Udinese'nin 27 yaşındaki orta saha oyuncusu Rodrigo De Paul'ü 35 milyon Euro karşılığında 5 yıllığına transfer eden son şampiyon Atletico Madrid, adeta La Liga’nın neden en güçlü ve dinamik merkez orta saha rotasyonuna sahip olduğunu gösteriyor.
De Paul, ön liberodan on numaraya, her iki kanattan santrfora dek birçok pozisyonda farklı rol tanımlarıyla oynayabilen çok yönlü bir oyuncu. Çok yönlülüğünün yanında, İtalyan ekibine katıldığı 2016-17 sezonundan bu yana ivme kazanan devamlılığı ve skor gücü, onu takımın en önemli oyuncusuna dönüştürdü. Geçtiğimiz sezon attığı 9 golle takımın en golcü oyuncusu olan De Paul, Udinese kariyeri boyunca 70 gole doğrudan etki etti (toplam gol ve asist). Yükselen bu grafiği onu Scaloni’nin Arjantini'nde en önemli oyunculardan biri olmasını sağladı. Copa America’daki başarısı bu nedenle tesadüf değil. Scaloni takımını ne zaman üçlü bir orta saha kurgusuyla oynatsa De Paul o kurgunun değişmezi oldu. Tempolu ve süreklilik arz eden bir şekilde, hem defansif hem ofansif aksiyonların içindeydi. Bu, yaratıcılığı ve tekniğiyle ön plana çıkan bir oyuncu da olsa Simeone’nin en sevdiği özellik…
De Paul, Udinese'de topu çok iyi işleyen, gerek dribling gerek pas kalitesiyle ön plana çıkan ve üçüncü bölgelere geçişleri sağlayan kilit oyuncuydu. Üstelik bu geçişlerde bir ya da birden fazla rakibi üzerine çekerek topu diğer arkadaşlarına alan yaratabileceği şekilde taşıması oyun zekasına dair önemli işaretler gösteriyor.
Simeone'nin elinde Koke, Saul, Lemar, Marcos Llorente, Kondogbia, Herrera gibi her biri farklı özellikte kaliteli merkez oyuncuları olsa da; De Paul’ü onlardan ayıran en önemli özellik topu gerektiğinde zeki bir forvet gibi ileriye taşıyan, savunması güçlü bir hücum oyuncusu olması... Bu, Simeone gibi hızlı geçişlerle kaleye gitmeyi seven ve top rakipteyken rakibe en ufak bir alan bile bırakmak istemeyen bir teknik direktör için çok büyük bir şans…
Atletico taraftarlarının De Paul’ü bu sezon Simeone’nin kilit oyuncusu olarak izleme olasılığı oldukça yüksek.
