Öncelikle Antalyaspor'dan başlamak lazım. Antalyaspor ligin ilk yarısında topladığı puanlardan sonra büyük bir rehavete girmiş, özellikle maçın ilk yarısında bu çok net bir şekilde belli oldu. Zaten vasat bir kadroya sahip olan takım, mental olarak da zayıflayınca ortaya kötünün kötüsü profil çıkmış. Şayet tek amaçları ligde kalmaksa lig onlar için kafada çoktan bitmiş. Tabii ilk yarıya oranla ikinci yarıda bambaşka bir Antalyaspor vardı. Yediği üç gole rağmen rakibinin üzerine giden, golü bulduktan sonra maçı bir ara tek kaleye çeviren bir takım izledik. Bunu da Bülent Korkmaz'ın devre arası konuşmasına bağlayabiliriz. Tabii kısa süreli bu etkili performansın sonrası da malum...
Gelelim Beşiktaş'a... 6 golü bir kenara bırakıp maçın başına dönelim. Siyah-beyazlılar son dönemde sık sık nükseden kötü performansını bu maçın başında da yansıttı. Üretkenlikten uzak, takım oyununu ve uyumunu bir türlü yakalayamayan ve rakip kaleye gitmekte zorlanan bir Beşiktaş varken goller geldikçe profil değişti. Antalyaspor adına maçın birçok kırılma noktası vardı. Boffin'in gereksiz penaltısı, Salih Dursun'un kendi kalesine attığı muhteşem gol derken Beşiktaş, bir şekilde rakibin direncini kırmayı başardı. Ancak maçın hikayesini değiştiren, hatta her şeyi unutturan bir oyuncu vardı: Shinji Kagawa...
Kagawa transferin son günü Beşiktaş'a geldiğinde Türkiye'de klasikleşmiş eleştirilere maruz kaldı. Dortmund'da süre alamaması, son yıllarda düşen performansı göze battı ancak bunları düşünürken 'kalite' terimini herkes unuttu. Ama açık konuşmak gerekirse Kagawa'nın yaptığı da insanlığa aykırı, insan üstü bir olaydı. Biri frikikten olmak üzere 4 dakikada bulduğu isabetli şutun ikisinin de gol olması olağanüstü bir hikayenin ana teması oldu. Tabii Quaresma'nın sahada olmaması da Kagawa'yı ön plana çıkardı. Malum, o olsaydı frikikte topu vermeyebilirdi(!)
Shinji Kagawa faktörü olmasaydı burada farklı şeylerden bahsediyor olabilirdik. Beşiktaş, oyun başındaki kötü performansını farklı galibiyetle unutturacaktı, Kagawa sahneye çıkıp futbola dair bilinen her şeyi unutturdu.
Kagawa olmasaydı da takım kazanacaktı. Ancak Japon oyuncunun yaptıkları hem kendisinin hem takımın motivasyonunu bambaşka bir seviyeye çekti. 4 dakikalık Kagawa performansı, Beşiktaş'ın sezonun geri kalanındaki takım atmosferini etkileyecektir. Kagawa dışında Ljajic, Dorukhan gibi bireysel performanslarla da dikkat çeken Beşiktaş, Antalya'daki 6 gol ve 3 puanın dışında benliğini yeniden kazanabilmek adına büyük bir fırsat yakaladı.
Beşiktaş, buram buram yetenek kokan futbolcularıyla bu ligin şampiyonluk adaylarından biri olur. Yeter ki sağdan soldan yağmur gibi orta yapmayı bıraksınlar, tıpkı bugün gibi...


