOAL.com as a preferred source on Google to see more of our reporting

0