Cumartesi gününün büyük bir bölümü güzel bir Avrupa gezisinden esintiler taşıyordu.
Güneş parlıyordu, ruhlar yüksekti ve Paris kırmızı bir denizdi. Liverpool taraftarları takımlarını başka bir Şampiyonlar Ligi finalinde izlemeye hazırlanıyorlardı ve ruh hali kutlama, umut ve iyimserlikti.
Bir taraftarın dediği gibi, "Herkesin hayatının eğlencesini yaşadığı büyük bir Scouse partisi"
Ancak gecenin sonunda her şey değişmişti. Binlerce Liverpool tarfatarı için rüya bir kabusa dönüştü.
The Redmen TV kanalından Paul Machin GOAL'e “Bir futbol maçında yaşadığım en kötü deneyimdi” diyor. "Altı yaşımdan beri maçlara gidiyorum ve tanık olduğum hiçbir şeye benzemiyordu."
Duyguları, bazıları Fransız polisi tarafından Stade de France'ın dışında ve Cours de Vincennes'de belirlenen 'hayran buluşma bölgesi'nde göz yaşartıcı gaz ve biber gazı saldırılarına maruz kalan çok sayıda destekçisi tarafından tekrarlanacak.
Polis, göz yaşartıcı gaz kullandı.
Bazıları ise kendilerini yerel gençlerden oluşan çetelerin saldırısı altında buldu. Bir taraftarın yüzü kesildi, bir taraftarın bacağı kırıldı.
Machin, Saint-Denis Porte de Paris tren istasyonuna giderken polisin taraftarlara sert muamelesine yakından tanık oldu. Silahlı görevlilerin taraftaralara silah doğrulttuğunu gördü.
“Hayatımın en korkunç deneyimlerinden biriydi” diyor. "Böyle bir şeye bu kadar yakın olmak, onu tarif edecek kelimelerim yok.
“Bir konserden veya başka bir büyük olaydan uzaklaşıp size silah doğrulttuğunu hayal edebiliyor musunuz? Bu delilik."
İsmini vermek istemeyen başka bir taraftar GOAL'aeşunları söyledi: "Bu benim Liverpool'u izlediğim yedinci Avrupa finaliydi ve muhtemelen benim için son olacak. Bir daha asla böyle bir şey yaşamak istemiyorum."
Getty ImagesSorun hemen tren istasyonunda başlıyordu. Bilet kontrolü yapılmadığı gibi uzun kuyruklar oluşuyordu.
Kuyruklarda iki saatten fazla zaman geçiren bir taraftar, "Bu bir kabustu" diyor. "Stadyuma giden bu rampanın dibine ulaşana kadar hiçbir kontrol yapılmadı ve o zaman bile binlerce taraftarla ilgilenen polisler değil, sadece altı komiser vardı."
Turnikelerde durum daha kötüydü. Karanlık yerlerden geçerek gelen taraftarlar yankesicilerle karşılaşmıştı.
Saint-Denis Paris de Porte istasyonuna yerel saatle 18:30'da, başlama saatinden iki buçuk saat önce gelen sezonluk bilet sahibi bir taraftar, "Y bölümündeydim" diyor. “Göz alabildiğine uzanan kuyrukta bekleyen insanlar vardı.
"İçeridekiler kapılara sıkışıp kaldılar, kimse hareket etmiyordu ve kapının diğer tarafındaki hiç kimse iletişim kurmuyordu. Sığır gibi muamele gördüler.”
Çocuklar, engelli taraftarlar ve yaşlı maç müdavimleri de dahil olmak üzere çok sayıda taraftar dışarıda sıraya girince UEFA, başlama vuruşunu erteleme kararı aldı.
Haber, planlanan başlama saatinden 14 dakika önce geldi, ancak hala dışarıda bekleyenlere iletilmedi.
Stadyumun içinde, büyük ekranlarda bir mesaj iletildi. Gecikmenin, "taraftarların geç gelişinden" kaynaklandığı söylenildi. Bu durum ıslıklamalara ve yuhalamalara sebep oldu.
Bu, UEFA'nın suçu değiştirmeye yönelik iğrenç ve bariz bir girişimi, düpedüz bir yalandı. Saha dışından daha fazla hikaye ortaya çıktıkça, UEFA'nın anlatısının kabul edilmemesi gerektiği ortaya çıktı.
Elbette bazıları bunu kabul etmedi. Dakikalar içinde, sosyal medyada Liverpool taraftarlarının görünüşe göre yasadışı bir şekilde stadyuma girmek için bir duvarın üzerinden tırmandığını gösteren videolar dolaşmaya başladı.
Utanç verici bir şekilde, çok sayıda takipçisi olan birkaç hesap videoları paylaştı.
Gerçek şu ki, bu taraftarlar, güvenli bir yere tırmanıyorlardı. O duvarın diğer tarafında Stade de France değil, daha fazla bariyer, daha fazla kapı ve daha fazla polis vardı.
GettyTaraftar olarak seyahat eden bir gazeteci, “çok endişeli görünen bir UEFA yetkilisi” olarak nitelendirdiği kişiye yaklaşarak açıklama istedi.
GOAL'e “Büyük ekranda bunu söylemelerinin sebebinin stadyum içindeki paniği önlemek olduğunu söyledi” dedi.
Bu sırada dışarıda mahsur kalanlar, polisin elinde sebepsiz yere korkunç bir saldırıya uğramak üzereydi.
30 yılı aşkın bir gazi ve bu muhabirin iyi bir arkadaşı olan bir taraftar, “Savaş filminden fırlamış gibiydi” diyor.
“Birdenbire insanlar yüzlerini tutarak yere düşmeye başlıyorlar. Gözlerim yanmaya ve akmaya başladı ve işte o zaman 's*ktir cehennem, bize gaz veriyorlar!
"İçeride çocuklar, aileler, yaşlılar vardı. Biletleri vardı ve takımlarının final oynadığını görmek için içeri girmeye çalışıyorlardı. Polis tarafından göz yaşartıcı gaza maruz kalıyorlardı. İnanılmaz.
Bu noktada birkaç gazeteci, yaşananları çekmek için dışarı çıktı. ESPN muhabiri Mark Ogden, bir polis memurunun bir taraftara biber gazı sıktığını çekerken, BeIn Sports'tan Carrie Brown, kapılar gecikmeli olarak açıldığında içeri giren taraftarlarla konuştu.
Associated Press muhabiri Steve Douglas, kendisini bir güvenlik kulübesine kapatan ve çekilen tüm video görüntülerini silmediği takdirde akreditasyonunu kaldırmakla tehdit eden bir polis memuru tarafından suçlandı.
Getty ImagesLiverpool efsanesi Robbie Fowler, ilk yarının çoğunu dışarıda geçirdi. Oğlu Jacob ve erkek kardeşi Scott, olaylara karışanlar arasındaydı.
Liverpool'un sahiplerinden Mike Gordon ve Liverpool'un defans oyuncusu Joel'in kardeşi Marvin Matip de oradaydı. Andy Robertson, arkadaşlarından birinin sahte bilet sunmakla suçlanarak girişinin engellendiğini açıkladı.
Robertson daha sonra gazetecilere verdiği demeçte, "Neyse ki içeri girmeyi başardı çünkü kulüp temsilcilerinden biri durumu çözdü." "Ama sahte olduğunu söylediler, sizi temin ederim ki öyle değildi, bu yüzden zaman zaman uydurduklarını ve paniklediklerini düşünüyorum.
"UEFA daha iyi organize edilmiş olmalıydı."
Bir görgü tanığı, "Dışarıda dolaşan, Liverpool taraftarlarını soymak ve saldırmak isteyen çeteler vardı" diyor. “Bir delikanlının saatinin çalındığını gördük, sonra bir dakika kadar arkamda olan ağabeyim telefonunu ve parasını aldığını bağırmaya başladı.
"Birkaç tanesi delikanlıyı yakalamayı başardı, ama sonra dört ya da beş kişi birdenbire geldi. Ağabeyimin yüzü kesildi, arkadaşının kafası kesildi ve başka bir delikanlı şişelendi.
"Karakola yürüdüler ve temelde ilgilenmedikleri söylendi. 'Hastaneye git' işin özüydü.
Başka bir hayran, bir grup genç tarafından saldırıya uğrayan bir arkadaşıyla karşılaştı. Başı kanıyordu ve bacağını kırmış olabileceğinden korkuyordu. Kurban, küçük oğluyla birlikteydi.
Diğerleri de benzer hikayeler anlattı. The Athletic'ten bir gazeteci olan Caoimhe O'Neill, yaşadığı terörü bir çete ve dışarıdaki bir grup destekçisi olarak tanımlıyor.
Pazar sabahı Twitter'da "Böyle güzel bir şehirden ayrılacağıma sevineceğimi hiç düşünmemiştim" dedi.
Pek çok kişi aynı şeyi hissediyor. GOAL, Pazar günü Gare du Nord istasyonunda Eurostar'ı bekleyen birkaç hayranla konuştu. Hepsinin anlatacak hikayeleri vardı, hepsi yetkililer tarafından hayal kırıklığına uğradı.
Getty/Goal compositeHiçbiri yakın zamanda Paris'i veya Stade de France'ı tekrar ziyaret etmek için acele etmiyor.
“Bunu tarif etmemin en iyi yolu,” diyor biri, “80'ler gelmiş gibiydi.
"Daha önce Avrupa deplasmanlarında sorun gördüm. Atina 2007 kötüydü ama bu daha da kötüydü. Organizatörlerin ve yetkililerin tam bir başarısızlığıydı ve olduğundan çok daha kötü olabilirdi.”
Olduğu gibi, yeterince kötüydü.
Dokuz yaşındaki oğluyla göz yaşartıcı gaz olayına yakalanan Liverpool hayranı Carl Clemente, "Dürüst olmam gerekirse, bu beni tekrar gitmekten alıkoyuyor" diyor.
"Elbette Liverpool'u desteklemeye devam edeceğim ama maçlara gitmeyi kesinlikle iki kez düşüneceğim. Sanki bir savaş alanı gibiydi, yerel halk polise saldırıyor ve polis biber gazıyla karşılık veriyordu.
"Ben ve oğlum bir taksi bekliyorduk ve bize biber gazı geldi. Güverteye çarptım, oğlum gözyaşları içindeydi. Düzgün nefes alamıyorduk, gözlerimiz yanıyordu.
"Dokuz yaşında. Bu onun ilk büyük Avrupa finaliydi. Sizce tekrar gitmek ister mi? Ben bile emin değilim."
Bu, gerçekten, en üzücü kısım. Bu hikaye taraftar bozukluğu veya holiganlıkla ilgili değil. Sahte biletler, geç varışlar, alkol veya uygunsuz davranışlarla ilgili değil.
Bu, güvenlikle ilgili.
Kenny Dalglish'in daha sonra tweetlediği gibi: "kimse futbol maçına gitmekten korkmamalı."
Cumartesi gecesi çok sayıda Liverpool taraftarı vardı. Bazıları içeri bile girmedi.
Nedeniyle ilgili soruları yanıtlaması gereken de UEFA ve Fransız makamlarıdır.