Genç okuyucularımız için, özellikle Millenium'dan sonra doğanlar için Ronnie O'Brien adı pek bir şey ifade etmeyebilir. Bu, Middlesbrough tarafından serbest bırakıldıktan sonra Juventus için oynayan ve Time dergisinin Yüzyılın Kişisi ödülünü neredeyse kazanan bir adamın hikayesini anlatmayı daha da değerli kılıyor. O Brien, adeta futbol mizahına konu olan simge figürlerden birisi.
Prestijli Amerikan yayını, Yüzyılın Kişisi ödülünü belirlemek için çevrimiçi bir anket yaptı. Martin Luther King ve Winston Churchill'den Elvis Presley ve Albert Einstein'a kadar kültür ve siyasetin önde gelen isimleri listede yer aldı.
Bununla birlikte Time, insanlara kendi adaylarını sunma seçeneği de verdi. İronik olarak halk oylamasında O'Brien kısa süre sonra liderliğini ele aldı.
Ancak Time, eğlenceyi durdurdu, O'Brien'ı ortadan kaldırdı ve kuralları değiştirdi. "Ünvanın ruhuna uymayan tuhaf adaylar sayılmayacaktır" diye alaycı bir açıklama yaptılar.
O'Brien için, diğer profesyonel futbolculardan oldukça farklı bir kariyerdeki birkaç garip olaydan sadece biriydi.
İrlanda Cumhuriyeti, Bray'de doğan O'Brien, hücumcu bir orta saha oyuncusu olarak kendi ülkesinde parladı ve 1997'de 18 yaşında Middlesbrough'a imza attı.
Boro menajeri Bryan Robson, ona asla A takımda ilk 11 şansı vermedi.
O'Brien, bu nedenle, 1999 yazında serbest bırakıldı.
Ancak, O'Brien'ın Boro'dan takım arkadaşı Paul Merson'ı da temsil eden menajeri Steve Kutner, Juventus da dahil olmak üzere Avrupa'nın en büyük kulüplerinden bazılarına önemli anlarının bir videosunu gönderdi.
Juventus ikna oldu ve böylece O'Brien, Carlo Ancelotti tarafından yönetilen takım için beş yıllık bir sözleşme imzaladı.
1910'ların orta saha oyuncusu Matts Kunding'in ve son zamanlarda Arsenal'in eski yıldızı Liam Brady'nin ardından Juve'ye imza atan üçüncü İrlandalı oldu.
Robson, oldukça aşırmıştı.
Boro patronu "Ronnie O'Brien yeterince iyi değil" dedi. "İnsanlar Juventus'a gittiği için atlıyor ama henüz bir şey yapmadı. Ona iyi şanslar. Umarım gerçekten başarılı olur ve beni yanıltır."
1999 yazı Juve'de değişim zamanıydı. Kadrolarında Zinedine Zidane, Edgar Davids ve Alessandro Del Piero da dahil olmak üzere tüm zamanların en iyileri vardı.
Temmuz ve Ağustos aylarında yapılacak Intertoto Kupası ile Ancelotti, kadroda denemeler yapıyordu.
Rostov'a karşı yarı final mücadelesinin ikinci ayağında son 13 dakikada oyuna girdi. Juventus zaten toplamda 9-1 önde gidiyordu.
O Brien, eline geçen fırsatları değerlendiremedi.
Bu, O'Brien'ın Juve için gördüğü tek maçtı.
Eylül 1999'dan üç yıl boyunca Lugano, Lecce, Crotone ve Dundee'ye kiralık gitti.
O'Brien, erken bir internet fenomeni haline gelmesine rağmen, geçici kulüplerinden hiçbirinde parlamayı başaramadı ve 2002 yazında Juventus tarafından serbest bırakıldı.
Ancak hikaye burada bitmiyor. O'Brien'ın büyüleyici kariyeri, 2002'de şimdi FC Dallas olarak bilinen Dallas Burn ile MLS'te devam etti. İlk maçında San Jose'yi 2-1 yendikleri kupa maçında gol attı.
2003 sezonu kırık bir bacak yüzünden mahvoldu, ancak gelecek yıl O'Brien gerçekten parladı. 29 maça çıktı, 10 asist yaptı ve iki gol attı ve Dallas'ın MLS Play-Off'larına ulaşmasına yardımcı oldu. 2004 yılında ligin sezonun takımına seçildi ve prestijli All-Stars maçına seçildi.
2005, 30 maçta altı gol ve 12 asist, başka bir İlk 11 ve All-Star Maçı seçimi ve Dallas Batı Konferansı'nda ikinci ve play-off'larda beşinci ile daha da iyiydi.
Ancak sonrasında işler yokuş aşağı gitti. O'Brien, Dallas teknik direktörü Colin Clarke ile tartıştı ve sonrasında sakatlık yaşadı.
2008 MLS sezonunda San Jose Earthquakes'e imza attı, ancak bu sezondan sonra sadece 29 yaşında kariyerine nokta koydu.
Kramponlarını astıktan sonra, O'Brien Dallas'a yerleşti, golf oynadı ve hatta eski kulübünün akademisinde kısa bir süre hocalık yaptı.
Başarılı bir yaşam ve kariyer...Basit bir mizahın çok ötesindeydi. Tüm zamanlarn en tuhaf transferlerinden birini yaptı.
